Hacer BAYKARA

Van'ın Muradiye ilçesine bağlı Ünseli Köyü'nde doğan ve daha sonra ailesiyle beraber Çukurova'ya göç eden büyük yazar Yaşar Kemal'in edebiyatı ve hayatı bir belgesele daha konu oldu. Farklı bir çekim ve kurgu türünün denendiği belgesel, 16 Mart tarihinde 31. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması Belgesel Kategorisinde ikinci seçilirken, röportaj kategorisinde ise birinciliğe hak kazandı.

Göç ettiği Adana'da küçük yaşta bir kaza sonucu sağ gözünü kaybeden, 8 yaşındayken köye gelen bir tuhafiyecinin köy kadınlarının borcunu yazmasından etkilenip, yazmaya ilgi duyan Yaşar Kemal, kaleme aldığı onlarca kitapla edebiyatta bir çığır açarken uluslararası birçok ödüle aday gösterildi. 1955'te  Gazeteciler Cemiyeti Başarı Armağanı (“Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün” adlı röportaj dizisi ile)  ile başlayıp 2013'teki Krikor Naregatsi Nişanı'na kadar yurtiçinden ve yurt dışından kırktan fazla ödüle layık görülen Yaşar Kemal, 2 öykü, 23 roman, 8 röpörtaj, 12 deneme, 4 destansı roman, şiir ve çeviriyi edebiyat dolu ömrüne sığdırdı.

Hayatı belgesel oldu

Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen büyük destan anlatıcısı, insanlığın sesi ve vicdanı Yaşar Kemal  hayatın acı yüzünü daha 5 yaşındayken gördü. Kemal'in bu acı ve aynı zamanda başarılarla geçen hayatı belgesele konu oldu. Bu belgesel şimdiye kadar Kemal'in hayatını anlatan belgesellerden bir bakıma farklı oldu.Van'lılar dahil birçok  insanın Van'lı olduğunu bilmediği veya çok sonradan öğrendiği Kemal'in hayatı bu sefer bir Van'lı gazeteci tarafından anlatıldı. Çekimleri ve hazırlanması bir yıl süren belgesel, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler yarışmasında ‘Yaşar Kemal” Röportaj kategorisinde birinci olurken yine “Mavi Ülkenin İnsanları” adlı belgeselle ile de ikinci olmayı başardı.

Genç gazeteci Adnan Deniz tarafından yapılan belgeselde Kemal'in edebiyat hayatından ve gazeteciliğinden kesitler sunuluyor. Belgeselde, dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal’in doğumundan ölümüne kadar tüm hayatının ele alındığı yapımda arşiv görüntüleri, ses kayıtları yer alıyor. Yaşar Kemal’in kendi ağzından ve dostlarının anlatımlarıyla usta yazar hakkında bilinmeyen birçok şey gün yüzüne çıkıyor. Çalışmada ayrıca Kemal'in Cumhuriyet Gazetesi'nde çalıştığı dönemlerden bölümler de yer alıyor. Doğduğu köy olan Ünseli Köyü'nü de filmine konu eden gazeteci Adnan Deniz, Kemal'in akrabalarından da sık sık görüşler kullanarak köyün şimdiki haline ilişkin bir takım bilgilendirmelerde bulunuyor. Van’dan Çukurova’ya bir göçün hikâyesini konu alırken belgesel içerisinde de birçok kişiyle yapılan röportajlar yer alıyor. Bunların arasında; Yaşar Kemal’in köylüleri, arkadaşları, akrabaları vb. pek çok kişi bu belgeselde yerini aldı.

Belgesel çalışmasında konu olarak aslen Van'lı olan Yaşar Kemal gibi bir edebiyat devinin Van’dan Çukurova’ya göçünü ele alıyor. Bu göç anlatılırken arka perdeden Yaşar Kemal’in de edebi malzemesinin neler olduğu gerçeğine bir yolculuk yapıldığı belirtiliyor. Kemal'in 'edebi' olarak üzerinde durduğu konuların irdelendiği belgeselde cennet ve cehennem kavramları üzerinde sıklıkla duruluyor. Belgeselde aynı zamanda Kemal'in ailesinin 1915 yıllarında yaşanan çalkantılı süreçte Van'dan Osmaniye ve devamında Çukurova'ya yaptığı göçün zorluklarına da değiniliyor.

Ödül 16 Mart'ta verildi

16 Mart'ta yapılan ödül töreninde sahiplerini bulan ödüle ilişkin sonuçları İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi resmi twitter hesabından duyurdu.Yapılan duyuruda şu ifadelere yer verildi: ''Gazetecilik Bölümü Öğrencilerimiz Adnan Deniz ve Deniz Zeybek, 31. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması Belgesel Kategorisi'nde 'Mavi Ülkenin İnsanları' adlı belgeselleriyle 2. oldu. Öğrencilerimizi tebrik ediyoruz.''

Belgeselin ödül alması sosyal medyada gündem oldu. Siyasetçiden gazetecisine yüzlerce Van'lı #Maviülkenininsanları etiketiyle yaptıkları paylaşımlarda Gazeteci Deniz ve ekibinden övgü dolu sözlerle bahsetti. Ödülün kent için bir gurur kaynağı olduğu belirtilen paylaşımlarda Van'lıların Yaşar Kemal'i geç sahiplendiği ve bu belgesel aracılığıyla sahiplenme düzeyinin önemli seviyelere çıkacağı vurgusu yapıldı. Kimi sosyal medya kullanıcıları ise kentte Kemal'in hatırasına film festivalleri ve edebiyat fuarlarının düzenlenmesini talep etti.

65 yıl önce Yaşar Kemal ödül almıştı

65 yıl önce Yaşar Kemal Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden birincilik ödülü almıştı.65 yıl sonra Deniz'in Yaşar Kemal'in yaşamına, edebiyatına ve gazetecilik yıllarına ışık tuttuğu belgesel yeni bir ödül almaya çok yakın. “Mavi Ülkenin İnsanları” adlı belgesel, 31. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda Görsel Belgesel dalında finale kaldı. Yönetmenliğini ve senaristliğini Adnan Deniz’in, yapımcılığını Farid Hüseynzade’nin, kameramanlığını Ahmet Kaymaz’ın ve seslendirmesini Deniz Zeybek’in üstlendiği belgesel; Yaşar Kemal’i ve doğup büyüdüğü Van’ın Ünseli beldesini konu alıyor.

Belgeselin çekim hikayesi ise oldukça dikkat çekici. Adnan Deniz belgeselin konusunu daha önce bir röportaj olarak kaleme aldı. Bu röportaj İletişim gazetesinde yayımlandı. Daha sonra bunu belgesel haline getirmeyi düşündü ve bu belgeselin seslendirmesini arkadaşı Deniz Zeybek’in yapmasını istedi. Deniz Zeybek üniversite radyosu olan Radyo İletişim’de çeşitli haber, edebiyat içerikli programlar yaptığı programda bu röportajı seslendirdi. Zeybek, seslendirme yaparken bir diğer üniversite arkadaşı Farid Huseynzade de çekime alınınca ortaya böyle değerli bir eser çıktı.

Laf ustası değil büyük söz ustası

Adnan Deniz, belgeseli yapım sürecine twitter hesabından yaptığı açıklamada Kemal için şu nitemelerde bulundu: “Yaşar Kemal,Türklerin en Kürdü, Kürtlerin en Türkü... Yaşar Kemal, Hakkın vicdandaki yansıması, hilesizliğin en büyük karizması! Yaşar Kemal, laf ustası değil, büyük söz ustası!”

Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan Deniz, söz konusu belgesel çalışmasının bilinen tarzdan farklı bir yöntemle yapıldığını belirterek belgesele ilişkin şunları söylüyor: “Mavi Ülkenin İnsanları adını taşıyan bu çalışma alışılmışın dışında bir türde yapılarak aslında yeni bir tür denemesi yapılmıştır. Bu tür trans medya dediğimiz kavramın ruhuna uygun nitelikte bir tür olup birçok kitle iletişim aracının arasındaki sert geçiş kaldırılarak bir bakıma kitle iletişim araçları arasında yumuşak bir geçiş sağlanmıştır. Yani bu kitle iletişim araçları bu çalışmada bir araya getirilmiştir. Mesela, radyo, televizyon, gazete vs. Bunların yanı sıra bir de bu çalışmanın farklı bir yanı da şudur. Burada belgesele konu olan yazılı metin aslında bir bakıma bir edebi metindir. Yani bir röportajdan, bir anlatıdan, bir makaleden çok ötesi.”

Not: Belgeselden kısa bir kesit izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=oAEYWM1WJg8