Şeytan en sevdiklerini önce elinden tutup en tepeye çıkarır sonra tam zirvedeyken pat diye elini bırakırmış. Küçükken böyle anlatırlardı bize.
'Şeytana uyma sen evladım' demek istiyorlardı yani.
Sonra büyüdük ve bu sözün aslında ne kadar doğru olduğunu defalarca gördük.
Kötülük yaparak veya hak etmediğini kazanımlarla ilerlersen, kısa vadede sen kanırsın belki ama sonunda mutlaka çuvallarsın.
İlahi adalet diyoruz işte buna.
oncel-ilk-bolume1Bu hafta arka arkaya tam iki kez bunun örneğini yaşadık.
İki şişme balon tam zirvedeyken pat diye patladı, yere çakıldı.
Önce ROK denilen adam Boşnaklarla ilgili o iğrenç sözü ekranda etme cüretini gösterdi.
ardından Nur derilen televizyon yıldızı mı, ünlülerin çantacısı mı nedir, işte o kişi..
Eğlence ortamında canlı yayın yaparken yanındaki arkadaşı 'Bugün şehitlerimiz var, tepki toplarsın' gibi bir söz söyleyince bu Nur da 'Amaaan şehitler mehitler öf sıkıldım' gibi bir cümle sarf etti.
Seneler önce televizyonda bir 'kızılbaş' gafı yaşanmış, yer yerinden oynamış, sözün sahibi bir daha çıkmamak üzere televizyonun tozlu raflarına kaldırılmıştı.
Sanırım şimdi sıra bu ikisine geldi.
ROK önce çalıştığı televizyondan, sonra da yazı yazdığı gazeteden kovuldu.
Diğeri de artık kolay kolay kimseye sahne giysisi dikebilir, herhangi bir televizyona çıkıp göz süzebilir mi bilmiyorum.
Sanmıyorum da....


oncel-ilk-bolumeBu ara toplum vicdanını bir parça da olsa ferahlatan haberler ardı ardına geliyor.
İ.Melih'le başladı bu haberler.
İlahi adalet yavaş yavaş tecelli ediyor, ülke 15 yıldır girdiği derin ve karanlık çukurdan yavaş yavaş aydınlığa çıkıyor diyeceğiz ama maalesef alakası yok.
Sadece birkaç kişinin yaptıkları artık ayaklarına dolandı o kadar!
Toplumun her kesimindeki yozlaşma, kalitesizlik, avamlık, görgüsüzlük, bilgiden, sanattan, kültürden kopma, gerek sosyal, gerek siyasal ortamın her anında haksızlık ve adaletsizlik boynumuzu öylesine büktü ki, artık şu haberlere bile sevinir olduk.
Koca bir ülke adaletsizlik virüsü yüzünden yüzünde gözünde yaralar çıkmış boynu bükük hastaya döndük.

***

Kutlamıyorum

Bugün Öğretmenler Günü ve ben her zaman olduğu gibi bugün de kimseyi kutlamayacağım.
Bir kere bizzat kendi eğitim hayatımda hatırlamak bile istemediğim, eğitmenlikle alakası olmayan ruh sağlığı bozuk pek çok öğretmen var. Döven, söven, öğrencilerinden nefret ettiğini her fırsatta belli eden...
Şimdiki zamana bakıyorum; dayaktan tecavüze eğitim kurumlarının karışmadığı skandal yok.
Bütün bir meslek grubunu ve memleketin tüm öğretmenlerini genelleyecek değiliz elbet.
Ne kahramanlık hikayeleri, ne müthiş çabalar var.
Gerçekten elleri öpülesi öğretmenler de.
Ama sayılarının parmakla gösterilecek kadar az olması beni öyle üzüyor ki o yüzden ben ortada kutlanacak bir gün göremiyorum.
Dediğim gibi, sadece üzülüyorum.