Spor dallarında en çok sevilendir futbol. Yüzyılın oyunudur!

Bu güzel oyun da yaşamla iç içedir.

Farklı kültürlerden inançlardan gelen insanlar,

futbolun çekimine popülerliğine hep kapılmıştır.

Örneğin; yazdığı best seller kitabına başlık, Simon Kuper’in şu cümleleri arasından çıkmıştır:

“Bir oyun milyarlarca insan için önemli olduğu takdirde, sadece bir oyun olmaktan çıkar.

Futbol asla sadece futbol değildir!

Savaşlar çıkmasına ve devrimler yapılmasına neden olur, mafyayı ve diktatörleri adeta büyüler.

Zidane “Futbol, ateş edilmeyen savaştır” der. Metin Kurt’un şu sözü klişeleşmiştir; “Biz futbolun arsada oynananını sevdik, borsadakini değil.”

C.Ancelotti: “Futbol, dünyadaki en önemsiz şeylerin en önemlisidir.”.

Hollandalı “Sarı Fare” Johan Cruyff: “Futbol basit bir oyundur. Zor olan; onu basit oynamak!”.

Futbolda, galibiyetler, yenilgiler, şampiyonluk kupaları, keder, hüzün, sevinç, dram, çoşku hep vardır.

Bunlarla bezenmiş öyküler de…

xxxx

Ronaldo. Cristiano Ronaldo. Bir fenomendir o!

Halen Dünya’nın en iyi, en çok para kazanan bir ünlü futbolcusudur. Bir idoldür.

7 numaralı forması, en çok satılan futbolcudur.

Oysa o babası onunla gurur duysun diye oynadığını söyler röportajlarında.

Futbolun Hollandalı devi Cruyff onu şöyle anlatırdı;

“Ona bir metrekare çim ve bir de top verin, neden dünyanın en iyisi olduğunu size göstersin.”

Brezilya efsanesi “Siyah İnci” Pele de, onun 1 numaralı hayranı olduğu söyler.

Futbol otoriteleri Ronaldo için şu görüşte birleşir;

“Bir takım topu onun iki ayağının arasına atabilirse, yüzde 50 golü atmış sayılır.”

xxxx

Avrupa Kupası maçlarının olduğu önceki gece...

Kanallardan birinde Ronaldo’lu Manchester United’ın, Moldova’da FC Sheriff ile maçı gözüme çarpıyor.

İngilizler tek kale oynuyor. Zaten UEFA Avrupa Ligi’nin peşin favorisi gösteriliyor ManU.

Yayın sırasında tesadüf bu yana Foçalı dostum Birtan İskit arıyor. Hal hartır soruyor. Maç izlediğimi söylüyorum. “Hangi maç?” diye soruyor. Yanıtlıyorum; “Manchester United-FC Sheriff.”

Dostum uyarıyor; Sheriff’li 61 numara Raşid İbrahim’e dikkat et! Foça Belediyespor kökenlidir!”

İlgimi çekiyor Nijeryalı forvet. Araştırmaya başlıyorum.

(O Nijerya ki; 1970’den bu yana Kamerun, Senegal, Mısır, Fas gibi Dünya kupası finallerine katılmayı hep başaran, Premier, Serie A, Bundesliga, La Liga gibi üst liglere futbolcu gönderen ülkedir.)

Raşid, müthiş yetenekli. Ayağıyla aklını mükemmel birleştiren golcü. Her iki ayağıyla topa hakim. Kafa şutları da çok iyi.  Arkadaşları ona “Sihirbaz” dermiş.

O ülkesinin Genç Milli Takımı’na seçildiği sırada menajerlerce Türkiye’ye getirilmiş, ilk lisansı da İzmir Süper Amatör takımı Foça Belediyespor’dan çıkmış.

Yeşil-Kırmızılı takımda oynadığı sezon 26 gol atarak, takımın şampiyon olmasına katkı sağlamış.

Dönemin Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ile Kulüp Başkanı Birtan İskit, en yakınında destekçisi isimler olmuşlar.

Dikkati çekmiş hemen önce Tirespor’a, oradan Menemenspor’a gitmiş. Son takımı ise Kocaelispor olmuş.

Bu sezon başında da başarılı forvetin FC Sheriff’e transferi gerçekleşmiş.

xxxx

Yoksul bir ailenin çocuğu olarak Afrika’dan çıktığı futbol yolculuğu, sonunda Raşid’i örnek aldığı dünya starı Ronaldo ile karşı karşıya getirmiş Zimbru stadında.

Raşid, Ronaldo’nun bir golü attığı 2-0 biten maçın nü seremonisinde çok heyecanlandığını dile getirmiş sosyal medya hesabında.

Ronaldo’lu fotoğraflarını peş peşe paylaşmış…

Afrika’nın göbeğinden çık, Türkiye’de Foça’da amatör kümede oyna, 4 yıl sonra da Ronaldo’yla oyna.

“Nereden nereye” derler değil mi?

Bir bakmışsınız Raşid İbrahim de günün birinde; Sadio Mane, Romelu Lukaku, Keita Balde,  İdris Gueye,  Malang Sarr, Muhammed Salah, Cezayirli Mahrez, Drogba, Weah, Samuel Eto’o gibi üst liglere transfer olmuş, üne ve paraya kavuşmuş olur.

Hayat, Orhan Kemal’in yazdığı gibi; herkesin katıldığı başsız sonsuz bir koşudur. Bacakları kuvvetli, soluğu bol olan kazanır!”

Dileriz Raşid İbrahim de başarılı futboluyla hayatın kazananı olsun.

Kim ne derse desin; futbol ve hayat birdir!