Alternatif eğitim, geleneksel okul sistemlerinin dışında kalan, farklı pedagojik anlayışlara ve uygulamalara dayanan bir eğitim yaklaşımıdır. Geleneksel okul sistemine karşı bir yaklaşım olarak doğmuş ve çocukların bireysel yeteneklerini, merakını ve öğrenme hızını merkeze almayı hedefleyen bir eğitim felsefesidir. Bu model, öğrencilerin ihtiyaçlarına, ilgi alanlarına, öğrenme süreçlerindeki özgün noktalara saygı duyan bir anlayışı temel almaktadır. Ezbere dayalı, sınav odaklı hiyerarşik ve tek tip eğitim sistemine karşı bir duruş olarak alternatif eğitim modelleri gelişmiştir. Alternatif eğitim; klasik müfredat, sınav odaklılık, otorite merkezli öğretmen-öğrenci ilişkisi gibi geleneksel yaklaşımlara karşı bir duruş sergileyerek, bireyin özgür, yaratıcı, eleştirel düşünebilen ve içsel motivasyonla öğrenen bir varlık olduğunu kabul eder. Alternatif eğitim modelleri öğrenciyi sadece bilgi taşıyıcısı değil, aktif bir özne olarak konumlandırır. Geleceğin dünyasına uyum sağlayabilen yaratıcı bireyler için bu tür yaklaşımlar giderek daha fazla önem kazanmaktadır.

İzmir’den Başka Bir Okul Mümkün Eğitim Kooperatifi kurucusu Yasin Sancak ile röportaj yaparak yeni öğrenme yollarının izini sürüyoruz. Ona göre çocuklar ancak özgür olduklarında gerçekten öğrenmeye başlıyor.

Yasin Sancak

Sizi bu kooperatifi kurmaya iten temel motivasyon neydi? Var olan sistemde çözülmesi gereken en büyük sorun nedir?


Başka Bir Okul Mümkün (BBOM) fikri, mevcut eğitim sisteminden derdi olan aileler, eğitimciler ve gönüllülerin 2009 yılında bir araya gelmesiyle doğdu. Fikir, birkaç ay içinde bir inisiyatife dönüştü ve 3 Kasım 2010 tarihinde resmi olarak kurulan BBOM Derneğinin ilk vizyonu “Türkiye’deki ilköğretim sürecine hâkim olan bir dizi köklü sorunların tespitinden hareketle yola çıkarak bu sorunları aşmayı hedefleyen bir ilköğretim okulu kurmak”tı.

Bu okulu kurma yolunda tespit edilen sorunlara çözüm olabilecek alternatif pedagojileri, eğitim modellerini araştırırken her birinin toplumsal, kültürel, sosyal bir ihtiyaca cevaben doğduğunu fark ettik. Böylece hayalimiz, yaşadığımız topraklar için eğitim modeli geliştirme yönünde genişledi. BBOM Modeli, ilke ve değerlerimizden yola çıkarak şu dört temel sacayağına oturtularak oluşturulmaya başlandı: Alternatif eğitim, demokratik yönetim, ekolojik duruş ve ticari kar amacı gütmeme.
BBOM İzmir Eğitim Kooperatifi’ni kurarken temel motivasyonumuz, çocukların hak öznesi olarak tanındığı, seslerinin duyulduğu ve karar alma süreçlerine katıldıkları bir öğrenme ortamı yaratmaktı. Mevcut eğitim sistemi, çocukların bireysel farklılıklarını, meraklarını ve potansiyellerini yeterince gözetmeyen, merkeziyetçi ve tekdüze bir yapı sunuyor. Bizler ise çocukların kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu alabildikleri, katılımcı, doğayla uyumlu, topluluk temelli bir modelin mümkün olduğuna inandık.

Bbom6

Bu eğitim modeliyle ulaşmak istediğiniz temel dönüşüm nedir?

Ulaşmak istediğimiz dönüşüm, eğitimi sadece bilgi aktarılan bir yer olmaktan çıkarıp, çocukların kendilerini ifade edebildikleri, karar alma süreçlerine katıldıkları, toplulukla birlikte büyüdükleri bir yaşama alanına dönüştürmek. Çocukların oyunla, merakla, doğayla, sorularla ve toplulukla öğrenebileceklerine inanıyoruz. Bu nedenle eğitimde çocuk merkezli yaklaşımı, yani çocuğun ihtiyaçlarını, ilgi alanlarını ve iç motivasyonunu önceliklendiren bir yapıyı savunuyoruz. Aynı zamanda bu dönüşüm sadece çocuklarla sınırlı değil: ailelerin, öğretmenlerin ve tüm yetişkinlerin de öğrenen topluluğun bir parçası olduğu, hiyerarşinin yerini yatay ilişkilere bıraktığı bir okul kültürü kurmak istiyoruz.
BBOM modeliyle hedefimiz; demokratik, ekolojik, topluluk temelli ve ekonomik olarak dayanışmaya dayalı bir yapı kurarak çocukların hak öznesi olarak tanındığı bir yaşam alanı inşa etmek. Eğitim aracılığıyla daha eşitlikçi, katılımcı ve umutlu bir toplumsal yapı mümkün diyoruz.

Çocuk haklarını merkeze alan, yetişkin-çocuk ilişkisini eşitlikçi bir zemine oturtan bir eğitim anlayışıyla, çocukların yalnızca "geleceğin büyükleri" değil, bugünün bireyleri olduğunu savunuyoruz. Bu anlayışla hareket ederek, öğrenmenin doğallığını, toplulukla dayanışmanın gücünü ve farklı olasılıkların varlığını görünür kılmak istiyoruz.

Ezbercilik, sınav odaklılık ve hiyerarşik ilişkilere karşı nasıl bir alternatif sunuyorsunuz?

Çocuklar kendi projelerini tasarlayıp hayata geçirirken hem öğrenme süreci anlam kazanıyor hem de kalıcı hale geliyor. Bu süreçte çocuklar yalnızca içerikle değil, öğrenmenin nasıl olması gerektiğiyle de ilgileniyor. Sınıf çemberleri ve okul meclisleri aracılığıyla kendi öğrenme yolculukları hakkında söz sahibi oluyor, fikirlerini paylaşıyor ve karar süreçlerine aktif olarak katılıyorlar. Bu katılım, hem kendi öğrenmelerini sahiplenmelerini sağlıyor hem de okulun onlar için anlamlı bir yaşam alanına dönüşmesine katkı sunuyor. Okulumuzda kararlar demokratik yollarla alınıyor. Bu yaklaşım, yukarıdan aşağıya işleyen yapay bir hiyerarşinin önüne geçiyor. Herkesin birbirine adıyla hitap etmesi, unvanların ön plana çıkmaması ve dilimizde özenle yer verdiğimiz şiddetsiz iletişim, bu demokratik yapının gündelik hayata da yansımasını sağlıyor. Böylece sadece akademik içerik değil, okulun tüm yaşantısı çocuklar için katılımcı, anlamlı ve ilham verici bir öğrenme sürecine dönüşüyor.

Bbom4-1

Alternatif değerlendirme yöntemleri kullanıyor musunuz? Başarıyı nasıl ölçüyorsunuz?


Bizim için başarı; sadece akademik bilgi düzeyine indirgenmiş bir kavram değil, çocuğun kendini ifade edebilmesi, çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, öğrenmeye yönelik merakını sürdürebilmesi ve kendi öğrenme yolculuğunun sorumluluğunu alabilmesi anlamına geliyor. Bu anlayışla, not ya da sınav gibi geleneksel ölçme yöntemleri yerine, çocukların gelişimlerini çok boyutlu olarak takip eden niteliksel değerlendirme araçları kullanıyoruz. Öğretmenler, çocukların gün içindeki gözlemlerine, katılımlarına, üretimlerine, sorularına ve oyunlarına dikkat eder. Her çocuk için oluşturulan portfolyolar, onun öğrenme sürecini belgeleyen hem yazılı hem görsel kayıtlar içerir. Bizim için asıl başarı; çocuğun kendini tanıması, öğrenme sürecine güven duyması ve yaşadığı topluluğun aktif bir parçası haline gelmesidir.

Kooperatifinizin uzun vadeli sürdürülebilirliği için ne tür finansal ve yapısal çözümler geliştiriyorsunuz?

BBOM İzmir Eğitim Kooperatifi, yalnızca alternatif bir eğitim modeli sunmakla kalmayıp aynı zamanda sosyal dayanışma ekonomisinin güçlü bir aktörü olarak faaliyet göstermektedir. Kar amacı gütmeyen, demokratik ve katılımcı yapısıyla kooperatifimiz, eğitimi toplumsal bir hak olarak yeniden tanımlamayı ve bu hakkı topluluk temelli bir modelle hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Eğitim hizmetinin piyasalaşmasına karşı, çocukların, ailelerin ve eğitimcilerin ortaklaştığı bir yapı inşa ettik. Bu yapı sadece bir okul değil, dayanışma kültürüne dayanan bir yaşam alanıdır.

Uzun vadeli sürdürülebilirlik için gelir çeşitliliğine odaklanıyor, topluluk içi dayanışmayı etkili hale getirmeyi ve burs imkanlarıyla erişilebilirliği artırıyoruz. Son yıllarda fon destekli projeler, sosyal etki odaklı iş birlikleriyle finansal kaynaklarımızı çeşitlendirdik. Ayrıca kira baskısını azaltmak ve varlık temelli bir güvence oluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde ise kooperatifin ekonomik yapısını güçlendirmek için sosyal girişimcilik modelleri geliştirmeyi ve yerel yönetimlerle iş birliği kurarak kamu-toplum ortaklıklarını çoğaltmayı hedefliyoruz.

Bbom2

Bu eğitim modelinin çevresel, kültürel ve sosyal etkilerini nasıl gözlemliyorsunuz?

BBOM modeli, çocuğu merkeze alan ve onun çevresiyle kurduğu ilişkiyi önemseyen bir yaklaşımla çalışır. Çevresel olarak; doğada geçirilen orman günleri, okulun bostanı, doğal malzeme kullanımı ve geri dönüşüm kültürü ile çocukların doğayla bağ kurması sağlanır. Doğa bir öğrenme ortamı olduğu kadar çocukların sorumluluk alma, gözlem yapma ve sürdürülebilir yaşam pratiklerini deneyimleme alanıdır.

Kültürel açıdan; farklılıkların bir arada yaşandığı, her çocuğun kendi sesini ifade edebildiği kapsayıcı bir ortam yaratmayı önemsiyoruz. Katılımcı süreçler ve ortak karar alma kültürü, çocuklara hem kendi topluluklarını hem de toplumsal yapıları dönüştürebileceklerini gösteriyor. Sosyal etkiler ise özellikle topluluk olma haliyle görünür oluyor. Kooperatif yapımız gereği aileler, öğretmenler ve gönüllüler birlikte üretiyor. Çocuklar bu işbirliğini modelleyerek büyüyor. Okul kültürümüzde öne çıkan şiddetsiz iletişim, çemberler, okul meclisi gibi uygulamalarla çocuklar erken yaşta sosyal beceriler, empati ve dayanışma pratikleri geliştiriyor.

2.-2

Eğitim modelinizde hangi temel etik ve insani değerler merkezde yer alıyor?

Modelimizin merkezinde çocuk hakları, katılımcılık, saygı, adalet, empati ve şiddetsiz iletişim yer alıyor. Çocuğu sadece öğrenen bir birey değil, bugününü yaşayan ve kendi kararlarını alabilen bir özne olarak tanıyoruz. Her çocuğun potansiyeline, ifadesine ve farklılığına değer veriyoruz. Demokratik bir okul iklimi, tüm bireylerin birbirine isimle ve saygıyla hitap ettiği, çocukların söz ve karar sahibi olduğu bir yapı sunar. Hiyerarşi yerine yatay ilişkilerin kurulduğu bu yapıda çocuklar, yetişkinlerle birlikte düşünme ve karar alma pratiği kazanır. Şiddetsiz iletişim, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda okulun etik temelidir; duygulara alan açmak, ihtiyaçları dile getirmek ve ilişkilerde denge kurmak için kullanılır.

Ekolojik farkındalık, işbirliği, topluluk olma bilinci ve özgünlük gibi değerler, yalnızca sınıf içinde değil, okulun bütün yaşantısında çocuklara deneyimletilir. Bu değerler hem bireysel gelişimi hem de toplumsal dönüşümü hedefler.

Bbom1-1

Alternatif eğitim modellerinin temel ilkeleri:

Bireysel Farklılıklara Saygı:
Her çocuk biriciktir; öğrenme süreci kişiseldir. Tüm çocukların aynı şekilde ve hızda öğrenmesi beklenmez.

Katılımcı ve Demokratik Eğitim:
Öğrenciler derslerin içeriğine, işleyişine ve öğrenme biçimlerine dair söz hakkına sahiptir. Karar alma süreçlerine dahil edilir.

Öğrenme Ortamı Özgürlüğü:
Kapalı sınıf yerine açık alanlar, doğa, atölyeler ve topluluk merkezli mekânlar tercih edilir.

Ezbere Karşı, Deneyim Temelli Eğitim:
Bilgi, olduğu gibi aktarılmaz. Proje, deney, gözlem, tartışma ve yaratıcı üretim ön plandadır.

Eşya değil anılarını topluyorlar
Eşya değil anılarını topluyorlar
İçeriği Görüntüle

Sınavsız veya Değerlendirmesi Farklı:
Not sistemi yerine gelişim odaklı, nitelikli değerlendirme uygulanır. Portfolyo, gözlem ve öz-değerlendirme öne çıkar.

Muhabir: Rojda Dolgun