Ahmet Güler, yıllarca Almanya’da yaşamış, Türk-Alman İşveren Derneklerini kurarak başkanlığını yürütmüş olan başarılı bir iş adamı. Son yıllarda Çeşme’de yaşayan Güler, bir yandan da bu ilçenin sorunlarına çare bulmak için çalışıyor.

Yerel, ulusal ve uluslararası düzeydeki ilişki ve becerileriyle İzmir’e katkıda bulunmaya çalışan Ahmet Güler, bunu gerçekleştirmek için Dünya Kenti İzmir Derneği’ni (DİDER) kurdu.

Derneğin amacı, Avrupa’daki ekonomi, kültür, sanat ve toplum kuruluşları ile İzmir arasında bağlar geliştirmek, İzmir’i ileri götürecek stratejik ilişkiler kurmak…

DİDER, daha dün kurulmuş olmasına karşın, geniş bir ağ oluşturma başarısını göstermiş, başta Berlin olmak üzere Almanya’nın çeşitli kentleri ile İngiltere’de, Hollanda’da ve Avusturya’da “İzmir Ofisleri” açmış bir sivil toplum örgütü. Geçen hafta, İzmir Havagazı Fabrikası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa bir toplantı düzenledi. İzmir’deki yabancı misyonlar, işadamları, eski büyükelçiler ile çok sayıda işadamı DİDER üyesinin Almanya’dan gelerek katıldığı bu toplantıda hem başarılı çalışmalar anlatıldı hem de yeni projeler ‘kotarıldı’!

Başkan Ahmet Güler, Almanya’dayken Türk-Alman Ticaret Odası’nın kuruluşunda büyük emek vermiş ve onun başkanlığını yürütmüş bir ekonomi doktoru! Büyük deneyimini şimdi de İzmir için kullanmaya başlamanın mutluluğu içinde katılanlara projelerinden ve bugüne kadar yaptıklarından söz etti.

DİDER üyesi ve Berlin Türk İşadamları Derneği Başkanı Remzi Kaplan da;

“Kendimi bir İzmirli olarak hissediyorum. Bu kente katkıda bulunmak için her şeyi yapmaya hazırım” diyerek İzmirlileri mutlu eden bir konuşma yaptı.

Bir de, DİDER Berlin Derneği Başkanı Doğan Azman’ın konuşması vardı ki, sürekli gülen ‘İzmirli’ yüzüyle, dinleyenlerden büyük beğeni aldı…

HHH

Belediye Başkanı Tunç Soyer, kuruluşu çok yeni olmasına karşın DİDER’in yaptıklarını ve gerçekleştirmek istediği projeleri dinlerken çok mutlu görünüyordu.

Çünkü DİDER, tam da onun istediği gibi bir dernekti:  İzmir’i bir dünya kenti yapmak için yola çıkan, İzmir’den hiçbir şey beklemeden Avrupa’da yeni ofisler açan, İzmir ile Avrupa kentleri arasında yeni bağlar kurma becerisi gösteren ‘cesur’ bir sivil toplum örgütü!

Başkan Soyer yaptığı konuşmada, DİDER’in vizyonunu ve bunları gerçekleştirmedeki kararlılığını övdükten sonra sözü, Berlin’de sahneye konulması planlanan, “Bergama Oratoryosu”na getirdi.

Bu oratoryo, 150 yıl önce Bergama’dan kaçırılarak Berlin’e götürülen ve orada Pergamon Müzesi’nde sergilenmekte olan Bergama Zeus Altarı’na bir ağıt olarak, Gülümden Alev tarafından yazılmış ve ilk kez geçen yıl Bergama Asklepion’da sahneye konmuştu. Soyer;

“Bergama Oratoryosu’nu, bize ait olan Zeus Altarı’nın bulunduğu kentte yani Berlin’de sahneye koyarak dünyanın dikkatini bu olaya çekmek istiyoruz!” dedi.

Başkan Soyer bunları söylerken, bir yandan da DİDER’in yöneticilerine bakıyordu.

Nitekim, DİDER Berlin Ofisi Başkanı Doğan Azman, sempatik gülüşü ile Başkan Soyer’i onaylıyor, Berlin İşadamları Derneği Başkanı Remzi Kaplan da -kendini İzmirli sayan bir kişi olarak- ona destek veriyordu.

Ahmet Güler zaten bu projenin içindeydi. Onun, konuşmasının ardından Tunç Soyer’in yanına giderek Bergama Oratoryosu’nun Berlin’de sahneye konması için elinden geleni yapacağını söylemesi çok önemliydi.

DİDER’in bu toplantısını gördükten sonra, anladım ki, Ahmet Güler’in başkan, Doğan Azman’ın Berlin başkanı ve Türk-Alman İşadamları Başkanı Remzi Kaplan’ın da üye olduğu bu derneğin yapamayacağı şey yok!