Haber/Macit SEFİLOĞLU - Gazetecilerin örgütlü olduğu meslek örgütleri sansürü tartıştı. Meslek örgütleri temsilcileri, TBMM’de kabul edilen Dezenformasyon Yasası’nın gazetecileri ve sosyal medya kullanıcılarını susturma ve sindirmeye yönelik olduğunu belirterek, “Bu yasa ve Anayasa’ya aykırı ve uygulanmamalı” dediler.

Gazeteciler Cemiyeti’nin Nursun Erel Moderatörlüğü’nde gerçekleştirdiği Hibrit Söyleşi’ye Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Macit Sefiloğlu katıldı ve yasaya ilişkin görüşlerini açıkladı.


BİZ HAZIRIZ’

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, iktidarın ısrarla çıkardığı Dezenformasyon Yasası’nın bir sansür yasası olduğunu hatırlattı. Türenç, Anayasa’nın birçok maddesine aykırı olarak yasalaştırılan bu çalışmanın yayınlanmasının ardından karşı çıkan partilere görev düştüğünü belirtti, “Meslek örgütlerinin bu sürede dirençli bir birlikteliğe ihtiyacı var. Biz Basın Konseyi olarak hazırız” dedi.



‘SANKİ TEK KİŞİ GİBİ’

Moderatör Nursun Erel, yasa henüz yürürlüğe girmeden polisin bir paylaşımı sebebiyle gazeteciyi evinden aldığını anımsattı. Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Bakanı Kemal Aktaş ise yasanın görüşülmeden önce TBMM’de tüm partileri ziyaret ettiklerini anlattı. Meslek örgütlerinin itirazları sebebiyle yasa teklifinin Ekim ayında değişiklik yapılmadan yeniden gündeme alındığını belirten Aktaş, “Bizim görüşmelerimizde AKP’den Mahir ÜnaI’ı ziyaret ettik. Ancak anladık ki çok katı bir tavırları var. ‘Siz ne yaparsanız yapın bu yasayı çıkarırız’ anlayışı hakimdi. Ne yazık ki TBMM’ye sunduğumuz önerilerimiz de dikkate alınmadan yasa getirildi ve geçti. Sonra topluca bir fotoğraf çektirdiler. O yüce çatı altında çektirilen fotoğraf AKP Grubu’nun sanki tek kişi olduğunu, kaldır elini, indir elini anlayışını kanıtlıyordu” dedi.

ZOR BİR SÜREÇ’

TGS Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’yi zorlu bir sürecin beklediğini söyledi. Durmuş, “Bu yasanın insanları hapse ettirecek sadece 29. Maddesi değil, gazeteciliğin yapılmasını engelleyecek birçok maddesi var. Bu nedenle meslek örgütleri birlikte mücadele etmeliler. Toplumun haber alma hakkı elinden alınacak. 114 yıl sonra sansür yeniden getirilmek isteniyor” dedi.

Üç yıllık hazırlık

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, Basın Yasası taslağı üzerinde yaklaşık 3 yıllık bir çalışma yaptıklarını anlattı. Kanlı, 9 meslek örgütünün ortak çalışmasına itibar edilmediğini de belirtirken, ülke genelinde basın meslek kuruluşlarının yeterli tepkiyi veremediğine işaret etti. Anadolu’da basın kurumları üzerindeki baskıları da gündeme getiren Kanlı, “Hep birlikte yeni basın yasasını yapmalıyız” diye konuştu.

12 Eylül’ü aramak

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Macit Sefiloğlu ise yapılan çalışmanın detaylarına bakıldığında 12 Eylül darbesi sonrasından daha ağır görüntülere dikkat çekti. Sefiloğlu, gazeteciliğe 12 Eylül döneminde başladığını hatırlattı, “Darbenin ardından yaşadıklarımız elbet demokrasi adına utanç vericiydi. Yıllar sonra Türkiye’nin yeniden olumsuz anlamda tartışılmasına neden olabilecek bir yasa ile karşı karşıyayız. Umuyorum ve diliyorum ki meslek örgütlerinin karşı çıkmaları ile birlikte bu yasa uygulamaya girmez” dedi.