Sevgili okurlarım, dünyada emperyalizme karşı verilen bağımsızlık mücadelelerinden en önemlilerindendir Çanakkale Zaferi.
Deniz savaşı ile başlayıp kara savaşı ile sonuçlanmıştır Çanakkale Zaferi.
Çanakkale Savaşı, deniz savaşı ile 19 Şubat 1915’te başlamış, 18 Mart 1915’te bitmiştir.
Kara savaşları ise 25 Nisan 1915’te başlamış, 9 Ocak 1916’da sona ermiştir.
Çanakkale Zaferi, tarihin en uzun süren ve en çok kanın aktığı bir savaştır.
Çanakkale Zaferi, damarlarında hürriyet ve istiklal ateşi dolaşanların zaferidir.
Bu zafer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aklının ve zekâsının zaferidir.
Bu zafer bütün dünyayı şaşırtan, bağımsızlık haykırışının göklere yükseldiği tarihi bir destanın yazıldığı bir zaferdir.
Çanakkale Zaferi; deniz, kara, hava güçlerinin; her türlü teknoloji ve stratejinin planlandığı bir emperyalist saldırının nasıl püskürtüldüğünün derin bir hikâyesidir.
Bu topraklar için canını veren ve Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen subaylar, erbaşlar, erler ölmeyi göze alarak canla başla savaşmışlardır.
Onlar hep bir ağızdan haykırmıştı: “Çanakkale geçilmez.”
Evet.
Turgut Özakman’ın deyişiyle “Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı’nın ön sözüdür.”
Bütün özellikleri ve yönüyle Çanakkale Zaferi yedi düvelin büyüklüğüne meydan okuyan, masum bir millete yeniden hayat veren “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” diyen Mustafa Kemal ve askerlerinin zalimlere karşı ölümüne direnmelerinin zaferidir.
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Zaferi ile sadece Türk milletine değil, dünyaya örnek oluyordu.
Emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı koyarak mazlum milletlerin önünü açıyordu.
Türk milleti bağımsızlığı için, özgürlüğü için, onuru için yüz binlerce şehit verdi.
Bu topraklar kanla sulandı.

Kolay kurtarılmadı bu ülke, kolay kurulmadı bu Cumhuriyet.
Bir Çanakkale’yi düşünün…
Bir Kocatepe’yi düşünün…
Bir İzmir’in kurtuluşunu düşünün…
Zaferlerle taçlanmış bütün bu savaşları düşünün…
Ve on binlerce Mehmetçiğin toprağa kefensiz şehit düştüğünü düşünün.
Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i kıskanırdı.

Çünkü Çanakkale yokluğun varlığı, maneviyatın maddiyatı, özgürlüğün sömürgeciliği yenmesidir.
Bir kez daha haykıralım: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
Çanakkale Zaferi’nin 105. yılı kutlu olsun.