Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait doğum istatistiklerini açıkladı. Buna göre, geçen yıl ülkede canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kayıtlara geçti. Bu rakam, son yıllarda düzenli olarak düşüş gösteren doğum oranlarının sürdüğünü ortaya koydu.
Verilere göre doğan bebeklerin %51,4’ü erkek, %48,6’sı ise kız. 2023 yılında bu oran %50,8’e %49,2 olarak kaydedilmişti.
Doğurganlık hızında sert düşüş: 1,48 çocuk
Verilerde dikkat çeken bir diğer başlık ise toplam doğurganlık hızı oldu. Bir kadının yaşamı boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden bu oran, 2001’de 2,38 iken, 2024 itibarıyla 1,48 çocuk seviyesine düştü.
Bu oran, nüfusun kendini yenilemesi için gereken 2,1 çocuk düzeyinin oldukça altında. Türkiye, bu eşiğin altına ilk kez 2017’de inmişti ve düşüş eğilimi o tarihten bu yana sürüyor.
Hükümet düğmeye bastı: Nüfusu artırmak için yeni teşvikler gündemde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, nüfus düşüşüne karşı acil önlemler alınması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gerekli tedbirleri almaz, yanlış uygulamaların üzerine kararlılıkla gitmezsek yarın çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşmamız mukadderdir.”
Bu kapsamda bazı yeni düzenlemeler de gündeme geldi. Öne çıkan öneriler arasında şu başlıklar yer aldı:
-
Evlilik kredisi kullanan çiftlerin çocuk yapmaları durumunda borçlarının silinmesi ya da azaltılması
-
En az üç çocuk doğuran kadınlara KPSS şartı aranmadan memuriyet hakkı tanınması
Nüfus yaşlanıyor, genç nüfus oranı düşüyor
Uzmanlar, doğum oranlarındaki düşüşün en büyük etkisinin uzun vadede ortaya çıkacağını belirtiyor. Türkiye’nin genç nüfusu azalırken, yaşlı nüfus oranı hızla artıyor. Bu da sosyal güvenlik sisteminden işgücü piyasasına kadar pek çok alanda yapısal riskleri beraberinde getiriyor.
Sosyologlar ve ekonomistler, doğurganlık oranlarının artırılması için sadece maddi değil, sosyal ve kültürel teşviklerin de devreye alınması gerektiğini savunuyor.
Türkiye Avrupa’nın gerisine düştü
Bir dönem Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden biri olan Türkiye, son yıllarda doğum oranları bakımından birçok Avrupa ülkesinin gerisine düştü. Özellikle kırsal bölgelerdeki doğum oranlarının dahi kentleşmenin etkisiyle hızla azaldığı dikkat çekiyor.
İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerde toplam doğurganlık hızı 1,3’e kadar gerilemiş durumda.
Kadınların doğum yaşı artıyor
Bir diğer dikkat çeken veri ise ilk doğum yaşı. Kadınlar artık geçmişe göre daha ileri yaşlarda çocuk sahibi olmayı tercih ediyor. 2024 verilerine göre, Türkiye’de ilk kez anne olan kadınların ortalama yaşı 28,3 olarak belirlendi. Bu yaş, 10 yıl önce 25,6 idi.
Uzmanlara göre bu artış, kariyer planları, geç evlilik yaşı, ekonomik belirsizlik ve bireysel yaşam tercihleri gibi birçok faktörden kaynaklanıyor.
Sivil toplumdan çağrı: Uzun vadeli sosyal politikalar şart
Demografik gelişmeleri yakından takip eden sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler, sadece kısa vadeli teşviklerin yeterli olmayacağı konusunda hemfikir. Kadınların iş hayatında desteklenmesi, erken çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve barınma gibi temel ihtiyaçlara yönelik kalıcı politikaların devreye sokulması gerektiği vurgulanıyor.