İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren ve conta sektörünün önemli oyuncularından biri olan Temel Conta fabrikasında, aylardır süren bir emek mücadelesi yaşanıyor. Petrol-İş Sendikası'na üye olan emekçiler, işverenle yürütülen toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde taleplerinin karşılanmaması ve uzlaşma sağlanamaması üzerine, anayasal hakları olan greve çıkma kararı almışlardı. Bugün itibarıyla grevlerinin tam 164. gününe ulaşan Temel Conta emekçileri, ilk günkü kararlılıkları ve azimleriyle, daha iyi çalışma koşulları, insanca yaşayabilecekleri adil bir ücret ve en önemlisi sendikal haklarının güvence altına alınması için direnişlerini sürdürüyorlar. Ancak, işçilerin bu haklı ve meşru mücadelesi, iddialara göre işveren Tamer Kipi tarafından çeşitli baskı, tehdit, yıldırma ve son olarak da provokatif saldırı girişimleriyle engellenmeye çalışılıyor. Özellikle 16 Mayıs 2025 Cuma günü, grev alanında barışçıl bir şekilde haklarını arayan işçilere yönelik olarak, işverenin yönlendirmesiyle hareket ettiği iddia edilen Sergen Topu isimli bir şahsın gerçekleştirdiği fiziki ve sözlü saldırı, sendika ve işçiler tarafından "grev kırıcılığı politikalarının pervasız bir boyutu" olarak nitelendirildi ve büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu saldırının ardından, Temel Conta emekçileri ve Petrol-İş Sendikası yöneticileri, bugün fabrika önünde bir basın açıklaması düzenleyerek hem yaşanan saldırıyı kınadılar hem de mücadelelerindeki kararlılıklarını bir kez daha vurguladılar.
Grevdeki emekçilere çirkin saldırı
Petrol-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, Temel Conta işyerinde sürdürülen haklı ve meşru grevin 164. gününe ulaştığı belirtilerek, işçilerin alın terlerinin, emeklerinin ve onurlarının savunusu için bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürdükleri vurgulandı. Açıklamada, bu mücadelenin yalnızca Temel Conta emekçilerinin değil, tüm emekçilerin daha iyi bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve adil bir ücret talebinin ortak sesi olduğu ifade edildi.
Ancak, bu haklı mücadelenin işveren tarafından sistematik bir şekilde baltalanmaya çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, 16 Mayıs 2025 tarihinde yaşanan çirkin saldırıya geniş yer verildi:
"Ne yazık ki, bu haklı mücadelemiz, işveren tarafından sistematik bir şekilde baltalanmaya çalışılmaktadır. 16 Mayıs tarihinde, grev alanında bulunan arkadaşlarımız, işverenin yönlendirmesiyle hareket eden Sergen Topu adlı şahsın hem fiziksel hem de sözlü saldırısına maruz kalmıştır. Bu saldırı, grevdeki işçilerin birliğini ve kararlılığını kırmaya yönelik açık bir provokasyonun parçasıdır. İşverenin bilgisi ve yönlendirmesiyle gerçekleştiği apaçık olan bu olay, grev kırıcılığı politikalarının ne kadar pervasız bir boyuta ulaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir"
Sendika yetkilileri, yaşanan bu saldırının ardından derhal hukuki süreç başlattıklarını, saldırgan şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti.
"Asla kabul edilemez"
Petrol-İş Sendikası görevlileri ve grevdeki işçiler, Temel Conta patronu Tamer Kipi’nin, grevin başladığı ilk günden bu yana sürekli olarak kışkırtıcı davranışlar sergilediğini, grevdeki işçileri içeride çalışmaya devam eden işçilere karşı kışkırttığını ve bu tutumuyla açıkça suç işlediğini iddia etti.
Yapılan basın açıklamasında, bu tür provokasyonların ve baskıların kendilerini asla yıldırmayacağı, aksine birlik ve beraberlik duygularını daha da güçlendirdiği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Temel Conta patronu Tamer Kipi, grevimizin başladığı ilk günden bu yana, yasalara ve ahlaka aykırı bir şekilde grev kırıcılığı yaparak, içeride çalışmaya devam eden ve belki de korkudan sesini çıkaramayan işçi arkadaşlarımızı, dışarıda haklı bir mücadele veren grevdeki arkadaşlarımıza karşı kışkırtmış ve bu alçakça tutumuyla açıkça suç işlemiştir. İşverenin, işçilerin en temel anayasal haklarını hiçe sayarak başvurduğu bu hukuk dışı ve gayri insani yöntemler, bizim haklı davamızdan vazgeçmemizi sağlamak bir yana, tam aksine kararlılığımızı daha da perçinlemiş, omuz omuza verdiğimiz bu mücadeledeki birliğimizi ve dayanışmamızı daha da güçlendirmiştir. Buradan, Tamer Kipi’yi bir kez daha ve son kez uyarıyor, bu provokatif, hukuk dışı ve emek düşmanı tutumunu şiddetle kınıyoruz. İşverenin, işçilerin alın terine, emeğine ve haklı mücadelesine saygı göstermek yerine, baskı, tehdit ve şiddet yolunu seçmesi asla ve asla kabul edilemez. Aksine, her bir saldırı, her bir haksızlık, bizi daha da kenetlemekte ve kararlılığımızı artırmaktadır."
