Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığının ve yerel potansiyelinin sembolü olan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası, İzmir'in Bornova ilçesinde adına yakışır bir coşkuyla kutlandı. Bornova Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan eğitim yuvalarından biri olan Pınarbaşı Çocuk Oyun ve Aktivite Merkezi, hafta boyunca süren etkinliklerde minik öğrencilerin bilinçlenme heyecanına ev sahipliği yaptı. Sadece bir kutlama olmanın ötesinde, çocuklara kültürel değerlerin aşılandığı bir eğitim şölenine dönüşen etkinliklerde, 3 ile 6 yaş grubundaki çocuklar başrolü üstlendi.
Geleneksel değerlerin modern eğitim metotlarıyla harmanlandığı merkezde, çocuklar ailelerinin de desteğiyle hazırladıkları özel koreografileri sergiledi. Türkiye'nin yedi bölgesini temsil eden renkler, tatlar ve ezgiler, Pınarbaşı'ndaki bu sıcak yuvada bir araya geldi. Miniklerin heyecanı ve mutluluğu ise görülmeye değerdi.
Minik ellerden büyük farkındalık dersi
Merkezden yararlanan 3-6 yaş grubu öğrencileri, etkinlik günü için özel bir hazırlık süreci geçirdi. Çocuklar, evlerinden getirdikleri meyve, kuruyemiş ve yiyeceklerin hangi coğrafi bölgede yetiştiğini öğrenerek o yöreye ait yöresel kıyafetler ile okula geldi. Kimi Efe kıyafetiyle Ege'nin zeybeğini temsil etti, kimi şalvarıyla Anadolu'nun bereketini simgeledi. Bu rengarenk atmosfer, çocukların hem coğrafya bilgisini somutlaştırmasına hem de ülkenin kültürel zenginliğini kavramasına olanak sağladı.
Eğitmenlerin gözetiminde gerçekleşen bu görsel şölen, çocukların yerli malı kavramını sadece bir tüketim alışkanlığı olarak değil, bir kültür mirası olarak algılamasına yardımcı oldu. Üzerlerindeki kıyafetlerin hikayesini ve getirdikleri ürünlerin topraktan sofraya yolculuğunu dinleyen minikler, yerli üretimin ne denli kıymetli olduğunu oyunlar eşliğinde öğrendi.
Bereketli sofralar kuruldu türküler söylendi
Etkinliğin en dikkat çeken anları ise kurulan geleneksel "yer sofrası" etrafında yaşandı. Pınarbaşı Çocuk Oyun ve Aktivite Merkezi eğitmenleri, çocuklara paylaşma kültürünü aşılamak amacıyla sınıf ortamını bir Anadolu evine dönüştürdü. Minikler, evlerinden getirdikleri yiyecekleri arkadaşlarıyla paylaşarak, "komşusu açken tok yatmayan" bir medeniyetin evlatları olduklarını simüle etti.
Ortak bir sofra etrafında buluşan çocuklar, sadece karınlarını doyurmakla kalmadı, aynı zamanda sosyal bağlarını da güçlendirdi. Hep bir ağızdan söylenen Yerli Malı Haftası temalı şarkılar ve türküler, etkinliğe neşe kattı. Çocukların masumiyeti ve enerjisiyle birleşen bu kültürel aktarım, etkinliğe katılan aileler ve öğretmenler tarafından büyük takdir topladı. Paylaşmanın, birlikte üretmenin ve tüketirken bilinçli olmanın erdemi, minik hafızalara kazındı.
Başkan Eşki’den toplumsal bilinç vurgusu
Etkinliğin önemine dair değerlendirmelerde bulunan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, yerel yönetim olarak okul öncesi eğitime ve değerler eğitimine verdikleri önemin altını çizdi. Bu tür haftaların sadece sembolik kutlamalarla geçiştirilmemesi gerektiğini belirten Başkan Eşki, ağacın yaşken eğileceğini hatırlattı.
Başkan Eşki yaptığı açıklamada, "Bir toplumun geleceğini inşa etmek istiyorsanız, işe çocuklardan başlamalısınız. Yerli üretim bilincini, emeğe duyulan saygıyı ve elindekini paylaşma erdemini çocuklarımıza ne kadar erken yaşta anlatırsak, o kadar sağlam ve güçlü bir toplumsal bilinç oluştururuz. Pınarbaşı'ndaki merkezimizde ortaya çıkan bu güzel ve renkli tablo, bizlerin geleceğe çok daha umutla bakmasını sağlıyor. Bornova Belediyesi olarak çocuklarımızın donanımlı ve bilinçli bireyler olarak yetişmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Eğitim yuvasında aile sıcaklığı
Pınarbaşı'ndaki etkinlik, sadece çocukları değil, velileri de işin içine katarak tam bir dayanışma örneği sergiledi. Ailelerin hazırladıkları yiyecekler ve özenle seçtikleri kostümler, okul-aile iş birliğinin en güzel yansımalarından biri oldu. Uzmanlar, bu yaş grubundaki çocukların soyut kavramları öğrenmesinde "yaparak ve yaşayarak öğrenme" modelinin çok etkili olduğunu vurguluyor. Bornova'daki bu etkinlik de çocukların "yerli malı" kavramını beş duyusuyla deneyimlemesini sağlayarak kalıcı bir öğrenme süreci oluşturdu. Miniklerin yüzlerindeki gülümseme ve gözlerindeki ışıltı, haftanın amacına ulaştığının en büyük kanıtı oldu.



