Bandırma ve Erdek kıyılarında yeniden ortaya çıkan müsilaj (deniz salyası), Marmara Denizi'nin ekosistemi için tehlike çanlarını çalıyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu durumun ciddi bir çevresel tehdit olduğunu belirterek, acil önlem çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Sarı, yaptığı açıklamada, "Müsilaj Marmara Denizi'nin dört bir yanını sarmış durumda. Üstelik bu sadece bir başlangıç. Eğer önlem alınmazsa ilerleyen günlerde daha da yayılacak" ifadelerini kullandı.
Ekosistemde tahribat büyük
Sarı, müsilajın yalnızca görsel bir kirlilik yaratmadığını, deniz canlıları ve biyolojik çeşitlilik üzerinde ciddi tahribata yol açtığını vurguladı. Midyeler, pinalar, istiridyeler ve mercanlar gibi deniz dibi canlılarının üzerinin adeta bir battaniye gibi örtüldüğünü söyleyen Sarı, “Müsilaj, deniz çayırlarını kaplayarak oksijen üretimini engelliyor. Bu durum, deniz ekosisteminin çökmesine yol açabilir,” dedi.
Balıkçılık durdu, turizm de tehdit altında
Müsilajın deniz dibine olan etkilerinin aylardır sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Sarı, "Son 6 aydır balıkçılık faaliyetleri zaten büyük zarar gördü. Şimdi müsilaj yüzeye çıkmaya başladı. Bu da turizm sektörünü tehdit ediyor. Denize girmek isteyen insanlar, gördükleri tablo karşısında haklı olarak tedirgin oluyor” dedi.
Eylem planına geri dönülmeli
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'nde yaşanan bu çevre felaketine karşı çözümün masada olduğunu belirtti. 2021 yılında kabul edilen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran Marmara Denizi Eylem Planı'nın bir an önce uygulanmaya başlanması gerektiğini vurgulayan Sarı, "Tüm tarafların imzaladığı bu planın ruhuna geri dönmeliyiz. Arıtılmamış tek bir litre atığın bile denize bırakılmasına izin verilmemeli" uyarısında bulundu.
“Marmara daha fazlasını taşıyamaz”
Denize bilinçsizce yapılan atık deşarjlarının Marmara Denizi'nin taşıma kapasitesini aştığını söyleyen Sarı, "Marmara artık doldu. Taşıyabileceği kadar yük aldı ve sınırına ulaştı. Bundan sonrası, telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir," dedi.
Kamuoyuna çağrı: Bilimsel çözüm ve toplumsal destek şart
Özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla vatandaşların denizle daha fazla temas kurduğunu hatırlatan Sarı, bu dönemde halkın "Denize girilir mi?", "Balık yenir mi?" gibi sorularla kafasının karışacağını ifade etti. Ancak asıl çözümün kamuoyunun desteğiyle mümkün olabileceğini söyleyen Sarı, "Bilimin ışığında ilerlemeli, toplum olarak çevresel sorumluluk üstlenmeliyiz" dedi.