Gökmen Küçüktaşdemir 

"Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken..." diye başlayan masallarla büyüdük. Annelerimizden, öğretmenlerimizden dinledik masalları. Oysa masal anlatıcılığı çok eski bir meslek. Hüner masalın sonuna kadar ilgiyi canlı tutmak ve güzel bir finalle alkışı toplamak. Bir hikaye anlatıcı olarak masallara ilgim büyük. Bu alanda az sayıda iyi isim var. Onlardan biri de Sıla Topçam. Sıla bugüne kadar biriktirdiklerini kurduğu okulda öğrencilerine anlatmaya başlıyor. Aralık ayında faaliyete başlayacak Sıla Masal Okulu'nun programı çok keyifli gözüküyor. en güzeli de yaşınız kaç olursa olsun bu okula kayıt olabiliyorsunuz.

Yeniden işe dönüştü

Masal anlatmaya ne zaman ve nasıl başladın?

Küçük bir çocukken bir televizyon kutusunun içinde kendi kendime ve seyircilerime hikayeler anlatarak başladım diyebilirim.  Hem çok erken konuşmaya başlamışım hem de çok konuşan bir çocukmuşum, annem ve babam her zaman bana hikayeler anlattırırdı ve bunları kasete kaydederdik. Her zaman anlatmak ve şarkılar söylemek çok hoşuma gitti. Üniversitede aldığım oyunculuk eğitiminin de etkisiyle bu anlatım zamanla gelişti ve değişti. Masallar anlatmaya ise profesyonel olarak 2014 yılında başladım. 

Bu ne zaman Türkiye'de bir iş haline dönüştü?

Anlatıcılık bizim topraklarımızda çok eski bir gelenek ve aslında eski bir meslek. Hemen hemen her alanda olduğu gibi bu alanda da usta- çırak ilişkisinin yok olması ile bir dönem geri planda kalmış, unutulmuş ancak 2013 yılından beri özellikle de büyük şehirlerde masal anlatıcılığı yeniden gündemde ve bir iş olarak yapılıyor.

Kimler masal anlatıcısı olabilir?

Bunun için belli bir kısıtlama olması söz konusu değil aslında çünkü anlatıcılık insana özgü bir durum ve herkes hikayeler anlatabilir. Bunu profesyonel bir iş haline getirmekse diğer bütün işlerde olduğu gibi çalışmayı ve deneyim kazanmayı gerektiriyor. Günümüzde pek çok kişi hali hazırda yaptığı işlerin yanı sıra bir de masal anlatıcılığı eğitimi alarak hem işlerine yeni bir boyut getiriyorlar hem de bu işi bağımsız olarak yapabiliyorlar. Özellikle kadınların yoğunlukta olduğu bir alan olarak da karşımıza çıkıyor, özgür hareket etmeye imkan sağlayan bir yapısı var. Tabii kadın ya da erkek fark etmez cinsiyetten bağımsız olarak ana akım dışında bir iş yapmak isteyen herkes için uygun bir meslek.

Masal kampları

Masal okulunu nasıl kurmaya karar verdin? Neden böyle bir girişimde bulundun?

Bu benim için hep bir hayaldi. Mezun olduğumdan beri her zaman kendi alanımda çalıştım hep kendi işimi yaptım ancak bağımsızlığımı kazanmak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmak kolay olmadı. Aynı zamanda böyle bir girişim için bir donanıma da sahip olmak gerekiyor, bunun için de zamanını beklemek gerekiyordu. Yüksek lisans tezimi “Günümüz Masal Anlatıcılığı Eğitimi ve Hazırlık Süreçleri” konusunda yaptım, üniversite yıllarından beri oyuncunun çalışması ve yöntem geliştirmesi üzerine okumalar yapıyorum ve bu konuyu önemli buluyorum. Kendimi masal anlatıcısı olarak tanımladığım günden beri çalışma yöntemim üzerinde düşünmek ve geliştirmek için pek çok farklı teknik üzerinde çalışmak için zaman yarattım. Sevgili iş ortağım ve arkadaşım Efe Elmas ile uzun sohbetlerimiz  oldu bu konular üzerinde. Daha öncesinde anlatıcılık ile ilgili kısa dönemli dersler veriyordum, düzenlediğimiz kamplarımız vardı. Bir gün sevgili hocam Ayşe Nilgün Arıt ile bir sohbetimizde bu alan üzerinde daha kapsamlı ve disiplinler arası bir eğitim vermenin zamanı olduğu üzerine konuştuk. Bu yaklaşık bir buçuk yıl önceydi. O zamandan beri ders içeriği oluşturmak, ekip kurmak ve daha pek çok şey için çalışma yürütüyorum.

'Anlatıcının sembol dili bilmesi önemeli'

Okuldan ve verdiğiniz eğitimden biraz bahseder misin?

Üniversitede ve yüksek lisansta aldığım eğitim oyunculuk ve tiyatro üzerine bunun yanı sıra alanında uzman hocalardan masal anlatıcılığı üzerine eğitimler aldım, çalışmalar yürüttüm. Bir yandan da Efe’nin dersleri ile de arketip bilgim arttı ve bir anlatıcının sembol dili bilmesinin önemi üzerinde de pek çok deneyimim oldu. Kendi çalışma ve anlatıcılığa bakma yöntemimi düşündüğümde pek çok alandan beslendiğimi gördüm. Günümüzde anlatıcılık alternatif bir meslek olarak gelişmiş durumda. Evet, herkes hikayeler anlatabilir ancak her iş gibi bunu da profesyonelce yapmak istiyorsak yeteneklerimizi geliştirmemiz gerekir. Sıla Masal Okulu, yalnızca masal anlatıcılığı üzerine değil anlatımın her türlüsüne yönelik bir eğitim verecek. Bu sayede farklı bakış açılarını ve yöntemlerini görüp her katılımcı kendi özgün ifade biçimini bulacak. 

Öğrencileriniz mezun olduğunda nasıl bir donanıma sahip olacaklar?

Teorik ve pratik çalışmanın bir arada yürüdüğü bir süreç içinden geçeceğiz. Gözlemlediğim en önemli şey masal anlatıcılığı eğitimi alanların yeteri kadar pratik çalışma yapacak ortamı ve koşulları bulamaması. Eğitimin büyük bir bölümü sahne üzerinde gerçekleşecek bu da öğrenilenleri pratik etme imkanı sunacak. Nihayetinde anlatmak eyleminin içinde dinleyenler de var ve topluluk karşısında konuşmak, sesini kontrol etmek ve bu konuda rahatlamak çok önemli. Bunun yanı sıra online derslerimiz de olacak. Toplamda 9 aylık bir süre eğitim görülecek ve bunun bir kısmı online devam edecek. Sembolizim, arketip, sinema, müzik, biyografik hikaye, ses kullanımı, bedensel ifade, metin yazarlığı, mask sembolizmi ve kullanımları gibi pek çok konuda derslerimiz olacak ve her dersimizi alanında uzman eğitmenlerimiz yürütecek.

'Dinleyen kişiye göre değişmek gerekir'

Eğitmen olarak başka kimler var ve hangi alanlarda eğitim veriyorlar?

Efe Elmas, Doç. Dr. Evrim Ölçer Özünel, Sertaç Koyuncu, Ezgi Tatar eğitmenlerimiz arasında. Bir yandan da bazı hocalarımızla görüşmelerimiz devam ediyor, sürpriz bir kaç eğitmenimiz daha olacak. silamasalokulu.com adresinden eğitmenlerimiz hakkında detaylı bilgileri okuyabilirsiniz.

Okulun Türkiye'de örnekleri var mı?

İzmir'de yok. Ülkemizde sayısı çok olmasa da masal anlatıcılığı eğitimi üzerinde uzun ve kısa dönemli çalışmalar yapılıyor. Sıla Masal Okulu’nun farkı Performatif Anlatıcılık Sanatı eğitimi olarak sahne üzerinde çalışmaya ağırlık vermesi ve disiplinler arası bir çalışma modelini benimsemesi. Tüm bu öğrenme süreci her daim pratik olarak desteklenecek ve kişiye özel bir çalışma ve ilerleme modeli oluşturulacak. 

Pandemi sürecinde eğitimler fiziksel mi yoksa online mı olacak?

Aralık ayında başlıyoruz. Hem online hem de yüz yüze derslerimiz olacak. Hibrit bir anlayışı benimsemek günümüz için önemli. Online dersler teorik kısımda yapıldığında önemli bir zaman kazandırıyor bize ancak anlatıcılık alanında yüz yüze eğitimin yerini maalesef dolduramıyor. Anlatan kişi dinleyenle var olur, ona göre şekillenir, değişir ve gelişir. Bu sebeple ayda bir kere Cuma akşamı Cumartesi ve Pazar tam gün yüz yüze derslerimiz olacak. Temmuz ayında ise 5 günlük bir kamp ile eğitimimizle sonlandıracağız ancak bu ilişkiyi sonlandırmak anlamına gelmeyecek. Sıla Masal Okulu ekibi olarak pek çok projemizin içinde anlatıcılarımız her daim yer alacak. 

Okula kayıt yaptırmak isteyen ne kadar ücret ödeyecek ve bu ücrete neler dahil?

Ücretlerle ilgili bilgiye silamasalokulu.com adresinden iletişim kutusunu doldurarak, [email protected]'a mail yollayarak ya da 0544 373 77 31’i arayarak ya da mesaj yollayarak ulaşabilirler.