Toplum otizm kavramına, Yağmur Adam filmiyle aşina oldu. Filmi izlediyseniz de bir daha izleyin.

Ve otistik bir karakter olan Raymond'un Charlie'ye nasıl para kazandırdığına değil de, kaldığı bakım merkezine dikkat edin

Yağmur Adam (Rainman) filmine dek toplum otizm kavramına aşina değildi. Dustin Hoffman ve Tom Cruise’un başrolleri paylaştığı filmde Charlie (Tom Cruise) babasının ölümünün ardından 3 milyon dolarlık mirastan payına sadece 1949 model bir Buick kaldığını, servetin tamamını o ana kadar haber-dar olmadığı ağabeyi Raymond'a (Dustin Hoffman) bırakıldığını öğrenir. Abi Raymond bir otistiktir ve bir bakım merkezinde kalmaktadır. Charlie mirasın peşine düşüp, Raymond’u kaldığı klinikten kaçırıp ülke çapında bir seyahate çıkarır. Filmdeki otistik karakter Raymond’un matematik ve hafızalama konusundaki olağanüstü yeteneği de ön plana çıkarılır. O yüzden de 'dahi otistik' konusu hepimizin karşısına, “Ama çok zeki oluyorlar” cümlelerini çıkarır hala. Bu yanlış algı başka bir yazının konusu. Ancak bugün konumuz aslında 'Yağmur Adam' filminin kendisi değil. Buna karşın filmi tekrar izlemenizi isteyeceğim. Ama bu sefer, otistik abisinin takibi sayesinde Las Vegas kumar-hanelerinde Charlie’ye nasıl para kazandırdığına değil, Raymond’un yıllar boyu kaldığı bakım merkezine dikkat etmenizi önereceğim.
Filmde, miras Wallbrook emanet fonuna devrediliyor, Raymond’un yaşamanın sonuna kadar güven içinde yaşayabilmesi için. Charlie ve kız arkadaşı Wallbrook’a gittiklerinde, önce yol üzerinde, sonra bina içinde, televizyon odasında, piyanonun da bulunduğu aktivite salonunda bir çok engelli bireyle, eğitimciyle ve bakım verenle karşılaşır. Raymond’un kaldığı odayı görür, onunla özel olarak ilgilenen bakım veren ile tanışır ve onunla kurduğu iletişim biçimine de tanık olurlar. Onlarla birlikte otizmle tanışan izleyiciler de…

Rain Man, 1988 yılında yapıldı. 2023 yılının Türkiyesi’nde ebeveynin otistik ne yaşarken ne de öldükten sonra Wallbrook standartlarını yakalamış bir bakım merkezi yapısı, düzeni hala oluşturula-madı. Ülkede çeşitli alanlardaki bakım evleri hala ne yazık ki bakım veren personelin yaşlı ya da engel-li bireylere uyguladığı şiddet ve insan haklarına uygun olmayan çeşitli davranışlarıyla gündeme geli-yor. Geçtiğimiz hafta başında İstanbul Büyükçekmece’deki bir bakımevi yine böyle bir olayla gündeme oturdu. Bu sefer işkence yaşlı ve engelli bir bireye yapılmıştı ama bütün otizm camiası ayağa kalktı. Çünkü bu sayfada daha önce de yazdığımız gibi bakım evlerinde kalan otistiklerin karşılaştıkları kötü muamele, karşımıza sık sık çıkıyor.

RAPOR BEKLENİYOR

Basına yansıyan olaylar arasında, 2015 yılında 16 yaşında olan Sinan K.’nın elleri kelepçeli fotoğra-fları, Sinan Gündoğdu’nun 2020 yılında bakım evinde kalırken uğradığı darp sonucu kaburgalarının kırılması, yine aynı yıl Pendik’te bir bakım evi bahçesindeki banka elleri arkadan bağlanmış şekilde otururken görüntülenen bir genç, Barış Gödekoğlu, Ahmet Sürücü ve Mustafa Recep Koç isimli üç otistik gencin 2013-2015 yılları arasında kaldıkları yatılı spor eğitim merkezinde eziyet ve kasten yaralamadan dolayı zarar gördüğü iddiaları üzerine açılan dava bir çırpıda sayılabilecek olaylar. Ne yazık ki kötü muamele, darp ve işkence olaylarından ölümle sonuçlananlar da oldu. 2020 yılında, Elazığ'da yatırıldığı özel bakım evinde yaklaşık 3 ayda 35 kilo zayıflayan 21 yaşındaki Murat Can Ayas, çoklu organ yetmezliği ve geçirdiği kalp krizi nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatının kaybetti. 2022 yılının Eylül ayında ise çok korkunç bir gerçek ortaya çıktı. 24 Temmuz’da vefat eden 20 yaşın-daki Mehmet Eres’in, defin işleminden sonra aileye gelen ihbarların araştırılması ile ulaşılan kamera kayıtları, ölümün doğal yollardan olmadığını gösterdi. Kayıtlarda Mehmet Eres’in görevli personel tarafından izleyenler eşliğinde darp edildiği ve sonrasında hayatını kaybettiği görüldü. Yükselen tepkiler karşısında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada olayla ilgili otopsi raporunun beklendiği ve adli süreç yakından takip edildiği söylendi. Ardından Türkiye Otizm Meclisi (TOM) çatısı altında toplanan dernek temsilcileri, çeşitli illerde 30 Eylül 2022 Cuma günü eş zamanlı düzenledikleri basın açıklamasında okudukları ortak metin ile tepkilerini ortaya koydu. Dava henüz sonuca ulaşmadı.

Büyükçekmece’ye tepki yağdı

TOM, Büyükçekmece olayının ardından da sosyal medya hesaplarından yayınladığı “Camiamızı ve ülkemizdeki her bir ferdi, infiale ve dehşete düşüren olayı kınıyor ve bir an önce sorumluların tespit edilip cezalandırılmasını yetkililerden bekliyoruz. Ayrıca bu iğrenç olayın takipçisi olacağımızın da bilinmesini kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” mesajıyla tepkisini gösterdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ilgili personelin tutuklandığını, bakım merkezinin de idari soruşturma süresince kapatıldığını açıkladı.
Otizm Hak Savunucusu Dernekler Federasyonu Girişimi, bakım verenin şiddet, aşağılama ve cinsel saldırı içeren davranışları içeren video görüntülerinin sosyal medya üzerinden yayılması üzerine yaptığı açıklamada, bakım merkezleri konusunda yeterli ve gerekli düzenlemelerin bir an önce yapıl-masını istedi. “Maalesef ölümle sonuçlanan bakıcı şiddeti dahil olmak üzere bir çok görüntü kamuoyuna yansıdı. Peki kameraya çekilmeyenler ya da görüntüsü yayınlanmayanlar?” sorusunu gündeme taşıdı. Bakım merkezlerine ilişkin güvenlik, eğitim ve rehabilitasyon, altyapı, nitelikli perso-nel gibi konularda otizm camiasının sunduğu ve sunacağı önerilerin dikkate alınarak, gerekli düzen-lemelerin zaman kaybetmeden, acilen yapılması talep etti.

'Bu görüntüler ne ilk ne son'

Otizm alanında kurulan derneklerin yaptığı açıklamalardan bazıları şöyle:
Bursa Otizmli Bireyler ile Anneleri Yardımlaşma Derneği: Kurumlarda yaşanan bu insanlık dışı görüntüler ne ilk ne de son. Artık denetim kurumları gereğini yapmalı, Adalet Bakanlığı gereken önlemleri almalı. Herkes bakım personeli olamaz. Caydırıcı cezalar devreye girmeli.
İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği: Bakım evleri sistemi güvenlik koşulları, rehabilitasyon pro-gramları, nitelikli personel istihdamı ve eğitimi gibi konularda acil düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın acilen harekete geçmesini bekliyoruz.
Otizm Hakları Derneği: Devlet, engelli vatandaşlarına insan onuruna yakışır  hizmet sunmayı güvence altına alan önleyici mekanizmaları tesis etmekle mükelleftir. Eğitimi özel eğitim ve rehabilita-syon merkezlerine, bakımı özel bakımevlerine havale etmenin çok vahim sonuçlarından biri daha yaşanmıştır. Bu olayı gerçekleştirenlerin, gerçekleşmesine imkan verenlerin en kısa sürede tespit edilip gereken cezayı almasını bekliyoruz. Yetkilileri ise bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için alınacak tedbirler üzerinde etkin ve verimli çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. Takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz.

Hemen, şimdi!

Bakım merkezleri, hem fiziki hem de personel alt yapısıyla, güvenlik koşullarını sağlamaktan çok uzak. Aslında bu 'güvenlik' sorunu yerine, rehabilitasyonun hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesini konuşmalıydık bu tarihte. Sadece 35 yıl (!) öncesinin filmi değil tabi örneğimiz. Günümüzde,  değişik ülkelerde, bakım gerektiren otistik, diğer engel grupları ve yaşlılarımız için sürdürülen bakım planları, oluşturulan bakım merkezlerini inceliyoruz. İnceledikçe, bizim ülkemizde ölüme uzanan yolun daha farklı gidilebileceğini görüyoruz, biliyoruz!
Fiziki alt yapı, rehabilitasyon hizmetleri, personel alt yapısı ve daha bir çok kalemde düzenlemeye ih-tiyaç var.  Harekete geçilmeli. Yarın değil, hemen, şimdi!