Çok değil 2-3 yıl önce,
İntihar eylemi yapacak,
Terör örgütü üyelerinin,
Üzerine atlayan,
Bombayı patlamadan yakalayan
Polislerden bahsediyorduk.

Bu polislerin bir bölümü de,
İngiliz MI5 ve Amerikan FBI'a,
Eğitim verecek kadar bilgiliydi.
Ne oldu onlara dersiniz?

Ya paralelci ilan edildiler,
Ya da safsata delillerle,
Görevden alınıp sürüldüler.
Daha ileri gidip atıldılar...

İşin geldiği nokta şudur:
Artık istihbarat ekipleri,
Takip ettikleri bombacının
Konuşmalarını dinleyen,
Fakat eylem yapacağını
Değerlendiremeyenlerle dolu.

İşin daha da ilginci var.
İzmir’de Çiğli, Konak,
Bayraklı, Buca ve Bornova’nın
Belirli mahallelerinde,
Örgütler sözde üstünlük,
Sağlamış olacak ki,
Artık polisin bu bölgelerden,
Zırhlı araçlarla geçmeleri için,
Uyarılar yapılıyor...
Sanırım Oslo ve sürecinde verilen,
Tasfiye sözlerinin gereğidir bunlar.

En tirajikomik olanı ise,
Artık sahada aktif istihbarat,
Toplayamayan istihbarat birimleri,
İnternet sitelerini takibe alarak,
Güya istihbarat topluyorlar...
Bir de bu tasfiyelerin,
Polislere getirdiği ek yük var.
Ne siz sorun, ne ben diyeyim...

Polis merkezlerinde daha önce,
12 saat çalıştıktan sonra,
24 saat dinlenen 10 personel varken,
Şimdi en fazla 5-6 personel var.
Örneğin vatandaşın karakola gelmeden,
İfade alınması gerçekleştirilemiyor.
Bütün bunların tuzu biberi gibi,
Son bir aydır emniyetin gündeminde,
Sadece piyango bileti satmak var...

Polis, resmen vatandaşla,
Karşı karşıya kalırken,
Satılmayan biletlerin paralarının,
Kendilerine ödetme tehdidi,
Ayyuka çıkmış durumda...

Bu şehirde karakol duvarına,
Bomba koyup kaçtılar,
Otobüs yakıp kaçtılar,
Ama hala failleri ortada yok.

17 Nisan'da yapılacakken,
Ay sonuna ertelenen,
Şu piyongo işini,
Gelin bir dahaki yazıda,
Biraz daha deşelim...
Kim bilir neler çıkacak?