Her sene kendisiyle aramıza giderek daha büyük soğukluk giren şu sıkıcı yaz mevsimi sonunda bitti bitiyor.
Yine enkaz altında kalmış gibi hissediyorum kendimi.
Yine çok kalabalık, yine çok boğucu, yine kötücül insanların istilası altında ezilmiş bir üç ay geçirdik.
Hem üç ay para kazanma amacıyla gelen işletmeciler, hem esnaf, hem de tatile geldiği yeri yakıp yıkan, düzen bozan, saygısız yerli turist her gün bir başka can sıkıcı olay yaşattı.

***

Bu konuda yazacak çok şey birikti ama ben size en yakında, geçtiğimiz pazar günü başıma geleni anlatayım.
Çeşme Ilıca'da yıllardır önünden gelip geçtiğim, içinde hiç müşteri görmediğim, küçük esnafı her zaman destekleyen biri olarak bu duruma üzüldüğüm bir mekana girip şöyle bir bakayım dedim.
Dediğim gibi hem yaşadığım yerin esnafını desteklemek, hem de sezon sonu indirimlerinde ne var ne yok bir bakmak için, yolum düştü içeri girdim.
Girmez olaydım mı desem ne desem?
Şöyle bir şey yaşadım:
Girer girmez ilk gözüme çarpan, en düz, en basit kesim penye bir tişörtün fiyatını sordum. (Yaka açıklığı tam istediğim gibiydi, oradan vuruldum.)
Mağaza sahibi önce etiketine baktı, etiket boş olunca bir kaç saniyelik duraklamadan sonra '90 lira' dedi.
Pahalı buldum. Böyle bir hakkım var sonuçta... Çok şaşırdım ve ağzımdan sadece şu cümle çıktı: “90 lira mı?” dedim ve arkamı dönüp geldiğim gibi dükkandan çıktım.
Bu kadar.

***

Sonrası ise şöyle gelişti:
Mağaza sahibi kadın sokağa çıkıp arkamdan avaz avaz bağırdı: “Niye şaşırdın? Zoruna mı gitti? Sen Gümüldür'e git, Gümüldür'e... Seni orası paklar. Ne işin var Çeşme'de? Hadi yallah!”
Ben şaşkınlıkla dönüp bağıran kadına, bütün sokak da dönüp ne oluyor diye bana baktı.
Gerçekten güleyim mi ağlayayım mı şaşırdım.
Hem bir esnaf kızı olarak hem de yerel işletmecileri koruyup kollama konusunda bu kadar özen gösteren biri olarak.

***

Bir kere serbest ekonomidir, isteyen istediği ürününe istediği fiyatı koyar.
Kimseyi ilgilendirmez.
İsterse bir tişörte 9 bin lira etiket koysun, kime ne?
Ben işin 'Çeşme esnafı kısa sezonda insan kazıklıyor mu kazıklamıyor mu?' kısmında değilim.
Kimse kimseye zorla fahiş fiyata mal satamaz.
Ama bir malın fiyatını pahalı buldunuz diye de hiçbir satıcı size böyle sözsel bir saldırıda bulunamaz!
Ne münasebet efendim?
Üstelik parası olanlar Çeşme'ye, olmayanlar Gümüldür'e demek de ne demek?
Bu açıkça ayrımcılık, bölücülük yapmaktır.
Hukukta da cezası vardır.
Siz kimi, hangi hakla, nereden kovuyorsunuz?
Bu zihniyet şu anda bu güzelim beldenin ipini çekmiş durumda değil mi zaten?
Bırakın çocukluğumuzdaki halini, bundan 10 sene önceki Çeşme bile sadece anılarımızda kalmadı mı artık?

***

Not: Bu arada mağazanın adı ünlü bir mayo ve içgiyim firmasının adı ve logosu.
Ben konuyu sosyal medya hesaplarımda paylaştığımda bu firma yetkililerinden kendilerinin bu mağazayla hiçbir ilgilerinin olmadığı konusunda bilgi geldi.
Benim zaten bu konuda farklı bir düşüncem yoktu.
Tamamen münferit bir olay.
Büyük ve başarılı bir markanın adının böyle bir ayıp içinde geçmesine ben de çok üzgünüm ama yapacak bir şey yok, mağazanın adı bu!

***

Bir not daha: Mağaza sahibi aynı seviyedeki tutumunu şu anda sosyal medya hesaplarımdaki mesaj kutularımda da devam ettiriyor.
Yani bırakın özür dilemeyi, "şahsi bir meselen varsa gel beklerim" gibi aba altından sopa göstermeler de söz konusu.
Gelişmeleri bilahare aktaracağım. Beklemede kalın.