Türkiye'de hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonla boğuşan vatandaşlar, ekim ayında da gıda fiyatlarındaki amansız artışla yüzleşmek zorunda kaldı. Milyonlarca ailenin bütçesini doğrudan etkileyen gıda enflasyonu, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) açıkladığı son verilerle bir kez daha ülkenin en yakıcı gündem maddesi oldu. TEPAV tarafından hazırlanan Gıda Fiyat Endeksi (TEGE) raporuna göre, ekim ayında gıda fiyatları bir önceki aya göre ortalama %2,70'lik bir artış göstererek yükseliş eğilimini üçüncü aya taşıdı. Bu durum, market rafları ve pazar tezgahlarındaki etiketlerin önümüzdeki dönemde de değişmeye devam edeceğinin habercisi oldu.
Sofranın tadı yine kaçtı: Aylık artış %2,7
TEPAV'ın detaylı verilerine göre, ekim ayındaki %2,70'lik artış, yaz aylarında başlayan tırmanışın sonbaharda da hız kesmediğini ortaya koydu. Bu oran, vatandaşın alım gücündeki erimeyi gözle görülür hale getiriyor. Aynı dönem için bir diğer önemli gösterge olan TÜRK-İŞ'in hesapladığı mutfak enflasyonu ise %1,58 olarak ölçüldü. Rakamlar farklı metodolojilerle hesaplansa da her iki endeksin de işaret ettiği ortak gerçek, gıda fiyatlarındaki artış baskısının devam ettiği yönünde oldu. Özellikle dar ve sabit gelirli aileler için hayati önem taşıyan gıda harcamalarındaki bu artış, kış aylarına girerken ekonomik endişeleri daha da derinleştiriyor.
Pazarın zam şampiyonları: Salatalık ve domates el yakıyor
Enflasyonun soyut rakamlarının ötesinde, vatandaşın cebini en çok etkileyen kalemler yine taze meyve ve sebze oldu. Ekim ayının zam şampiyonu, fiyatıyla adeta rekor kıran salatalık oldu. Onu, her yemeğin vazgeçilmezi olan domates ve kışlık yemeklerin hazırlıklarında sıkça kullanılan beyaz lahana izledi. Bu ürünlerdeki dikkat çekici fiyat artışları, pazar alışverişini bir lükse dönüştürme noktasına getirdi. Taze meyve ve sebze kategorisi dışında ise raflarda fiyatı en çok artan ürünler arasında kakaolu toz içecekler, temel bir gıda maddesi olan buğday unu ve yemeklerin lezzetini artıran baharat çeşitleri yer aldı. Bu artışlar, enflasyonun sadece tarlada değil, sanayi ürünlerinde de kendini hissettirdiğini gösterdi.
Yıllık fatura kabardı: Enflasyon yüzde 32'yi aştı
Aylık artışların birikimli etkisi, yıllık enflasyon rakamlarına da yansıdı. TEGE verilerine göre, Ekim 2025 itibarıyla yıllık gıda enflasyonu %32,3 seviyesinde gerçekleşti. Bu, son bir yıl içinde gıda ürünlerine ödenen paranın ortalama üçte bir oranında arttığı anlamına geliyor. Aynı dönem için TÜRK-İŞ'in hesapladığı yıllık mutfak enflasyonu ise %39 gibi daha da endişe verici bir seviyede açıklandı. Yıllık bazda yaşanan bu yüksek artış, maaş zamlarının enflasyon karşısında ne kadar yetersiz kaldığını ve vatandaşın refah seviyesinin nasıl düştüğünü acı bir şekilde ortaya koyuyor.
Cüzdanı bir nebze rahatlatanlar
Zam fırtınasının ortasında, bazı ürünlerde yaşanan fiyat düşüşleri ise tüketicilere cüzi de olsa bir nefes aldırdı. Ekim ayında fiyatı en çok düşen ürünler arasında yeşillikler öne çıktı. Kıvırcık, maydanoz ve roka gibi ürünlerdeki fiyat gerilemesi, salata maliyetini bir nebze olsun azalttı. Taze sebzeler dışında, pasta, sakatat ürünleri ve bulgur gibi bazı ürünlerde de fiyatların düştüğü gözlemlendi. Ancak bu sınırlı sayıdaki düşüşler, genel gıda sepetindeki ağır zam yükünü hafifletmekten oldukça uzak kaldı.
