Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran yeni kanun teklifi, Türk Silahlı Kuvvetleri personel yapısında köklü değişiklikler öngörüyor. Özellikle subayların görevden ayrılması ve terfi süreçlerinde Cumhurbaşkanı’na tanınan yeni yetkiler, askeri hiyerarşi ve personel yönetimi açısından dikkat çekici bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Cumhurbaşkanına ordudan ayırma yetkisi: Teğmen-albay arası subaylar hedefte

Meclis’e sunulan teklifin en çarpıcı maddelerinden biri, Cumhurbaşkanı’na teğmen ile albay rütbeleri arasındaki subaylardan uygun görülenler hakkında ayırma kararı verebilme yetkisi tanıması oldu. Bu düzenlemeyle birlikte, kuvvet komutanlıklarında çeşitli nedenlerle rütbe karşılama oranlarında dengesizlik oluşması veya personel ihtiyacının ortaya çıkması halinde, Cumhurbaşkanı doğrudan ordudan ayırma kararı alabilecek.

Teklif yasalaşırsa, teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı ve albay rütbesindeki subaylardan Cumhurbaşkanı tarafından uygun bulunmayanlar, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılabilecek. Bu kişilere, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanacak.

Rütbe bekleme süreleri de Cumhurbaşkanı kararıyla değiştirilebilecek

Kanun teklifinde yer alan bir diğer önemli madde ise, rütbe bekleme sürelerinin Cumhurbaşkanı kararıyla yeniden düzenlenebilmesi. Kuvvet komutanlıklarında personel ihtiyacının karşılanması veya rütbe dengesizliği oluşması durumunda, subayların rütbe bekleme süreleri mevcut yasal sürelere bağlı kalmaksızın Cumhurbaşkanı tarafından artırılabilecek ya da azaltılabilecek.

Mevcut düzenlemede asteğmenlikten orgeneralliğe kadar her rütbe için belirli bekleme süreleri bulunuyor. Yeni teklif, bu sürelerin esnetilmesini ve personel yönetiminde daha esnek bir yapı kurulmasını öngörüyor.

Ferhat Göçer ve Sagopa Kajmer AKP festivalinde Ferhat Göçer ve Sagopa Kajmer AKP festivalinde

Jandarma ve Sahil Güvenlik için de aynı yetki

Düzenleme yalnızca Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri’ni değil, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndaki subayları da kapsıyor. Teklife göre, bu kurumlarda da teğmen ile albay rütbesinde bulunan ve Cumhurbaşkanı tarafından uygun görülmeyen personelin görevine son verilebilecek. Bu subaylara, hizmet süresine bakılmaksızın emeklilik veya sosyal güvenlik hakları tanınacak.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları sonrası gündeme geldi

Söz konusu değişikliklerin, Anayasa Mahkemesi’nin 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin bazı maddelerini iptal etmesi sonrasında gündeme geldiği belirtiliyor. Teklifte, iptal edilen maddelerin yeniden düzenlenmesi ve ileride benzer iptal kararlarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Böylece, askeri personel yönetiminde hukuki boşlukların giderilmesi hedefleniyor.

Askeri personel yönetiminde yeni dönem

Teklifte yer alan bu düzenlemeler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde personel yönetimi ve terfi süreçlerinde Cumhurbaşkanı’nın merkezi rolünü güçlendiriyor. Özellikle subayların görevden ayrılması ve rütbe bekleme sürelerinin tek bir makam tarafından belirlenmesi, askeri hiyerarşi ve disiplin açısından yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Diğer önemli başlıklar: Üniversiteler, belediyeler ve kamu kurumları

Kanun teklifinde yalnızca askeri personel değil, üniversiteler ve kamu kurumlarıyla ilgili de önemli düzenlemeler yer alıyor. Yükseköğretim Kurulu üyelerinin ve rektörlerin atama süreçleri, belediye kurulması ve tüzel kişiliklerin değiştirilmesi gibi başlıklarda da Cumhurbaşkanı’na yeni yetkiler tanınıyor. Ayrıca, kamu kurumlarının afet durumunda yardım yapabilmesi, spor bahisleriyle ilgili yetki devri ve devlet desteklerinin denetimi gibi alanlarda da değişiklikler öngörülüyor.

Uzmanlardan ve muhalefetten eleştiriler

Teklifin Meclis’e sunulmasının ardından, bazı hukukçular ve muhalefet temsilcileri, askeri personel yönetiminde tek yetkili makamın Cumhurbaşkanı olmasını eleştirdi. Bu durumun, askeri disiplin ve liyakat sisteminde keyfiliğe yol açabileceği ve kurum içi dengeyi bozabileceği uyarıları yapıldı. AK Parti ise düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi kararları sonrası ortaya çıkan hukuki boşluğu doldurmayı ve TSK’nın ihtiyaçlarına hızlı yanıt vermeyi amaçladığını savunuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ