Laz çekti kafayı…
Elinde çatal, yakalayamadı tabaktaki zeytini…
Dakikalarca uğraştı sonuç yok.
Garson geldi, bir harekette zeytini yakaladı verdi müşterisine.
Laz kızdı ;
“Ha ben onu bir saattir yormasaydım biraz zor tutardın oni”
…..
Yani diyeceğim şu ;
Batı cephesinde yeni bir şey yok.
Göztepe yine oynamadan kazandı.
Tabela bazen her şeyi anlatmıyor.
Tamam, şimdi bir anda 4-5 sıra sıçradı sarı kırmızılılar.
Potaya girdi, ümitlendi en azından play-off için.
Korkum “Gaz basını” bir günde şampiyon yapacak bu takımı…
Bir başarısı vardı Malatyaspor karşısında Göztepe’nin;
Hatayı affetmedi.
Malatyaspor’un iki büyük defans hatasını, anında cezalandırdı.
Yani laz yormasaydı, garson biraz zor alırdı zeytini…
Ona rağmen ;
Oldu bi gaz ama. Tam çözemedim…
….

Hiç havaya girmeyin, girmeyelim…
Cleyton’un gol sahnelerindeki tecrübesi dışında oyuna katkısını görmedim.
Ve dahi Serdar Özbayraktar….
Defans çizgisi tedirgin, hataya müsait.
Hayal kırıklığının derini dün de Leroy George idi…
Dolayısıyla kanat oyununu ısrarla red eden Göztepe oldu.
Ha kanat yok da göbekten mi bastılar ?
Ben göremedim.
Doğrusu maçın büyük bölümünde organize olmuş atakla yürek hoplatan bir durum da olmadı.
Dedim ya bir gaz vardı hafif…
Taraftar korkusu mudur ?
“Yeter ya bizde bıktık” mı dediler ?
Tam onu da bilemedim…
….
Özellikle ikinci yarıda şuursuzlaşan Malatyaspor oldu…
Düşme tehlikesi yanaşınca, kontrolü kaybetti konuk takım.
Defans güvenliğini ve ilk yarıdaki diri oyunlarını kaybettiler.
Arka arkayla yapılan hatalar onların bu maç için sonunu hazırladı.
Hele gollerdekiler….
Göztepe için ise uzun süredir beklenen ve ihtiyaç olan moral geldi.
Hele ikinci yarı atılan gollerden sonra bir güzellik geldi futbolculara…
Geldi ama, nerden geldi tam bilemedim…
….
Aaaa..
Yılmaz Vural vardı tribünde…
Neden vardı ?
Onu da bilemedim !