Osmanlıca meraklılarının söyleyişiyle bitaraf,

Anlaşılır hali ile ise yansız...

Çok bilen dün yine coşmuş.

Bitaraf olan, bertaraf olur” demiş.

Türkçesiyle yansız olan ortadan kaldırılır demek istemiş...

Doğrudur.

Yaşamda karşılaştığımız her olayda bir yanı tutarız.

Yaşamın genel kuralıdır aslında.

*

Evde,

İşyerinde,

Sokakta,

Otobüste,

Vapurda,

Metroda,

Siyasette,

İşimizde.

Her bir yana gideriz.

Gitmesek, “tavşan boku gibi” derler.

Gerçi bu sözün de doğrusu “ne akar ne de kokar” demektir ama olsun...

Çok bilen de buradan yola çıkarak,

Her zaman söylüyorum. Bitaraf olan, bertaraf olur. Onun için tarafımızı çok iyi belirlememiz lazım” demiş.

Bir nevi gözdağı...

Artık gözaltı yok biliyoruz, onun yerini makul gözdağı aldı...

*

Yine yanlış bilinen bir deyimle devam edelim.

Çok duyarız,

Gazeteci tarafsızdır” derler.

Külliyen yalandır...

Gazeteci tarafsız değildir, gazeteci haber yazarken objektiftir.

Onun da kuralı bellidir.

Kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl ve neden soruların yanıtlarını vermişseniz zaten objektifsinizdir.

Ama tarafsız değilsinizdir.

Gazeteci aksine taraftır.

Bağımsızlıktan,

Özgürlükten,

İnsan haklarından,

Savaş karşıtlığından,

Çocuklardan,

Hayvanlardan,

Kadınlardan,

Barıştan,

Kısacası adil ve insanı bir yaşam ve hayattan yana taraftır.

Üstelik de bunu din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan taraftır.

*

Evrensel değerlerin dışında taraf olmanız, taraf olmaya zorlanmanız,

Hatta bunun koşul olarak önünüze konması ise,

Kısaca faşizimdir.

Faşizmi demokrasi diye yutturmaya çalışanlara da,

Kısaca faşist denir.

*

Az zamanda çok işler başaramasak da,

Bir de az zamanda kıvıranlar vardır.

Onlar demokrasi der,

Ama yaptıkları hep anti demokratiktir.

Demokrasi..
Cumhuriyet..
Bayrak..
Vatan..

İyi sözlerdir...

Alt alta yazılır, yan yana yazılır, sağlı sollu yazılır...

At iziyle it izinin karıştığı yerde,

Bir yediğinize, bir de ... bakılır!

Boşverin,

Gerçek gazeteci;

Dizlerinin üzerinde yaşamaktansa, ayakları üzerinde ölmeyi tercih edendir.”