Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde, millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün Adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.” (Fatih Sultan Mehmet)

Timur Soykan, meslektaşımız. BirGün Gazetesi’nde yazıyor. Halk TV’de de program yapıyor. “Sapan-Hrant Dink Cinayet,”, “Tanrı Misafirleri Oteli”, “Baronlar Savaşı”, “Liste”, “Badeci Şeyhin Sır Odası”, Zavallı” ve “Duvar”, kitapları arasındadır.

Timur Soykan, 1 ay önce Adana’dan Konya’ya uyuşturucu sevkiyatı yapan şebekeye yönelik Konya Emniyeti’nin operasyonunda, polis memuru olan kuryenin telefonunda yapılan incelemede Adana Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş’ın uyuşturucu sevkiyatının başı olduğunun gündem yaratmasından sonra yazı kaleme aldı. “İnsan kaçıran savcı da var, milyon dolar karşılığı sipariş operasyon yapan da” başlığıyla! Benzer örnekleri tek tek dillendirdi. Alıntılayalım:

* Milyon dolara operasyon siparişi-Örnek 1: "Savcı Lütfi Karabacak, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görev yapıyordu. Halen yargılandığı iddianameye göre; Yargıtay’da bağlantıları olan Murat Ayyıldız ile dosyaları ‘çözmek’ karşılığında para alıyorlardı. 10 Kasım 2018’de Savcı Karabacak ve Ayyıldız, Etiler’deki lüks lokantada işadamı Burak Çağlayan Kızılhan ile buluştu. Yurt dışındaki yüz milyonlarca dolarlık inşaat işlerinin ödemelerini alamayan Kızılhan, tefecilere borçlanmıştı. Savcıdan tefecilere operasyon yapmasını istiyordu. Savcı, yanındaki Ayyıldız’ın MİT’çi olduğunu söylemişti. Masada hiç konuşmayan bu adamı göstererek 'Parayı ona vereceksiniz. Dosya bana geldiğinde 100 bin dolar, operasyondan sonra 900 bin dolar daha teslim edeceksiniz' dedi. Dosya önüne geldiğinde 100 bin doları Murat Ayyıldız alıp getirdi. Kısa süre sonra tefecilere operasyon yapıldı. Aynı gün Ayyıldız operasyonu sipariş edenlerin kapısını çaldı. Ancak 900 bin dolar yerine 250 bin dolar ile geri döndü. Savcı Karabacak sinirlenmişti. Tefecilerin yöneticisi olarak gözaltına aldırdığı Mahmut Ak’ı serbest bıraktı. Elbette karşılığını almıştı. Diğer şüphelileri tutuklama istemiyle mahkemeye gönderdi. Hakim, liderin bırakılıp diğer şüphelilerin tutuklanması istenen dosya önüne gelince çok şaşırdı. Adalet sisteminin çivisi çıkmıştı.”

* Casus savcının insan kaçırma örgütü-Örnek 2: İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görevli Savcı Davut Yılmaz, 24 Şubat 2022’de tutuklandı. İddianameye göre; Savcı Yılmaz ve savunma sanayi şirketi sahibi İhsan Sağlam, İran istihbaratı için Türkiye’deki kişileri kaçırıyordu. Savcı Davut Yılmaz, İhsan Sağlam’a İranlıların UYAP sisteminden aldığı adres, telefon bilgilerini veriyordu. Bu işte kullanılacak araçlara Adalet Bakanlığı kartı takmış ve çakar sistemi kurdurmuştu. Denizli’de yaşayan eski İran albayı M.Firouzei ile eşi ve çocuğunu Şubat 2019’da kaçırıp Van’da İran ajanlarına teslim ettiler. Savcı, adliyedeki odasında İranlı ajanlarla görüşecek kadar rahattı. Bir süre sonra İhsan Sağlam’ı devreden çıkarıp bütün parayı kendisi almak istedi. İki polisin arasında olduğu bir ekip kurdu. Eylül 2019’de hedefleri eski İran Deniz Kuvvetleri subayı olan Mohammed Rezaei’yi kaçırmaktı. Ancak Savcı Yılmaz’ın ekibindeki polislerle İhsan Sağlam’ın ekibi birbirine girdi. Birbirlerine silah çektiler. İranlı eski asker son anda kurtuldu.”

* Yargıda bataklık kavgası-Örnek 3: Hakim ve Savcılar Kurulu Birinci Daire Üyesi Hamit Kocabey, 14 Ekim 2021’de istifa etti. İddiaya göre; Hamit Kocabey’in avukat oğlu Nizamettin Kocabey, Bataklık Operasyonu kapsamında aranan bir kişi için hakime baskı yaptı. İddiaya göre; bunun için yüklü miktarda para almıştı. İçişleri Bakanı Soylu’nun 'Türkiye tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu' dediği operasyon yargıda kavga çıkarmıştı. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman, konuyu yukarılara taşıdı. Hamit Kocabey’e yakın isimler ise yakalama kararı olan zanlının para kopartmak için şüpheli yapıldığını iddia ediyordu. Bu zanlı takipsizlik kararıyla kurtuldu. Kocabey istifa etti, Kocaman ise tenzili rütbe ile Yargıtay’a atandı. İddialarla ilgili bir soruşturma yok."

Yine Halk TV’den Seyhan Avşar, Demir Yumruk Operasyonu’nda tutuklanan suç örgütü lideri Hüseyin Eryılmaz’ın “iki hakimi rüşvete boğduğu” iddiasını yazıya döktü. HSK, hakimleri görevden uzaklaştırdı._

xxxx

Timur Soykan’ın, Edremit Kitap Fuarı'nda mafya-yargı ilişkisine örnekler vererek yaptığı konuşmanın videosu, sosyal medyada gündem oldu. Soykan, "Yargı bir silah olarak kullanılıyor" ifadesini kullandı. Soykan şöyle konuştu: "Mafyanın polisler, yargıçları, savcıları var. Sadece Sedat Peker’in ifşalarında görmüyoruz bunu. Biz her gün dava dosyaları okuduğumuzda bunun örnekleriyle karşılaşıyoruz. Bu kadar kirlenmiş, yozlaşmış bir yapıyla karşı karşıyayız."

Soykan’ın yazdıkları, anlattıkları resmen yargıdaki çürümeyi gösteriyor. Nerede bu devlet? Ortada devlet yok mu soruları geliyor peş peşe. Uyuşturucu baronları, kara para, tetikçiler, rüşvetler, suça bulaşmış polisler. Çeteler, organize biçimde fink atıyor. Namuslu, vicdanlı hakimler, savcılar, emniyetçilere büyük iş düşüyor. Adliyeler derin bataklık olmaz! Adalet saraylarında hak hukuk adalet olur. Mafyanın polisleri, mafyanın yargıçları, mafyanın savcıları olur mu? Timur Soykan “var” diyor, belgeleriyle ve ekliyor: “Yargı, bir silah olarak kullanılıyor!”