Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde Avrupa ve dünya gündeminin en sıcak başlıklarını masaya yatırdı. Erdoğan’ın açıklamalarında Ukrayna-Rusya savaşı, İstanbul’da yürütülen barış görüşmeleri ve Avrupa Birliği ile ilişkiler ön plandaydı. Türkiye’nin arabuluculuk rolüyle öne çıktığı Ukrayna krizinde, Erdoğan’ın “kritik dönemeç” vurgusu dikkat çekti.
İstanbul’da tarihi müzakereler: Türkiye barış için devrede
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’da silahların susması ve barış sürecinin başlaması için Avrupa’nın kritik bir kavşağa geldiğini söyledi. İstanbul’da süren Ukrayna-Rusya barış görüşmelerine değinen Erdoğan, “Türkiye bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir. Çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Bir dayatmada bulunmaksızın, tarafların adil ve kalıcı barışa ulaşması bakımından bu süreç çok önemli,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin savaşın başından bu yana hem Kiev hem Moskova ile diyalog kanallarını açık tuttuğunu hatırlatan Erdoğan, “Tarihi bir fırsat penceresi aralandı. Akan kanın durması için önemli bir fırsat doğdu. Görüşmeler İstanbul’da devam ediyor, ülkemiz barışın süratle tesisi için her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır,” dedi.
Avrupa için yeni bir güvenlik ve refah vizyonu
Erdoğan, Avrupa’nın geleceğini şekillendirecek yeni bir güvenlik ve refah vizyonuna ihtiyaç olduğunu belirtti. “Güvenliğin bölünmezliği ve refahın daha hakkaniyetli paylaşılması ilkeleriyle Avrupa kıtasında dönüşümü başlatmalıyız,” diyen Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği’nin savunma sanayisini geliştirme çabalarını da olumlu bulduğunu ifade etti.
Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesini desteklediğini belirten Erdoğan, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacaktır,” dedi. Ayrıca, Schengen vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan vizeler, Avrupa’nın dinamizmini zayıflatıyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze ve Suriye için kalıcı ateşkes çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması için Avrupa’dan daha fazla çaba beklediklerini söyledi. “Kalıcı ateşkes, insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze’nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz,” diyen Erdoğan, Suriye konusunda da AB’nin uyguladığı yaptırımların kaldırılması ve yeniden imar için mali destek sağlanması çağrısı yaptı.
Ukrayna’da barış için taraflara “dayatmasız” çözüm vurgusu
Erdoğan, Ukrayna’daki barış sürecinde Türkiye’nin tarafsız ve yapıcı rolüne dikkat çekerek, “Bir dayatmada bulunmadan, tarafların adil ve kalıcı barışa ulaşması için teşvik edilmesi çok önemli. İlk kez akan kanın durması için önemli bir fırsat penceresi aralandı,” dedi.
İstanbul’da devam eden görüşmelerde, öncelikli hedefin kapsamlı bir ateşkes ve ardından kalıcı barışın sağlanması olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye, bu süreçte arabulucu ve kolaylaştırıcı rolünü sürdürecektir,” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da yeni dönemin eşiğinde: Türkiye’nin arabuluculuk gücü
Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşında üstlendiği arabuluculuk misyonu, uluslararası toplumda da takdirle karşılanıyor. Hem Batı hem de Doğu ile dengeli ilişkiler yürüten Ankara, taraflar arasında güven inşa etmeyi başardı. Erdoğan’ın “adil ve kalıcı barış” vurgusu, Türkiye’nin diplomatik girişimlerinin merkezinde yer alıyor.
Uzmanlar, İstanbul’daki müzakerelerin gidişatının savaşın seyrini belirleyeceğine dikkat çekiyor. Tarafların masada kalması ve diyalog kanallarının açık tutulması, olası bir ateşkes ve barış anlaşması için en büyük umut olarak görülüyor.
Avrupa ve küresel yönetişim için reform çağrısı
Erdoğan, Avrupa ve dünya genelinde yaşanan güven bunalımının aşılması için “adil ve kapsayıcı bir küresel yönetişim mimarisi” kurulması gerektiğini de ifade etti. Türkiye’nin hem Avrupa’nın güvenliğine hem de küresel barışa katkı sunmaya devam edeceğini belirten Erdoğan, “Tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır,” dedi.
