Virüs, bir hastalık etkeni mi yoksa ekonomik kriz tetikleyicisi mi?

Geldiğimiz noktada, vaka sayısı 100 bin ölümler ise 3 bini geçmişken maalesef Fransa’da yaşayan bir vatandaşımız da kurbanlar arasına katıldı. Artık tüm komşularımızda virüs var ve İran’da vaka sayısı 5 binlere doğru hızla artarken ölümler de hafta sonuna kadar 400’ü geçecek gibi görünüyor. En sonunda da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ülkedeki ilk vefat haberini verdi. Brent Petrol fiyatları kara pazartesileri yaşarken dünya borsaları serbest düşüşte. Çin ve İtalya, ülke olarak karantina altında. FED, Asya’dan gelen dolarları izolasyonla sterilize işlemine tabii tutuyor! Holdingler, çalışanlarına corona virüs ve hijyen kiti dağıtırken, home office çalışma alt yapısını kurguluyor.

Şimdilik dünyadaki havayolları kapasitelerinin yüzde 20’sini kaybetti. Turizmde rezervasyon iptalleri de yüzde 13’lere çıktı.126 ülkede 321 noktaya uçuş yaparak 74.3 milyon yolcu taşıyan THY gibi dev havayollarına virüsün olumsuz etkisi, hem adet hem de kar realizasyonu bazında yüksek olacak gibi görünüyor. Biliyorsunuz, Çin, Güney Kore ve İtalya gibi ülkelere uçuşlar zaten iptal edilmiş durumda. Uluslararası Hava Taşımacılar Birliği, 2020 yılı büyüme beklentilerini minimum yüzde 40 kayıp olarak revize etmiş durumda.

Uluslararası derecelendirme kuruluşlarından Standard&Poor’s, Asya Pasifik piyasaları için virüsün öngörülebilir zararının 211 milyar dolar seviyelerinde olduğunu hesap etti. Hatta, bu yüzden Japonya, HongKong ve Tayland gibi ülkelerin resesyona gireceğini ya da çok düşük bir büyüme göstereceğini belirtti.

Zaten Çin için de bu yıl 5.7’lerde beklenen büyüme oranları 4.8’e çekilmiş durumda. Sırf Amerika’da, Bank of Amerika’nın verilerine göre, birkaç gün içinde hisse senedi ve tahvil piyasalarındaki çıkış 36 milyar doları buldu. ABD de 10 ve 20 yıllık vadeli hazine tahvil getirileri tarihi dip seviyelerine düştü, sırası ile 0.698 ve 1.28.

Almanya DAX, Fransa CAC, Japon NİKKİE ve New York Down Jones endeks düşüşlerinden bahsetmek bile yersiz. Göreceli olarak altın tek güvenli liman.

Küresel bazda ise, virüsün gündemi belirlediği son altı haftada hisse senetleri üzerine gelen satış baskısı nedeni ile 6.5 trilyon dolara tekabül eden piyasa değeri kaybolmuş durumda.

Bu arada seyahat edenlerin yanında öksüren yolcuya itirazdan karantina gerekliliğine, turların iptalinden fuarların ertelenmesine kadar bir çok sosyal ve ekonomik maduriyet ve maliyetlerden söz bile etmiyorum. Sadece, Uluslararası Fuarlar Birliği'ne tanımlı ve 2020 ajandasında yer alan 621 fuardan 325’i covid 19 nedeniyle iptal edilmiş durumda. İzmir'de mermer konusunda dünyanın sayılı fuarlarından olup 100 bine yakın katılımcısı olan MARBLE 2020 de iptal edilenler arasında.

Ama geçen hafta Bloomberg’e düşen haberler hem trajik hem de ironikti! Jeff Bezos, Bill Gates, Bernard Arnault gibi dünyanın en zenginleri listesinin tepelerini kaplayan isimlerin sırf bir haftalık kayıpları 30 milyar doları aşmış! Dünyanın en zengin 500 kişisini oluşturan listenin kümülatif zararının ise 444 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Tek tek bakmak gerekirse, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ve LVMH Grubu Başkanı Bernard Arnault’un toplamdaki 30 milyar dolar zararını, Tesla'nın CEO’su Elon Musk’ın 9 milyar dolar kaybı ve Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in ise 6.5 milyar dolar zararı takip ediyor.

Biliyorsunuz, geçtiğimiz yıl küresel ekonomik büyüme yüzde 2.9 ile zayıf bir yükselme göstermişti. Corona nedeni ile 2020 yılının ilk çeyreğinin zaten negatif gelmesi ortak beklenti. Covid 19’un yayılmasının küresel bankaların sermaye piyasası gelirlerini vurması ise, bu negatif büyümenin devam eden süreçteki sekonder olumsuz etkileri olacaktır. Dünya Bankası Grup Başkanı David Malpass’ın açıkladığı 12 milyar doları bulan ya da ülkelerin milyar dolar seviyelerindeki ek bütçeleri de (ABD’de 7.8 milyar dolar), ikinci ve üçüncü çeyrek verileri için negatif potansiyelli makro ekonomik gelişmeler olarak yansıyacaktır.

Covid 19 pandemisi, artık yeni global ekonomik krizin tetikleyicisi olarak karşımızda. Hatırlarsınız, dünyada merkez bankalarının stimüle ettiği likite varlık durumu için bazıları ‘yeni normal’ terimini bulmuştu! Virüs bu balonu iğneleyip söndürdü! Yeni normalin sonunda yeni öykülerin başlangıcındayız! Artık, Japonya’yı on yıllardır esir alan ‘deflasyon’, küresel makro ekonominin yeni kaygısı olarak arzı endam etmiş durumda. Eğer, dünya, Corona virüs ateşini birkaç trilyon dolar hasar ile atlatırsa, tedavinin çok başarılı olarak algılanması mümkün. Ancak unutulmamalı ki her kriz farklı hikayelerden oluşur ve maalesef, hikayeler birbirini izler. Tetikçinin covid 19 olduğu hikaye, makro ekonomide makul sürede toparlanma, global durgunluk/resesyon ya da deflasyonu mu metinleştirecek, hep beraber göreceğiz! Ama yapılması gerekenler açık: Dünya Bankası, IMF ve ülke merkez banka başkanları senkronize bir eylem planını deklare edip aksiyon alacaklar.

Sonuçta, iki ila altı hafta ile içinde Covid 19’un hızı yavaşlayıp, yaz ile birlikte hasarlarını tamir etmeye başlayacağız. En kötü senaryo olarak, Güney Yarımküre'de kışın başlaması dolayısı ile hastalığın pandemi halini Kuzey Yarımküre kışının başlayacağı ekim ayına kadar devam ettirmesi ve tekrar corona enfeksiyonunun arzı endam etmesi olur ki, bunu düşünmek bile istemeyiz.