Yaşı 35'ler civarında olan kadınlarda yaşanan bir panik var.
'Evde kaldım' değil, 'artık bir an önce doğurmam lazım' paniği.
Sanki her kadın anne olmak zorundaymış gibi.
Hele etraflarındaki yakın arkadaşları tek tek doğurmaya başladıysa bu panikleri daha da büyüyor.
Ve kendilerince bir çözüm yolu buluyorlar.
Kredi başvurusu yapar gibi yurt dışına gidip sperm bankasına başvurmak veya sevgili bile olmadıkları birinden eskaza hamile kalıp, 'ben bu çocuğu doğuracağım' diye diretmek.
Babaya ihtiyaç yok, ben kendim bakarım cengaverliği adeta bulaşıcı bir moda gibi yayılmakta.
Bu tip doğumlarda Allah analı babalı büyütsün denmiyor, denemiyor.
Anasıyla, sağlıkla büyüsün diyoruz, geçiyoruz.

***

İtiraf ediyorum bu fikir önceleri bana da hiç fena gelmiyordu. Tam o dediğim yaşlarda yani.
Biyolojik saat zorlarken.
'Bir çocuğun aslanlar gibi yetişmesi için ille de bir babaya sahip olması gerekmez' diye düşünüyordum.
"Evvel Allah ben çocuğuma her türlü yeterim. Babası da olurum amcası da. İşe yaramaz bir adamdan çocuk yapacağıma, gider herhangi bir hammaddeden yararlanırım daha iyi" diyordum.
Ama şu anda son derece sağlıksız bulduğum bu fikirden iyi ki çabucak vazgeçmişim.
Zaten 'sabit fikir' tamlaması yanımdan bile geçmez.
Salim kafayla oturup düşününce ya da karşımda iyi bir hatip varsa ve anlattıkları da kafama yattıysa yanlıştan hemen o dakika tornistan edebilirim.
Bundan da etmiştim.
Allah korumuş.

***

Her çocuğun kim olduğunu bildiği, sık görüşmese bile varlığından haberdar olduğu bir babası olmalı...
Bakınız cümledeki vurguya dikkat!
Çocuğun başında ille de bir baba olsun, isterse it, uğursuz, hokkabaz, işe yaramaz olsun demiyorum.
Tabii ki kadın dediğin, şartlar gerektirdiyse evladını babasız da büyütebilir.
Ama en azından çocuk babasının kim olduğunu bilsin be kardeşim!
"Senin baban bir kavanozdu yavrum" cümlesini işitmesin. Gitmesen de görmesen de orda bir köy var uzakta hesabı...
Her çocuğun, adını, suretini bildiği bir babası olmalı.
Bu yüzden kadınların oyuncak bebekle oynar gibi sadece kendileri anne olmak istedi diye çocuk dünyaya getirmelerine ve bunun adeta bir moda haline gelmesine karşıyım.
Çok büyük bencillik gibi geliyor bana!

***
O daha çocuk

oncel--2Hadi o çocuğu bir şekilde doğurdun da, büyütmek çok zor ve evlat yetiştirmek gerçekten adeta bir sanat.
Elinde bir oyun hamuru var ve sen baştan nasıl şekil verirsen o hamur bundan sonraki yaşamına o halde devam edecek. Büyük sorumluluk.
Eskilerden bir şarkıcı vardı, Umut Akyürek.
Sesinden çok, kendisini Angelina Jolie'ye benzetmek için yüzüne yaptırdığı abartılı estetik müdahalelerle tanınırdı.
Epeydir ortalarda görünmeyen bu şarkıcı şimdi yine gündeme geldi.
12 yaşındaki kızıyla sosyal medya hesabında paylaştığı bu pozla.
Görenler gözlerine inanamadı.
Adete annesinin geçirdiği operasyonların aynısını geçirmiş gibi bir yüz, takma kirpik, ağır makyaj ve saçında platin bir peruk... Bu kız çocuğu sadece 12 yaşında!
Gelen tepkiler üzerine annesi bir açıklama yaptı: "Ben de bu kadar makyaja karşıyım ama ne yapayım engel olamıyorum" falan dedi.
Hiç inandırıcı değil!
Küçücük kızının az sonra köhne bir yerde sahneye çıkacakmış gibi haliyle gurur duymasa bu pozu paylaşmazdı. Tek fotoğraf da değil üstelik.
Çocuğun hiçbir suçu yok, daha küçücük o! Özenmiş, kendini bu hale getirmiş.
Ama ortalık bu kadar sapıktan, pedofilden geçilmiyorken bir annenin daha ergen bile olmayan kızını bu şekilde dolaştırması hepimize çok garip geldi.
Aleyna Tilki'nin annesinden sonra şimdi de bu anne... Allah aşkına ne oluyor size böyle?