Bulutsuz, karanlık gecelerin vazgeçilmezleridir gökyüzüne doluşan yıldızlar… O kadar ulaşılmaz ve o kadar izlenesidirler ki, karanlıkta bile izleyenlerin gözlerini kamaştırırlar. Hayal sebepleri olur, gelecek ile alakalı tahminlerde bulunan kâhin görevini bile üstlenebilirler. Yıldızlar, ulaşılması zor oldukları için, herkesten ya da her şeyden daha fazla parladıkları için yıldızdır.

Türkiye Süper Ligde şampiyon olan takımların da formalarında, daha doğru bir ifadeyle amblemlerinde yıldızlar var. Formasındaki logosuna yıldız ekleme kuralı da şu ki; Türkiye Süper Liginde her beş şampiyonluğa bir yıldız logonuza ekliyorsunuz. Örneğin farklı zamanlarda on iki defa lig şampiyonu olmuş bir ekip logosuna iki yıldız ekliyor. Misal Fenerbahçe, on dokuz şampiyonlukla logosunda üç yıldız ekli…

Bursaspor tarihinde ilk defa süper lig şampiyonu oluncaya kadar, yani liglerimizin şampiyonları sadece dört büyük takımdan ibaret iken ki bunlar, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’dur, bahsini ettiğim yıldız hikayesi başkalarını çok da ilgilendirmiyordu. Çünkü şampiyonluklar sürekli bu dört takımın arasında paylaşılıyor, kim daha fazla yıldızlı forma ile sahaya çıkacağının hesaplarını yapıyordu. Şimdi artık Süper Ligdeki farklı şampiyon sayısı altıya ulaştırıldığına göre takımların logolarına yıldız koyma şartını Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bir yıldız ile sınırlamalı ve her şampiyonluk yaşayan takıma bu hakkı vermelidir. Yani Başakşehir de, Bursaspor da logolarına birer yıldız eklemelidirler. Dört büyüklerin logolarında kullandıkları yıldız sayıları da bu hesaba göre yalnızca bire düşürülmelidir.

Nereden çıktı bu yıldız hesabı?

TFF, üç gün önce Gençlik ve Spor Bakanı ve Kulüpler Birliği Vakfı ile birlikte yaptıkları açıklamada kulüplere sözde Bayram hediyesi verdiler; profesyonel liglerden düşme hadisesini ortadan bu sezonluk kaldırarak… Süper Lig, 1. Lig, 2. Ligler ve 3. Liglerden düşmeyi kaldırdılar.

İyi de bunu neden bugün açıkladınız? Neden salgın nedeniyle en az iki buçuk ay liglere ara verildiğinde açıklamadınız?

Madem, düşme olmayacaktı, salgın nedeniyle ara verildiğinde ligleri olduğu gibi tescil edebilirdiniz. Ama yapmadınız!

2. ligleri, 3. Ligleri ve Bölgesel Amatör Ligleri (BAL) oynatmadan şampiyonlar ilan ettiniz ve düşme kısmını atladınız. Şimdi de günah çıkarıyorsunuz.

Peki, oynattığınız Süper Lig ve 1. Liglerdeki düşenleri neden kabul etmiyorsunuz? Neticede şampiyonlar bu liglerde oynayarak belirlendi. Düşenler de oynayarak belirlenmedi mi? Ligleri iptal edilerek oynamadan düşürdüklerinize haksızlıktı düşmeleri… Kabul ediyorum ve defalarca dile getirildi bu konu… Ama Süper Lig ve 1. Ligi oynat, ardından da düşenleri düşürme… O zaman Süper Lig ve 1. Ligdeki şampiyonlar da geçersiz sayılmaz mı?

Olacak iş değil ve tam anlamıyla rezalet! 

BAL’dan düşmeyi ve yerelden geleni nasıl ayarlayacaklar onu da çok merak ediyorum doğrusu! 

Ayrıca BAL’daki rezalet daha da beter… Oynatmadan 11 adet lideri 3. Lige aldılar. Sonra da her gruptaki liderlerle üç puan içerisinde olan altlarındaki tüm takımları da 3.lige alacaklarını ilan ettiler üç gün önce… BAL’daki grubunda 49 puanla ikinci sıradaki Çiğli Belediyespor, grubunda 52 puanla ikinci sıradaki Yunus Emre Belediyespor 3. Lige alınmazken, grubunda üçüncü sırada olan 40 puanlı Tekirdağspor 3. Ligde… Yine başka bir BAL grubunda üçüncü sıradaki 45 puanlı Karaman Belediye 3. Ligde…

Yıldız hesabına geri dönelim; nereden çıktı bu yıldız hesabı?

Bugün ve aslında sürekli olarak bu şekildeki rezaletleri yazacağıma ve sizlerle paylaşacağıma, yıldız hesabını yazmak isterdim. Alnında olmasa da göğsündeki yıldızın sayısından çok niteliğini belirtmesini yazmayı ve paylaşmayı isterdim buradan… Kalem üstadı Okan Yüksel ustamın sürekli uyardığı gibi, sadece futbol ya da sadece spor değil, edebiyatla bir olan ve bilgi edinilen yazılar da kaleme almak istiyorum.

Ancak güzide devletimizi yönetmede olduğu gibi sporu da yönetemeyenlerin aldıkları bu rezil kararlar ve yönetim şekilleri imkân vermiyorlar; daha yabancı kuralına bile değinemedim… Kendi aldıkları ve Türk Futbolunun lehine olacağına inandığım yabancı kuralını bile uygulayamadılar. Bir yıl daha ertelediler.  Seneye de Allah kerim…

Dipnot; “İyi bir lider her iki tarafa da yakın olmak zorundadır. Kibirli, yüzeysel ve bilgisiz liderler, yönetim konusunda başarısız kalırlar.” Nelson Mandela.