Esra Seyirden Ar/30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan depremin ardından eğitimdeki kriz hâlâ aşılabilmiş değil. Aradan geçen 5 yıla karşın, depreme dayanıksız olduğu için yıkılan veya boşaltılan 50’den fazla okul hâlâ yeniden inşa edilmedi. Yapımı tamamlanan bazı okul binaları ise daha kendi öğrencilerini ağırlayamadan başka okullarla birleştirildi. Eğitimcilerin ve velilerin aktardığına göre fiziki yetersizlikler, pedagojik sorunlar ve ulaşım zorlukları öğrencilerin eğitim hakkını doğrudan etkiliyor. Kent genelinde, tabelası olup binası olmayan okullardan mezun olan binlerce ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi bulunuyor.
Karakuzu: Eğitimde enkaz kalkmadı, ‘deprem jeolojik, yıkım ideolojik’
“30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen ve onlarca okulun yıkımına neden olan depremin üzerinden beş yıl geçti ancak eğitimde asıl yıkım hâlâ sürüyor” diyen Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Genel Sekreteri Oktay Karakuzu, “Depremin ardından yıkılan ya da boşaltılan 50’den fazla okulun yerine yeni binalar hâlâ yapılmadı. Bazılarının ise inşaatına henüz başlanmış değil. Bu nedenle yaklaşık 100 okul hâlâ geçici, kalabalık ve fiziki olarak yetersiz binalarda eğitim vermeye çalışıyor. Deprem jeolojik bir gerçekliktir, ancak bu kadar yılda okul binalarının tamamlanamaması ideolojik bir tercihtir” ifadelerini kullandı.
Yıkılan okulların yerine yenilerinin yapılmaması nedeniyle öğrencilerin başka okullara yönlendirildiğini ifade eden Karakuzu, taşımalı eğitimin sadece mekânsal değil, sosyal ve ekonomik bir yük getirdiğine de dikkat çekerek “Öğrenciler hem arkadaş ortamından kopuyor hem de yeni ortamlara uyum sağlamakta zorlanıyor. Veliler için ise servis ücreti büyük bir külfet. Devlet kendi yükünü halka yüklüyor. Bu koşullarda devlet okullarına güvenini kaybeden aileler, ekonomik gücü yetmese bile çocuklarını özel okula göndermek zorunda kalıyor. Bu sistem eğitimi piyasalaştırıyor, parası olmayanı dışlıyor,” diyerek laik, bilimsel ve eşitlikçi eğitim anlayışının terk edildiğini savundu.
Necatibey Ortaokulu'nda 5 okul bir arada
İzmir’de en dikkat çekici örnek, 5 ayrı eğitim kurumunun aynı binayı paylaşmak zorunda kaldığı Konak’taki Necatibey Ortaokulu. Bu okula 9 Eylül Ortaokulu, Sevgi Anaokulu, Şehit Ömer Halisdemir Anaokulu ve Şehit Ömer Halisdemir Bilim ve Sanat Merkezi taşınmış durumda.
Üç çocuk babası Ali Rıza Sözen, farklı saatlerde okula giden çocukları nedeniyle aile düzeninin bozulduğunu, hijyen ve güvenlik sorunlarının devam ettiğini söyledi. Okulda yaşanan en büyük sorunların başında temizlik ve giriş-çıkış saatlerinin geldiğini belirten Sözen, sabahçı grubun ardından gelen öğlenci öğrencilerin yeterli temizlik yapılmadan derslere başladığını vurgulayarak "Gece geç saatte çıkan öğrencilerin ardından sabahçı öğrenciler yeterli hijyen sağlanmadan sınıflara giriyor. Bu durum çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor" diye konuştu.
Sözen, sabahçı öğrencilerin kış aylarında henüz hava ağarmamışken yola çıktıklarını ve bu nedenle büyük oğlunu servisle gönderdiklerini belirterek, "Servisle en azından güvenliği bir nebze sağlıyoruz ama bu çözüm değil" dedi. Bu yıl ilkokula başlayacak ikiz çocuklarının ise öğlenci olacağını söyleyen Sözen, farklı saatlerde okula gidecek üç çocuğunun aile yaşamını da olumsuz etkileyeceğini dile getirdi: "Eşimle ikimiz de çalışıyoruz. Çocukların biri sabahçı, diğer ikisi öğlenci olacak. Gidiş geliş saatlerinin farklı olması hem bizim hem çocuklarımız için büyük zorluk."
Sanat ve sosyal aktiviteler kısıtlı kalıyor
İzmir’de Selma Yiğitalp Anadolu Lisesi, 2,5 yıl önce zemin sıvılaşması riski nedeniyle yıkıldı. Hâlâ yapım aşamasında olan okulun, önümüzdeki öğretim döneminde yeni binasında eğitime başlaması bekleniyor. Ancak bu süreçte okulun öğrencileri iki farklı binaya dağıtıldı. Bir kısmı Karataş Anadolu Lisesi'nde, bir kısmı ise Hacı Şakir Ortaokulu'nda öğlenci olarak eğitim görüyor.
İzmir’de çocuklarının biri Selma Yiğitalp Anadolu Lisesi’nde, diğeri ise Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda okuduğunu belirten veliler, her iki çocuğunun da ikili eğitim sistemine tabi olduğunu ifade etti. Selma Yiğitalp Lisesi’nde Okul Aile Birliği Başkanı da olan Fatma Çetin, buradaki öğrencilerin öğlenci olduğunu belirterek, bu durumun ders dışı etkinliklerin yapılamamasına neden olduğunu söyledi.
Ders saatleri ve molaların kısaltılması nedeniyle öğrencilerin hem dinlenemediğini hem de akademik açıdan geri kaldığını belirten veliler, “Okulumuz köklü ve öğretmenleri fevkalade donanımlı. Eğitim sıkıntısı yaşamıyoruz. Ancak diğer liselerde öğrenciler bir saate yakın öğle arası ve uzun teneffüslerle dinlenme imkânı buluyor. Ancak bizim çocuklarımızda böyle bir imkân yok. Ders dışı etkinlik yok denecek kadar az. Bu durum açıkça fırsat eşitsizliği yaratıyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.
ÖVDER: Eğitimde geçici çözümler kalıcı mağduriyet yaratıyor
Öğrenci Veli Derneği (ÖVDER) Başkanı Behram Kaya, geciken okul yapımlarının hem veliler hem de öğrenciler açısından ciddi sorunlara yol açtığını belirtti. Kaya, yıkılan okulların zamanında yapılmaması nedeniyle öğrencilerin geçici binalarda uzun süre eğitim gördüğünü belirterek “Bu durum veliye yük, öğrenciye yıkım getiriyor” dedi. Başka okullara ‘misafir’ olarak giden öğrencilerin o okulların kapasitesini zorladığını ve altyapının bu yükü kaldırmadığını dile getirdi. Kaya, “Bir binada üç okul eğitim görüyor. Sınıflar dolup taşıyor. Bu koşullarda ne öğretmen verimli ders anlatabiliyor ne öğrenci öğrenebiliyor” şeklinde konuştu. Taşımalı sistemin hem öğrenciler hem de aileleri için ciddi sıkıntılar doğurduğunu belirten Kaya “Uzak mesafelere gönderilen öğrencilerin sosyal ilişkileri bozuluyor, arkadaşlıkları kopuyor. Yeni ortamlara uyum sağlamaları zaman alıyor. Üstelik veliler bu taşımanın maddi yükünü taşımak zorunda kalıyor. Bu, özellikle dar gelirli aileler için çok ağır bir yük” diye konuştu.
Kaya, çözümün gecikmiş okul yapımlarının hızla tamamlanmasından geçtiğini vurguladı. “Yıkılan her okulun zamanında yapılması şart. Ayrıca, başka okullara gönderilen öğrenciler oradaki altyapıyı da zorluyor. Geçici çözümler yerine kalıcı planlamalar yapılmalı. Eğitimin sürekliliği ve niteliği ancak böyle korunabilir” diyerek Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
İyiburnaz’da 6 yıl süren eğitim çilesi bitiyor
İzmir Karabağlar’da bulunan İyiburnaz İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri, 6 yıldır süren okul hasretine bu yıl veda ediyor. Çevre okullarda eğitim görmek zorunda kalan yaklaşık 3 bin öğrenci, 2025-2026 eğitim öğretim yılında yeni okul binalarında ders başı yapacak. Müjdeli haberi veren Karabağlar Yunusemre Mahalle Muhtarı Süleyman Can, “İzmir İl Milli Eğitim Müdürümüzle yaptığımız görüşmede eksiklerin giderildiğini, okulun inşaatının tamamlanarak yeni döneme yetişeceğini öğrendik. Mahallemiz ve ilçemiz için büyük bir sevinç” dedi.
5 mahalle, 3 bin öğrenci, 6 yıllık çile
İyiburnaz’daki ilkokul ve ortaokul binalarının yıkılmasının ardından 5 ayrı mahalleden 3 bine yakın öğrenci çevredeki farklı okullara yönlendirildi. Muhtar Can, bu süreçte en az 2 bin ailenin mağdur olduğunu belirterek, “Çocuklar 6 yıl içinde 3-4 kez okul değiştirdi. Okula aidiyet oluşmadı. Sabahın köründe yollara düşmek zorunda kaldılar. Şimdi tüm bunlar geride kalacak” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DE DEPREM SONRASI EĞİTİM: HANGİ OKUL NEREYE TAŞINDI?
● İzmir genelinde depremin ardından çok sayıda okul ya yıkıldı ya da boşaltıldı. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube’nin verilerine göre; öğrenciler farklı okullara dağıtıldı, birçok okul bir arada eğitim veriyor.
● Çiğli’de Fen Lisesi ile birlikte Sasalı Anaokulu, İlkokulu ve Ortaokulu, Ahmet Adnan Saygun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binasına taşındı. Akiş Öğütçü Ortaokulu, İzzet Gökçimen Ortaokulu’nda eğitim görmeye başladı. Büyük Çiğli Anadolu Lisesi öğrencileri, Teğmen Ali
● Rıza Akıncı Anadolu Lisesi’nde, Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi öğrencileri ise Şehit Ali Karaoğlan Anadolu Lisesi’nde misafir ediliyor. Selim Diniz Ortaokulu ise Çiğli Mehpare Yağcı İmam Hatip Lisesi’ne yerleştirildi.
● Karşıyaka ilçesinde Mustafa Reşit Paşa İlkokulu, Şehit Astsubay Hilmi Öz İlkokulu'na; Atakent Anadolu Lisesi, Alev Alatlı Anadolu Lisesi'ne taşındı. Hamdullah Suphi Ortaokulu, Şehit Mehmet Ali Yandım İlkokulu binasında; Şehit Mesut Uzlu Ortaokulu ise Özgiller Dalan İlkokulu’nda eğitimine devam ediyor.
● Foça’da Halim Foçalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Cemil Midilli MTAL’e aktarılırken, Bayraklı’da Şehit Uğur Sarıkaya Ortaokulu öğrencileri Şehit Nazımbey İlkokulu'na, Sabiha Ahmet Tabak Ortaokulu ise TOKİ Ortaokulu'na yönlendirildi.
● Buca’da Sabri Kolçak İlkokulu, Yavuz Sultan Selim Ortaokulu'na; Necip Fazıl İlkokulu ise Meşküre Şamlı Ortaokulu'na taşındı. Meşküre Şamlı Ortaokulu öğrencileri Dirayet Süreni İlkokulu'nda; Mehmet Emin Yurdakul Ortaokulu öğrencileri ise 85. Yıl Anadolu Lisesi’nde eğitim görüyor. Tütün İhracatçıları Birliği İlkokulu, Mesut Taşer Ortaokulu’na; Kız Meslek Lisesi, Ötüken Ortaokulu’na; Ticaret Lisesi ve Betonlaş İlkokulu ise İsmet Yorgancılar Ortaokulu’na taşındı. Süleyman Şah Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ise Üsküplü Selahattin Özcan MTAL’de ders görüyor.
● Konak ilçesinde Başöğretmen İlkokulu, Ömer Lütfi Akat Ortaokulu'na; Salih İşgören İlkokulu, Melih Özakat İlkokulu'na yönlendirildi. 9 Eylül Ortaokulu, Sevgi Anaokulu, Şehit Ömer Halisdemir Anaokulu ve Şehit Ömer Halisdemir Bilim ve Sanat Merkezi, Necatibey Ortaokulu binasında bir araya geldi. Dumlupınar Ortaokulu ise Şehit Mustafa Muhammet Ak İlkokulu’na, Beştepeler MTAL de Şehit Mustafa Muhammet Ak Ortaokulu'na taşındı. Selma Yiğitalp Anadolu Lisesi, Karataş Lisesi ve Hacışakir Ortaokulu’na dağılırken; Misakı Milli Ortaokulu öğrencileri Mehmet Akif Ersoy İlkokulu'na, Konak İmam Hatip Ortaokulu ise Osman Kibar Ortaokulu’na yönlendirildi.