KAZİM BOZKURT/İzmir Çiğli'de faaliyet gösteren ve dünyanın en büyük rüzgar türbini kanadı üreticilerinden biri olan Amerikan sermayeli TPI Kompozit fabrikasında, yaklaşık 7 aydır süren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grev, ikinci ayını doldurmak üzere. Petrol-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu fabrikada, 2200 işçi, insanca yaşayacak bir ücret ve daha iyi çalışma koşulları talebiyle 13 Mayıs'ta şalterleri indirerek üretimi tamamen durdurmuştu.

Whatsapp Image 2025 07 11 At 14.06.07 (1)

Grevden önce masaya yüzde 30 gibi bir zam teklifiyle gelen işveren, işçilerin kararlı duruşu karşısında, aradan geçen 59 günün ardından teklifini yükseltti. Önce yüzde 50, ardından da dün gerçekleştirilen son görüşmede ise sosyal haklar dahil yüzde 70'lik bir zam teklifini sendikaya sundu. Ancak, bu teklif, aylardır fabrika önünde, yazın sıcak günlerinde çadır kurarak, çoban ateşleri yakarak direnen işçiler tarafından reddedildi.

Temel Conta işçileri 200 gündür grevde
Temel Conta işçileri 200 gündür grevde
İçeriği Görüntüle

Konuyla ilgili açıklama yapan Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Cem Turan, yüzde 70 oranının, güncel enflasyon rakamları açısından kulağa hoş gelse de, gerçekliğin farklı olduğunu vurguladı. Turan, "Arkadaşlarımızın ortalamada 23.500 lira gibi bir çıplak net ücretleri var. Yani 23.500 liraya yüzde 70'i koyduğunuzda, bu rakam net 40.000 lira gibi bir ücret yapıyor. Bu, 60 günlük bir grevin sonunda, işçinin beklentisini karşılamaktan çok uzak bir rakamdır. Eğer işveren bu teklifi grevden önce göstermiş olsaydı, belki arkadaşlarımız tarafından olumlu değerlendirilebilirdi. Ancak bu noktadan sonra kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 07 11 At 14.08.16 (1)

Grev çadırında hayat: Yevmiye, dayanışma ve 'grev okulu'

İki aydır süren bu zorlu grev sürecinde, işçiler bir yandan direnişlerini sürdürürken, diğer yandan da ciddi bir geçim mücadelesi veriyor.

Ancak, 2 bini aşkın kişinin çalıştığı bir fabrikada, herkesin ekonomik koşullarının bir olmadığını belirten sendika yöneticileri, bazı işçilerin ailelerini geçindirebilmek için ek işler yapmak zorunda kaldığını ifade ediyor.

Başkan Turan, "Bu süreçte, hayatını devam ettirebilmek için yevmiyeye giden, inşaatta çalışan, pazara çıkan arkadaşlarımız var. Bu, onların mücadeleden vazgeçtiği anlamına gelmiyor, aksine, bu direnişi sürdürebilmek için verdikleri ek bir çabadır" dedi.

Öte yandan grev alanı, sadece bir eylem alanı değil, aynı zamanda bir "okul" ve bir "dayanışma merkezi" haline gelmiş durumda. İşçiler, kurdukları "Grev Okulu" ile hem birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı buluyor hem de sendikal haklar, sınıf mücadelesi ve örgütlü olmanın önemi üzerine bir bilinçlenme süreci yaşıyor. TPI Kompozit Baş Temsilcisi Ersen Polat, "Bu grev bizim için en büyük okul oldu. Birliğin, beraberliğin önemini, işçi isterse neleri başarabileceğini bize gösterdi. 2022'deki grevden aldığımız feyizle, bugün daha bilinçli ve daha kararlı bir şekilde hareket ediyoruz" dedi.

Whatsapp Image 2025 07 11 At 14.06.49 (1)

'Bu mücadele tüm işçi sınıfının': Gözler TPI direnişinde

TPI işçileri ve sendika yöneticileri, yürüttükleri bu mücadelenin, sadece kendi fabrikaları ve kendi ücretleriyle sınırlı olmadığının altını çiziyor. Onlara göre bu direniş, Türkiye'deki tüm işçi sınıfının geleceği için bir örnek teşkil ediyor.

Baş Temsilci Polat, bu konudaki düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

"Biz sadece TPI'deki arkadaşlarımız için direnmiyoruz. Bu mücadele, Türkiye'deki işçi sınıfının mücadelesidir. Biz burada işçi sınıfının gözüyüz, kulağıyız, emeğiyiz, alın teriyiz. Bizim kazanmamız demek, işçi sınıfının kazanması demek olacak"

Kaynak: HABER MERKEZİ