Türkiye'de liglerde iki farklı dünya var... Spor Toto Süper Lig ile Spor Toto 1. Lig başka bir yer... 2. Lig ve 3. Lig daha farklı bir alem... Amatörü hiç karıştırmıyorum. Bildiğin bataklık... Koyacak bir kategori bulamıyorum. Süper Lig ile 1. Lig arasında gidip gelirsin. Az akıllı bir yöneticin varsa, biraz da para sıkıntı yok.
Fakat 2. Lig'den itibaren sorunlar başlıyor. En başta da başkanlar bazında...
Üst sıralarda mücadele eden takımların aşağı liglerdeki yönetici profillerine bir bakın.
Tabii ki istisnalar hariç... Herkes kendi üzerine alınmasın...
Yukarıda naklen yayınları gelirleri, oradan buradan gelen paralar derken kalburüstü abiler başkanlığı kimseye yedirmez.
Onlar parası olup da kaptırmak istemeyenlerden. Hazır kendi kendine kulüp dönerken arada reklamını yapmak isteyenler. Süper Lig'den düşme potasına gelindiğinde bu abiler ortadan kaybolur. Fedakar olanlar da var... Ama yine istisna...
Spor Toto 1.Lig'de ise siyasi destekli, parası olmadan arkadan itilen başkanlarımız gözde...
“Param yok ama sağdan soldan toplarız. Üç beş gelirle şansımız da varsa, ver elini Süper Lig....” Şimdi yavaş yavaş tehlikeye geliyoruz. Profil iyice değişti.
Bu ligde neredeyse tüm takımlar borçlu... Futbolcuya ödemeler hep sıkıntılı... Bir kısım idmana çıkmıyor, bir kısım maçta oynamıyor. Kötünün biraz iyisi elini kolunu sallayıp şampiyon olur.
Hem parası, hem aklı olmayan başkanın takımlarına neler oluyor açın bakın...
Uzatmaya da gerek yok. 3.Lig'de de durum aynı.
Amatöre düşersen para da yetmez, akıl da yetmez... Biraz şansın olacak... Yoksa bataklıkta saplanır kalırsın. Zaten öyle bir statü var ki, olacak iş değil... Sonuçta Spor Toto Süper Lig ve Spor Toto 1.Lig hariç diğer ligler için tek kurtuluş var... Beyaz atlı prens... Ya çok paralı bir başkan gelecek, ya da bir holding satın alıp yatırım yapacak. Yoksa bu şartlarda yaşamak çok zor.... O garip başkan modellerinin açtığı maddi-manevi yaralar kapanmaz... Taraftarın çektiği çile de cabası...