Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Dr. Melek Erdem, kan bağışının hem toplum sağlığı hem de bireysel sağlık açısından vazgeçilmez olduğuna dikkat çekti. Dr. Erdem’e göre düzenli kan bağışı, kan hücrelerinin yenilenmesini teşvik ediyor, kalp sağlığını destekliyor, demir seviyelerini dengeliyor ve bağışçıya psikolojik faydalar sağlıyor.
Kimler Kan Bağışında Bulunabilir?
Kan bağışı için uygun bireylerin genel özellikleri şunlardır:
-
18-65 yaş arasında olmak (ilk bağış için üst sınır 60)
-
En az 50 kg ağırlığında olmak
-
Kronik hastalığı veya aktif enfeksiyonu bulunmamak
-
Kadınlar için hemoglobin ≥12.5 g/dL, erkekler için ≥13.5 g/dL
Kan Vermenin Sağlığa Faydaları
-
Kalp sağlığını destekler: Kan yoğunluğunu azaltarak dolaşımı rahatlatır.
-
Demir dengesini sağlar: Fazla demirin karaciğer, kalp ve pankreas üzerindeki zararlı etkilerini azaltır.
-
Yeni kan hücrelerinin üretimini teşvik eder.
-
Stresi azaltır, iyilik hissi yaratır. Endorfin hormonunun salınımını artırır.
-
Toplumsal aidiyeti güçlendirir. Düzenli bağışçılar, kriz anlarında sistemin güvencesi olur.
Kan Hangi Durumlarda Hayat Kurtarır?
Kan ihtiyacı sadece kazalarda değil, birçok kronik ve akut durumda ortaya çıkar. İşte bazı örnekler:
-
Trafik kazaları, doğum komplikasyonları, büyük cerrahiler
-
Lösemi, lenfoma gibi kanser hastalıkları
-
Talasemi, orak hücreli anemi gibi kalıtsal hastalıklar
-
Kemoterapi/radyoterapi gören hastalar
-
Prematüre bebekler ve doğumsal kalp hastalıkları
Kan Bağışı Sırasında ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
-
Rahat kıyafetler tercih edin, stresten kaçının.
-
Bağıştan sonra 10-15 dakika istirahat edin.
-
Bol sıvı tüketin, ağır egzersizlerden kaçının.
-
İlk 24 saat içinde bağış yapılan kolu zorlamayın.
Türkiye’de Kan Bağışı Oranı Ne Durumda?
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği ideal kan bağışı oranı nüfusun %4,5’idir. Türkiye’de bu oran %4,1 ile hedefe oldukça yakın. Yıllık yaklaşık 2,1 milyon ünite kan bağışı yapılmakta, aktif bağışçı sayısı ise 1,2 milyon civarındadır.