Bir şair düşünün! Bin yıllardır süre gelen evrende, insan evladı var olduğu sürece hep olan; Sevgiye, aşka, beklentiye, hasrete, gülmeye, ağlamaya, ayrılığa, vuslata, kısacası; insana ait ne varsa, her duyguya, yeni bir anlam katsın dizelerinde...

Bir şair düşünün! Yazdığı şiirlerde; ne olursa olsun, hep sevmekten vazgeçmeyen; sadece aşkları için bu dünyanın döndüğünü düşünen sevgililerin iç sesi adeta dizeler hissedilsin buram buram...

Dizelerinde; sevgiye inanan, bir gün sevginin galip geleceğini düşünen tüm şiir yürekli insanların kendini bulduğu bir koca şair düşünün…

"İnsan bir düşünse…" demiş ya zamanın birinde. Düşünmüş düşünmüş de söylemiş bunu. Ve eklemiş: "Ne çok şey bulabilir; hatırlamak, gülmek ve ağlamak için..."

Hatırlamak, gülmek ve ağlamak için düşünsel bir yolculuğun kapısını açmış adeta. Hatırlamak, gülmek ve ağlamak; inanın bu kadar kolay, inanın bu kadar "İnsana dair..."

Ne çok sevmiş şair! Ne çok gülmüş, ağlamış, yaşamış taaa hayatın içinde; yaşayabildiğince...Yazmış ama hep; hep yazmış:

“Ne vakit bir yaşamak düşünsem;

Bu kurtlar sofrasında belki zor,

Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden…

Ne vakit bir yaşamak düşünsem;

Sus deyip adınla başlıyorum,

İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin.

Hayır, başka türlü olmayacak.

Ben sana mecburum bilemezsin…” diyecek kadar sevmiş ve dile gelmiş yüreği. İyi ki yazmış, yazabildiğince...

“Ne kadınlar sevdim zaten yoktular!

Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir.

Azıcık okşasam sanki çocuktular!

Bıraksam korkudan gözleri sislenir.

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular!

Böyle bir sevmek görülmemiştir…” diyecek kadar aforizmalarıyla, kim bilir belki de yaşanamamışlıkları -yarım kalmışlıklarıyla; olmayanı sevmek, tarif edecek kadar kurmak düşlerinde…

Ne kadınlar sevdi Attilâ İlhan, zaten yoktular. Evet, doğru bildiniz dostlar. Bugünkü konuğumuz, Attilâ İlhan. Sizce böyle bir sevmek görülmüş müdür?

*****

"Ayrılık da sevdaya dâhil..." demiş ya Usta hani."Ayrılanlar da hâlâ sevgili..."

Alın size; ayrılanlar için, kendini bu sevdanın içinde tutma sebebi. Bir Umut! Bir dile geliş! Bir hâlâ bekleyiş!

Sevdiğinin bir başkasının sevdiğini bildiği halde ve gözleri gözlerine değdiğinde felaketi olup ağlayacak kadar sevmiş ya Usta. Sevgi de bu değil mi dostlar? Karşılık beklemeden, ibadet eder gibi aynı, sevilmeyi beklemeden sevmek. Sadece sevmek… Dünyanın en güzel duygusu... Dünyanın en devrimci eylemi…

"Beni bir kere dövdüler, çok gözlüklüydüm.

Daha bere giyiyordum, bıyıklarım da duruyor.

Büyükdere’de dövdüler, Emirgan ve birileri.

Senin için dövdüler, dişlerimi tükürdüm...

Büyükdere’de dövdüler, Emirgan ve birileri.

Ayıran eden çıkmadı, susadım su veren yok.

Kavgalı olmasaydık belki SEN'i düşünürdüm.

Çocuk sıcaklığına sığınıp uyumayı.

Omzum bir vakit tutmadı, dişlerimi tükürdüm...

Fakat çok fena dövdüler, size ne söylüyorum.

Daha bere giyiyordum, bıyıklarım da duruyor.

Hiç kimse o halimde görsün istemiyordum.

Eczane aramak filan aklımdan geçmedi.

Sıcak bir şeyler içmek; otelde, motelde...”

Büyükdere'de dayak yediğinde; zoruna gitmiş, zoruna gitmiş ama her zamanki yapacağını yapmış, yazmış yine kalemince...

Sevmiş demiştim ya, hani size çok'ça... Çok sevmelerin şairi... Anladık ki, pek de sevmemişler hani... Ama o sevmeye devam etmiş... Ayrılmış. Bırakıp gitmiş öznesi... Acı çekmiş... Ama hep yazmış Usta... Attila İlhan... Hep, her an... İyi ki de yazmış, yazabildiğince...

"Sanmıştık ki ikimiz!" demiş Attilâ İlhan yine bir şiirinde, yâriyle aşkını anlatırken:

"Yeryüzünde ancak birbirimiz için varız!

İkimiz sanmıştık ki; tek kişilik bir yalnızlığa bile, rahatça sığarız!

Hiç yanılmamışız!

Her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da;

Hâlâ içimizde o yanardağ ağzı, hâlâ kıpkızıl gülümseyen,

-Sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız..."

"Evvel zaman içinde, kalbur saman ölür.

Kubbelerde uğuldar bâkî.

Çeşmelerden akar sinan...

An gelir: -Lâ ilâhe illallah-Kanunî Süleyman ölür.

Görünmez bir mezarlıktır zaman...

Şairler dolaşır saf saf, tenhalarında şiir söyleyerek.

Kim duysa / korkudan ölür.

-Tahrip gücü yüksek- Saatli bir bombadır patlar.

An gelir, Attila İlhan ölür..."

Biz sana mecburuz Usta... Adını mıh gibi yazmışız kalbimize... Şiirlerin; tahrip gücü yüksek, hep yüreğimizde...

Biz hâlâ muhteşem dizelerinizde, seni arıyoruz... Özel bir güne ne hacet; aklımıza her düştüğünde seni hatırlıyor, hatırlatıyor, anmaya, seni anlamaya çalışıyoruz…

Ruhun şâd olsun Usta.

Ruhun şâd olsun Attila İlhan.

Anısına ve muhteşem üretimlerine saygıyla...