İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye siyasetinde son günlerde büyük yankı uyandıran terör örgütü PKK'nın kendini lağvetme ve silah bırakma kararı aldığı iddia edilen bildirgesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olan Lozan Antlaşması'na yönelik olarak yer aldığı öne sürülen saldırgan ifadelere karşı tarihi bir duruş sergiledi. Partisinin haftalık Meclis Grup Toplantısı'nı, bu simgesel anlamı nedeniyle Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Birlik Mahallesi'nde bulunan Lozan Parkı'nda gerçekleştiren Dervişoğlu, hem iktidarın terör politikalarını hem de bu sürece destek verdiği iddia edilen çevreleri topa tuttu. "Lozan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapu senedidir" vurgusuyla konuşmasına başlayan Dervişoğlu, PKK'nın Lozan'ı hedef almasının, Türkiye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik açık bir saldırı olduğunu belirtti. Bu durumun, "sinsi düşmanların" ve "105 yıl önceki Sevr'in aktörlerinin" yeniden sahneye çıktığının bir göstergesi olduğunu savunan Dervişoğlu, bu "ihaneti" durdurmanın her vatanseverin sorumluluğu olduğunu söyledi. İYİ Parti lideri, "Devlet bizim, Cumhuriyet bizim, Mustafa Kemal Atatürk bizimdir," diyerek, partisinin Cumhuriyet'in temel değerlerine ve ulusal birliğe olan bağlılığını bir kez daha teyit etti.
"Kirli oyunun sonuç aşaması sahneye konulmuştur"
Müsavat Dervişoğlu, Lozan Parkı'nda yaptığı konuşmada, PKK'nın fesih bildirgesindeki ifadeleri, uzun bir süredir devam eden "kirli bir oyunun" sonuç aşaması olarak nitelendirdi. "Kürdü de, Türkü de, Aleviyi de, Sünniyi de tahrik ve tahkir ettiler. Şimdi bu kirli oyunun giriş ve gelişme aşamaları tamamlanmış, artık sonuç aşaması sahneye konulmuştur," diyen Dervişoğlu, bu süreçte rol alanların hiçbirinin artık gizleyecek veya saklayacak bir şeyi kalmadığını belirtti. "Sözde kralları gibi müttefikleri de, danışmanları da, soytarıları da çıplaktır, çırılçıplaktır," ifadeleriyle, isim vermeden bazı siyasi aktörleri ve çevreleri hedef alan Dervişoğlu, "Yıllarca PKK yaftasıyla siyaseti kirletip dizayn ederek iktidarda kalanlar bugün PKK ile ittifaklarını barış diye meşrulaştırıyorlar," diyerek, iktidarın terör örgütüyle bir tür iş birliği içinde olduğu imasında bulundu.
Dervişoğlu, 2009 yılında Oslo'da başlatıldığı iddia edilen ve 2015'te rafa kaldırıldığı söylenen "çözüm süreci"nin bugüne kadar sinsice devam ettirildiğini savundu. "Lozan'ın sinsi düşmanları varmış. Bugün aynı çiçeğin tomurcuğu olarak açan MHP ve DEM, 2018'den 2024'e kadar muhalefeti entegre ettiler. Şimdi bu kirli oyunun giriş ve gelişme aşaması tamamlanmış, sonuç kısmına geçilmiştir," diyerek, hem iktidar ortaklarını hem de DEM Parti'yi bu süreçteki rolleri nedeniyle eleştirdi. Bu sözler, İYİ Parti'nin, PKK'nın feshi ve olası yeni bir çözüm süreci gibi konulara son derece mesafeli ve eleştirel bir yerden yaklaştığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
"Terörsüz Türkiye, terör örgütü ile ittifakla sağlanamaz, özgürlükle sağlanır!"
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, iktidarın "Terörsüz Türkiye" söylemini de eleştirerek, bunun terör örgütüyle ittifak kurularak değil, ancak gerçek anlamda özgürlüklerin ve demokrasinin tesis edilmesiyle sağlanabileceğini belirtti. "Terörsüz Türkiye ile bugün terör örgütü ile ittifakla sağlanamaz, özgürlükle sağlanır," diyen Dervişoğlu, siyasetin yıllarca PKK yaftasıyla dizayn edildiğini ve iktidar ortaklarının kendilerini teröristlerle eşitlediğini iddia etti.
Dervişoğlu, iktidarın "barış" adı altında yutturmaya çalıştığı şeyin aslında "saatli bir bomba" olduğunu savunarak, "Tapu senedimiz olan Lozan'ı red ve inkar ederek Türkiye'yi işgalci ve soykırımcı ilan eden bu canilerle neyin pazarlığını sürdürüyorsunuz?" diye sordu. Bu canilerin, Türkiye'nin üniter yapısını kastetmeye değinip değinmediklerini de sorgulayan Dervişoğlu, bu "teslimiyet ve yıkım sürecine" asla müsaade etmeyeceklerini kararlılıkla vurguladı. Bu ifadeler, İYİ Parti'nin, PKK'nın fesih kararı ve olası yeni bir çözüm süreci gibi gelişmelere karşı ulusalcı ve sert bir duruş sergileyeceğinin işaretlerini veriyor.
"Yoksa kurtaracağımız bir Cumhuriyet kalmayacaktır!"
Konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden birinde Müsavat Dervişoğlu, millete seslenerek, yaşanan bu "ihanet" karşısında sessiz kalmamaları ve Cumhuriyet'e sahip çıkmaları çağrısında bulundu. "Yarın meydanlar, sonra vatanın her yerinde her gün toplanmalıyız. Yoksa kurtaracağımız bir Cumhuriyet kalmayacaktır," diyerek, toplumsal bir direniş ve uyanış çağrısı yapan Dervişoğlu, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Dervişoğlu, "105 yıl önceki Sevr'in aktörleri yine karşımızdadır. Bu ihaneti durdurmak sorumluluğumuzdur. Devlet bizim, Cumhuriyet bizim, Mustafa Kemal Atatürk bizimdir," diyerek, Türkiye'nin kuruluş ilkelerine ve ulusal bağımsızlığına yönelik tehditlere karşı topyekun bir mücadele verilmesi gerektiğini belirtti. Bu çağrı, İYİ Parti'nin, mevcut siyasi atmosferi, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana karşılaşılan en büyük tehditlerden biri olarak gördüğünü ve bu tehdide karşı milleti bir araya getirme çabasında olduğunu gösteriyor.
"Yüz yılın vampirleri, hesap sormaya geliyorum!"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, konuşmasında terörle mücadelede hayatını kaybeden şehitlere ve gazilere de değinerek, onlara olan vefa borcunun altını çizdi. "Yüzlerce şehit varken biz 'hangi süreç var' diye sormayacak mıyız? Demokrasi yalanlarına inanacağız mı? Teğmenlerimiz ihraç edilecek, aldığı diploma iptal olacak, kendi vatanında ekmeğe muhtaç kalacak. Meydan meydan gezip şehite 'kelle' diyenler bizi 'ölümle beslenmekle' suçlayacak," diyerek, iktidarın terörle mücadeledeki samimiyetsizliğini ve şehitlere olan saygısızlığını eleştirdi.
Dervişoğlu, "Yüz yılın vampirleri sizlere hesap sormaya geliyorum. Canilerle işbirliğiniz sorgulamaya geliyorum," ifadeleriyle, hem terör örgütüne hem de onlarla iş birliği yaptığını iddia ettiği çevrelere karşı sert bir mücadele başlatacağının sinyallerini verdi. Bu sözler, İYİ Parti'nin, terörle mücadele konusundaki tavizsiz duruşunu ve şehit ailelerinin yanında olduğunu bir kez daha teyit ediyordu. Dervişoğlu, "50 bin insanın katili, her biri bir öykü ve hayat. Bir aile için can ne demektir? Bu bedel ölçülebilir mi?" diyerek, terörün yarattığı acıların ve kayıpların büyüklüğüne dikkat çekti.
"İstikbal harbimiz cesaret harbidir!"
Müsavat Dervişoğlu, konuşmasının bir bölümünde, mevcut siyasi atmosferde yaratılmaya çalışılan korku iklimine karşı cesaretle durulması gerektiğini vurguladı. "Bugün korkunun üzerine cesaretle yürüme günüdür. İstikbal harbimiz cesaret harbidir. O irade işte bugün burada dimdik ayaktadır," diyerek, partisinin ve milletin bu zorlu süreçte korkuya teslim olmayacağını belirtti.
Dervişoğlu, iktidarın "Türkiye'yi kaybetmekten çok, oy kaybetmekten korktuğunu" iddia ederek, "Biz susmayacağız, bu oyunu bozacağız. Gerekirse bu Türk milleti için ölmeyi bile göze alacağız," diyerek, kararlılıklarını ve mücadele azimlerini ortaya koydu. Bu ifadeler, İYİ Parti'nin, mevcut siyasi gidişata karşı radikal bir duruş sergilemeye ve gerekirse her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu gösteriyor.