İzmir Bozyaka Hastanesi, hastalara kapısını kapatıyor
İzmir Bozyaka Hastanesi, hastalara kapısını kapatıyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de sağlık sisteminin en kritik konularından biri olan ve hem hastaları hem de sektör temsilcilerini doğrudan etkileyen ilaç fiyatları konusunda beklenen düzenleme nihayet gerçekleşti. Ekonomik dalgalanmaların ve döviz kurlarındaki hareketliliğin gölgesinde, eczane raflarında yaşanan bulunabilirlik sıkıntısını aşmak amacıyla hükümet yeni bir adım attı. Bugün yayımlanan Resmi Gazete sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararı ile "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar"da kapsamlı bir değişikliğe gidildi. Alınan bu stratejik karar, ilaçların fiyatlandırılmasında kullanılan sabit döviz kurunu yukarı çekerken, vatandaşın sağlık giderlerinde de yeni bir artış dalgasının kapısını aralamış oldu.

Kur güncellemesiyle fiyatlar tırmanışa geçti

Sektörün uzun süredir beklediği ve zaman zaman "ilaç krizi" tartışmalarına neden olan kur düzenlemesi, 2026 yılı için netleşmiş oldu. Yapılan resmi açıklamaya göre, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde baz alınan Euro kuru değerinde ciddi bir revizyon yapıldı. Bir önceki yıl, yani 2025 yılında 21.6721 TL olarak uygulanan sabit kur, alınan kararla birlikte yüzde 16,9 oranında (yaklaşık yüzde 17) artırılarak 25.3346 TL seviyesine yükseltildi. Bu artış, ithal ilaçlardan yerli üretim ilaçlara kadar piyasadaki binlerce kalem ürünün perakende satış fiyatına doğrudan yansıyacak. Sektör temsilcileri, reel Euro kuru ile ilaç için belirlenen bu sabit kur arasındaki makasın hala açık olduğunu belirtse de, yapılan artışın tedarik zincirindeki tıkanıklığı bir nebze olsun açması bekleniyor.

Fiyat korumalı ürünlerde yeni sınırlar belirlendi

Düzenleme sadece kur artışıyla sınırlı kalmadı; ilacın fiyatına göre belirlenen ve karlılık oranlarını etkileyen barem (eşik) değerleri de güncellendi. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların koordinasyonunda yürütülen çalışma neticesinde, fiyat koruması kapsamında değerlendirilen ürünler için uygulanan barem değeri yukarı çekildi. Yeni tabloya göre, fiyat korumalı ürünlerdeki eşik değer 87,34 TL’ye yükseltildi. Bu grubun dışında kalan diğer ilaçlar içinse söz konusu barem değeri 45,64 TL olarak revize edildi. Bu teknik düzenleme, özellikle düşük fiyatlı ilaçların piyasada kalmaya devam etmesini sağlamak ve üretici firmaların maliyet baskısını hafifletmek adına kritik bir önem taşıyor.

Tedarik krizine neşter vurulması hedefleniyor

Son dönemde hastaların eczane eczane dolaşarak ilaç aramak zorunda kaldığı, özellikle hayati öneme sahip bazı ithal ilaçların temininde güçlük yaşandığı biliniyordu. İlaç sanayicileri, artan hammadde maliyetleri ve enerji giderleri karşısında mevcut kurun yetersiz kaldığını savunarak üretimi veya ithalatı kısmak zorunda kaldıklarını ifade ediyordu. Yapılan bu yüzde 17 oranındaki artışın, raf ile depo arasındaki kopukluğu gidermesi hedefleniyor. Ancak uzmanlar, bu zammın ilaç yokluğunu tamamen bitirip bitirmeyeceği konusunda temkinli konuşuyor. Reel döviz kurlarının çok daha yüksek seviyelerde seyretmesi, ilaç firmalarının beklentilerinin tam olarak karşılanamadığı yorumlarına neden oluyor.

Vatandaşın sağlık harcamaları artacak

Alınan bu kararın en somut etkisi ise şüphesiz vatandaşın cüzdanında hissedilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödeme listesinde olan ilaçlarda devletin ödediği pay artacak olsa da, vatandaşların ödediği fiyat farkları ve katılım paylarında da yükseliş yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Ayrıca SGK tarafından karşılanmayan veya eşdeğer ilaç farkı çıkan kalemlerde, hastaların cebinden çıkacak tutar, yeni kurla birlikte otomatik olarak zamlanacak. Cumhurbaşkanı kararı ile yürürlüğe giren bu yeni fiyatlandırma modelinin, önümüzdeki günlerde ilaç etiketlerine yansıması ve eczanelerdeki stok durumunu yeniden şekillendirmesi bekleniyor.

Muhabir: Kazim Bozkurt