Nöbetçi eczane gibi değil mi?
Ya da nöbetçi doktor, hemşire ve benzeri... İhtiyaç olduğunda devreye girer...
İhtiyaç olmasa da
oradadır...
Lazım olursa “Yok” denmez, denemez...
Öyle nöbetçi sayın beni...
Postal kokandan değil ha...
Kovulana kadar buradayım...
Haaa...
Kovulmak?
Onursuzca bir eylem yapmadığın sürece rütbedir bu meslekte...
Kovulana “Geçmiş olsun” demek, adet...
Eh, ben de yaş gereği olsa gerek, uzun süredir “Adet görmüyorum...”
“Geçmiş olsun” duyana kadar, devam...
***
Bu sütunları “Bizim dükkan” ilan ediyorum...
Hepimizin yani... Tek başıma ahkam kesecek halim ve haddim yok...
Hemen ne zaman istersen bu satırlar hepimizin...
Yazacaksanız, hayata ve kente dair notlar yollayacaksanız ve hatta fotoğrafla destekleyecekseniz, “TÜKKAN SENİN” anlayacağın...
Haftanın hangi günü yayın günü olarak verirler bilmiyorum...
Sen de bilmiyorsan, senin gibi yapacağım...
Aç gazetenin yayın tarihine bak yukarıda falandır...
Bulamazsan 1. sayfada logonun altında kesin var ondan eminim...
Yazının yayınlandığı gün o gündür...
Salı’ysa Salı'dır... Çarşamba’ysa Çarşamba’dır...
Neyse ne, her tekrar eden gün beni oku...
Yalnız kalırsam oyunu bozar kaçarım...
Bir ricam var, yavaş oku...
Sindirerek... Her satıra bir şey gizleyeceğim...
Biraz meslektaş, biraz hırsız, biraz arsız...
Bulmaca gibi yani...
Yoksa oturur Facebook'da aforizma sallarım...
***
Nöbetçi kalem burada…
Unutma yavaş oku, sindir...
Senin için kafa yoracağım...
Hatta hedef olacağım...
Bilmukabele, her türlü “Gıybet”in, unsuru olacağım... Anladın seni O’nu...


AKP İLE CHP ARASINDAKİ ÖRGÜTSEL FARK
* Biri iktidar biri muhalefet...
* Biri gençlik örgütlenmelerini ayakta tutuyor, diğeri gençlik kollarında “Fosss”
* Biri kadın kollarında kapı kapı dolanıyor, biri “Kurabiye partisi” örneği eylemsiz toplantılar yapıyor...
* Biri çoluk çocuk partisinin İl Başkanlığı’na gidebiliyor, birinde ise içeri giren irkiliyor...
* Biri birbirini destekliyor, diğer biri birbirinin ayağına basıp bir de “Valla ben yapmadım” diyor...
Sonuç;
Ne olsun?
Ne olmalıydı ki?


TANIMIYORUM SENİ

Eyvah,
Aziz Kocaoğlu başkan çift taraflı bir hata yaptı...
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yüksel Çakmur döneminin ESHOT müdürü Mehmet Erdül’ü tanımadığını söyledi...
EYvAH-1
Erdül’ü tanımamak olmaz…
Hakikaten o dönemin toplu ulaşımına damga vurmuş “İş delisi” diye tanınmıştır...
Sabahın kör vakti, depolarda, atölyelerde telsizler fırlatmış barım barım bağırmıştır...
Şehremini'nin köyün eski 'Deli'sini tanıması lazım...
EYvAH-2
Erdül bunu kimsenin yanına koymaz...
Masalarda en az 15 yıl ve sosyal medyada müebbet...

dd


EYLEMCİNİN KRALI TGB

NİYE yazmaya çizmeye korkuyorlar acaba?
Bizim yaşları referans alırsanız günümüzün en çağdaş ve bileşken eylemci grubu TGB... Üniversite bahçesinde, kentin sokak aralarında hep TGB’nin aktif gençleri var... Bak... İllegal her işin karşısındayız elbet... Ulusalcı falan da değilim... Sadece örgütlenme ve bağlılıkları enteresan... Eylemcilikleri de öyle... Üstelik gençler... Partilerinin benzini yetmese de, ruhları hep dinamik...
Yani yenilmek- yenmek değil hedef... Söylemek , konuşmak, aykırı durmak... Belki birilerine ders olur diye yazdım... Hani kaybedince ortadan kaybolan “Baba devrimciler...”

tgb


HAFTANIN LAFI:

“Aşk ekip işidir oğlum... Şahsi oynama”