Daha önce de yazdım, yine yazıyorum. Avcılık kadar gereksiz ve vahşi başka bir “spor!” herhalde yoktur. Neden ve ne amaçla spor denildiğini de anlamak mümkün değil. Eğer amaç sporsa bir hayvanı öldürmek için değil de; kasları çalıştırmak için koşmak ya da tempolu yürümek lazım. Amaç spor değilse de, sırf yapılırken efor sarf ediliyor diye avcılığa “spor” demek bence gerçek spor dallarına saygısızlık.
Mesela çiğ köfte yoğurma işine de spor diyebiliriz bu mantıkla. Kol kaslarını feci şekilde çalıştıran bir aktivite sonuçta!
Çok eski zamanlarda, yani etrafta market, kasap yokken, insanlar karınlarını doyurmak, hayatta kalmak için avlanırdı. Şimdi ise ilkel bir dürtünün peşinde, hiç gereği yokken can almak için avlanıyor insanlar. Herhalde avlanırken kendilerini çok güçlü, yenilmez falan hissediyorlar.
İşin bir de adrenalin kısmı var. Avının peşindeki yırtıcı konumunda oluyor insan. Ayı, kurt, yaban domuzu gibi güçlü hayvanların peşindeysen risk büyük. Avcı iken av olma durumu var sonuçta.
Ama sırf adrenalin için avcılığı seçene, “Can alacağına, yamaç paraşütü yapsana” diyesim geliyor.
Yapılan işi bir de fotoğraflama merasimi var ki insanın tüylerini diken diken ediyor. Uzun süren kovalamacanın ardından vurularak öldürülen hayvanlarla birlikte poz veriliyor. Muzaffer komutan edasıyla avcılar gururla sırıtıyor; önde ise kan revan içinde kalmış, gözünün feri çoktan sönmüş hayvanların cansız bedenleri serili.
Geçtiğimiz ay basına da yansıdı; Amasya'da özel bir firmanın tam 10 yıldır organize ettiği domuz safarisine ta Avrupa'dan avcılar katıldı.
Domuz safarisine meraklı Fransızı, Belçikalısı, Avusturyalısı ve Almanı üşenmeyip bizim ormanlara geldi. Safaride vurulan domuzların hem fotoğraflarını çektiler, sonra bir de önlerinde poz verdiler. Sonuçta yapılan katliamı belgelemek bu işin geleneğinde var. Ölü hayvanla poz vermek avcılığın olmazsa olmazı!
Fotoğraflara fazla bakamadım. Birkaçını görmek bile kanımı dondurmaya yetti.
Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Milli Parklar Şube Müdürlüklerinin izniyle her yıl yapılıyor bu tip avlar. Mesela domuz avında, kişi başı 500 TL ödeniyor. Hayvanına göre değişiyor bu rakam.
Yani vuran memnun, izin veren memnun.
Av turizmi yıllardır hayvan hakları savunucuları ve STK'ların karşı oldukları ve durdurulması için uğraştıkları bir konu.
Geçtiğimiz yıl WWF Türkiye av turizminin durdurulması için onbinlerce imza toplayıp Bakanlığa vermişti. Ama tabii ki sonuç alınamadı.
Ne diyelim, umarız bir gün avcılık tamamen yasaklanır.