Çocukluğu babasının ticari başarıszlıklarının tüm etkilerini yaşayarak geçti. Her defasında iflası görmesine karşın hiç pes etmeden 8 defa ticari denemelerde bulunan babasının başarısızlıklarından ders alan Mesut Özdamar, kurduğu ilk işte başarıyı yakaladı.

Çocukluğunda yaşadığı kötü tecrübelerden sonra aslında girişimciliğe cesaret edemediğini anlatan Özdamar, “Aslında ben böyle birşeye cesaret edemezdim. Çalıştığım firmada da çok mutluydum, şartlarım gayet iyiydi. Firmanın Ege Bölgesi'nden çekilme kararı beni cesaretlendirdi. Evet belki şuan bir girişimci gibi gözükebilirim ama aslında bir noktada beni şartlar buraya itti, bir nevi mecbur kaldım” diyor. Mesut Özdamar ile girişimcilik öyküsünü ve gelecek hedeflerini konuştuk.

Kısaca Mesut Özdamar'ı tanıyabilir miyiz?
1978 yılında Manisa'nın Turgutlu ilçesinde doğdum. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Turgutlu'da okudum. Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde tekstil üzerine eğitim aldım. Ticaretle haşırneşir bir ailenin çocuğuyum. Babam yıllarca hep ticari girişimlerde bulundu ama hemen hemen hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Babam 7-8 denemesinin neredeyse tamamında ikinci veya üçüncü yıllarda ticari sıkıntılar yaşayarak iflası görmüş birisi. Biz de çocukluğumuzda hep bu sıkıntılı süreçleri yaşadık. Bir dönem varlık içinde yaşarken sonrasında sıkıntılı dönemler oldu. Birçok denemesi iflasla sonuçlandığı için haciz memurlarıyla sık sık karşılaştık.

Babanız şansını hangi sektörlerde denedi?
Galericilik, tüccarlık, besicilik, tarım aletleri ticareti, çiftçilik, kasaplık denemeleri oldu. En sonunda bir şekilde emekli oldu. Çağın içinden çıkılmaz hastalığı olan kansere yakalanıp 2 yıl önce vefat etti.

Siz iş hayatına nasıl atıldınız?
Üniversiteden mezun olduktan hemen sonra askere gittim. Askerliği tamamladıktan sonra küçük bir ticari deneme yapayım dedim. Gıda sanayi tuzları alanında bir girişimim oldu. Kardeşimle birlikte ortaktık. İşler iyi gidiyordu, başarmaya çok yakındım. Küçük bir sermayeyle başladığımız bir iş olduğu için ticaret hacmimiz de kıstlıydı. Şirket 2 aileyi geçindirmez diye düşünerek işleri kardeşime devredip kurumsal bir firmada iş aramaya başladım. 2003 yılında İstanbul merkezli bir kimya firmasında işe girdim. Firmanın İzmir ve civarında satış temsilciliğini yapıyordum. Geçmişte babamın yaşadığı sıkıntılardan dolayı başarıya aç bir yapım olduğu için başarılı olma hırsıyla çok çalışmaya başladım. Günde 18 saat çalışıyordum. Benden istenen bir şey olmamasına rağmen çok yoğun çalışıyordum. Firmanın Ege Bölgesi yapılanması yeni başlıyordu. Ben de bütün Ege Bölgesi'nde satış faaliyetlerini yürütüyordum. O kadar çok çalıştım ki firma beni altıncı ayın sonunda satış müdürü yaptı, 12. ayın sonunda da bölge müdürü yaptı. O dönemde de şuan yaptığımız işin bir benzerini yapıyorduk.

Babanız bunca başarısızlık yaşamışken girişimci olmaya nasıl cesaret ettiniz?
Aslında ben böyle birşeye cesaret edemezdim. Çalıştığım firmada da çok mutluydum, şartlarım gayet iyiydi. Firmanın Ege Bölgesi'nden çekilme kararı beni cesaretlendirdi. Evet belki şuan bir girişimci gibi gözükebilirim ama aslında bir noktada beni şartlar buraya itti, bir nevi mecbur kaldım. Bu kadar portföyü, bu kadar çevreyi, bu kadar satışı oluşturduktan sonra tekrar biryerde işe girip sıfırdan başlayarak mücade etmektense bu işi kendi elimdeki bütçeyle yönetebileceğimi düşündüm. Buna yetenek mi denir, şans mı denir onu bilmiyorum. Birşeyler hep yolunda gitti.



Bor-Kim'in kurulma sürecinden söz eder misiniz?
Yaklaşık 4,5 yıl çalıştıktan sonra firma Ege Bölgesi'nden çekilmeye karar verdi. Bu karar sonrasında bana İstanbul'a gitmemi teklif ettiler. Ege Bölgesi'nde çok fazla portföyüm oluşmuştu. İstanbul'a gitme teklifini kabul etmedim. Maddi olarak belli bir birikimim vardı ama şuan yaptığımız işi yapabilecek ekonomiye sahip değildim. Birgün Aydın'da çalıştığım firmanın sahibi beni çağırdı. Sen artık niye gelmiyorsun dedi. Firma bölgedeki faaliyetlerini durdurdu, ben de işten ayrıldım dedim. İnsan kendi firmasından ayrılır mı dedi. Çalıştığım şirketi benim sanıyormuş. Herşeyle ben ilgilendiğim için firmanın bir İstanbul merkezi olduğunu bilmiyormuş. Kendisine durumu anlattım. Ben bu kadar tecrübeliyken bana bu izlenimi verdiysen senin ticarete girip kendi işini yapman lazım dedi. O firmanın mal alım garantisi desteğiyle tüm birikimimi kullanarak bir tanker alıp işe başladım. Petkim'e gidip durumu anlattım. Petkim de yıllardır bu organizasyonları benim yönettiğimi bildiği için bayilik verip destek oldu. 2008 yılında çok az müşteriye hitap edebilecek bir kapasiteyle işe koyuldum. İşe başladığımda 3-4 firmaya hitap edebiliyordum. Fakat geçmişten gelen 40'a yakın firmam vardı. Diğerleri de mal istiyorlardı ama finans olarak yetemediğimiz için veremiyorduk.

Kırılma noktası neresiydi?
Bana, bu iş nasıl büyüyecek, diye sorduklarında. Şöyle diyordum; eğer fiyat bir yıl içinde şu kadar aşağılara düşerse büyütebiliriz. Bu da mucizevi bir şekilde yaşandı. O zaman müşterilerimizi bir bir toplamaya başladık. Tankerlerimizin sayısı artmaya başladı. 2012 yılında Petkim'de sıvı kostikte liderliği elde ettik. Günümüze kadar bu liderliği hiç bırakmadık. Her yıl belli bir büyümeyi yakaladık. Her yıl üzerine koyarak gittik. 2018 itibariyle Petkim'in ürettiği sıvı kostiğin yüzde 30'unu satar duruma geldik. Müşteri sayımız 75-80 lere çıktı. Aylık 2 bin 500 ton sıvı kostik dağıtıyoruz. Petkim'den hergün 150-200 ton mal alıyoruz. Turgutlu'da 400 tonluk depolama alanımız var. Tekstil, maden, kimya, süt, peynir, yağ, zeytin firmalarıyla çalışıyoruz. Firmalarımızın yaklaşık 15 tanesi Türkiye'nin ilk 500 firması arasında. Diğerleri de ikinci ve ücüncü 500 içerisinde.

Bor-Kim'in büyüme süreci nasıl oldu? Yıl sonu itibariyle büyüme hedefiniz nedir?
İlk yıllarda yüzde 100 büyüdük. Az önce anlattığım fiyat düşüşü yaşandığı yıl pazardaki boşluğun da etkisiyle çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdik. 5. yılımızda bir hazım dönemi yaşadık ve nötr kaldık. 6. ve 7. yıllarda yüzde 10 bandında büyürken 8., 9. ve 10. yıllarda yüzde 30 büyümeye ulaştık. 2018'in ilk altı ayını baz alırsak şuan yüzde 28 büyüme sağladık. Yıl sonu itibariyle hedefimiz yüzde 35 civarında büyüme.

Yeni bir yatırım planınız var mı?
Petkim'le ortak bir projemiz var. Sattığımız sıvı kostiğin katısını yapmayı düşünüyoruz. Bunula ilgili hazırlıklarımızı, fizibilitemizi tamamladık. Petkim de sıcak bakıyor. Hayata geçirmek için piyasada öngörülebilirlik mesafesinin artmasını bekliyoruz. Şirket olarak yeni bir sektör arayışımız da var ama halihazırda Petkim ile yapacağımız yatırıma odaklanmış durumdayız. Yaklaşık 1 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi'nden yer talebinde bulunacağız. Yıllık ithal edilen 10 milyon dolarlık katı kostikğin 5 milyon dolarlık kısmını Aliağa'da üretmeyi hedefliyoruz.

Siz aynı zamanda melek yatırımcısınız. Bu alanda yaptığınız yatırımlar nelerdir?
Ege Genç İş Adamları Derneği'nin EGİAD Melekleri grubundayım. EGİAD Melekleri kanalıyla 3 tane yatırımım oldu. Temizlikyolda.com, dekopasaj.com ve fazlagida.com girişimlerine yatırım yaptım.

Bu yatırımlarınız başarıya ulaştı mı?
Yönetimsel noktada sadece mentorluk yapabiliyoruz. Üç yatırmdan biri idare eder, biri iyi, biri çok iyi durumda. Fazlagida.com'un önü çok açık. dekopasaj.com iyi gidiyor ama temizlikyolda.com beklediğimizden yavaş ilerliyor. Melek yatırmcılığın doğasında olan bir durum.

Futbolcu olmak istedi
Çocukken futbolcu olmayı çok istiyordum ama babamın o dönemki tavrı karşısında vazgeçmek zorunda kaldım. Hem üniversite de hem lise de basketbol oynadım. Üniversitede voleybol takımında kaptandım. Sonradan futbola yönetici olarak hizmet ettim. Turgutluspor'da 2 dönem asbaşkanlık yaptım.

Yeni yatırımlar yolda
Petkim ile yapacağımız yatırıma odaklanmış durumdayız. Yaklaşık 1 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi'nden yer talebinde bulunacağız. Yıllık ithal edilen 10 milyon dolarlık katı kostikğin 5 milyon dolarlık kısmını Aliağa'da üretmeyi hedefliyoruz.