Yeşilçam'ın beyefendi kimliğiyle tanınan usta oyuncusu Engin Çağlar, 31 Ekim 2025 Cuma akşamı, her zaman yürüdüğü, evine çok yakın bir noktada hayattan koparıldı. Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi üzerinde, arkadaşlarıyla yediği bir yemeğin ardından evine dönerken yolun karşısına geçmeye çalışan 85 yaşındaki sanatçıya, B.O. (21) isimli sürücünün kullandığı 34 HSP 349 plakalı motosiklet büyük bir hızla çarptı.

Çarpmanın şiddetiyle savrulan Çağlar, başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralandı. Kontrolden çıkan motosiklet ise bir ticari taksiye çarparak durabildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, bilinci kapalı haldeki usta oyuncuya ilk müdahaleyi yaptıktan sonra derhal hastaneye kaldırdı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen, Türk sinemasının değerli ismi kurtarılamayarak hayata gözlerini yumdu. Kazanın ardından hafif yaralanan motosiklet sürücüsü B.O. ise polis ekiplerince gözaltına alındı. Engin Çağlar'ın hayatını kaybettiği o kahreden anlar, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

Perde arkasındaki sır: Engin Çağlar'ın gerçek adı neydi?

Engin Çağlar'ın vefatı, sevenlerini yasa boğarken, hakkında yıllardır bilinmeyen bir gerçeği de ortaya çıkardı. Türk sinemasının yarım asrına "Engin Çağlar" olarak damga vuran usta sanatçının, nüfus kayıtlarındaki adının aslında Ali Çağlan Övet olduğu öğrenildi. Bu bilgi, sanat camiasında ve sevenleri arasında büyük bir şaşkınlık yarattı.

Sanatçının, sinema kariyerinin başında ismini neden değiştirdiğine dair anlattığı bir anısı da bu vesileyle yeniden hatırlandı. Çağlar, bir röportajında bu değişimi şöyle açıklamıştı: "Ses Mecmuası'ndan bir arkadaş, 'Çağlan Övet güzel ama sinema için daha akılda kalıcı bir isim bulalım. Engin olsun mu?' dedi. Babamın koyduğu Çağlan ismini seviyordum ama Engin'i de beğendim. Ancak hem Engin hem Çağlan 'n' ile bittiği için kulağa tam oturmuyordu. Ben de 'Soyadımı Çağlar yapalım ki anonslarda vursun, Engin Çağlar diye' dedim. İsim oradan çıktı. Nüfus kağıdım hep Çağlan Övet olarak kaldı." Bu anı, onun hem ailesine olan bağlılığını hem de sanat dünyasına attığı adımdaki profesyonel düşüncesini gözler önüne serdi.

Robert Kolej'den Yeşilçam setlerine uzanan bir hayat

28 Ağustos 1940'ta İstanbul'da dünyaya gelen Çağlan Övet, donanımlı bir eğitim hayatına sahipti. Babası, Türkiye'deki okullarda kullanılan harita, atlas ve kürelerin yapımcısı olan değerli öğretmen Sadık Övet'ti. İlk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi ve ardından Robert Kolej gibi dönemin en prestijli okullarında tamamladı. Yükseköğrenim için burs kazanarak Almanya'ya gitti ve Hildesheim Üniversitesi Güzel Sanatlar Okulu'nda iç mimarlık eğitimi aldı.

Sanata olan yatkınlığı genç yaşlarda ortaya çıkan Çağlar, 1958 yılında Galatasaray'da kısa bir süre futbol da oynadı. Askerliğini denizci olarak tamamladıktan sonra, hayatının dönüm noktası olacak bir karar verdi. 1968 yılında Ses dergisinin düzenlediği ve Türk sinemasına sayısız yıldız kazandıran artist yarışmasına katıldı. Bu yarışmada, Uğur Güçlü'nün birinci olduğu finalde ikinciliği elde ederek yapımcıların dikkatini çekmeyi başardı. Aynı yarışmada Kadir İnanır, Sümer Tilmaç ve Demir Karahan gibi geleceğin dev isimleri de yer alıyordu.

SGK’den kritik uyarı: Hizmet dökümünde “K” harfi olanlar dikkat!
SGK’den kritik uyarı: Hizmet dökümünde “K” harfi olanlar dikkat!
İçeriği Görüntüle

'Kınalı Yapıncak' ile parlayan bir jön

Engin Çağlar, yarışmadaki başarısının hemen ardından 1968 yılında yönetmen Bilge Olgaç'ın "Öksüz" filminde, sinemanın dev ismi Fatma Girik ile başrolü paylaşarak beyazperdeye adımını attı. Ancak onu bir gecede tüm Türkiye'nin tanıdığı bir yıldız haline getiren film, 1969 yılında Orhan Aksoy'un yönettiği, Hülya Koçyiğit ile başrolü paylaştığı "Kınalı Yapıncak" oldu. Bu filmdeki performansı ve yakışıklılığıyla bir anda Yeşilçam'ın en aranan jönlerinden biri haline geldi.

1970'li yıllar boyunca karizmatik duruşu, beyefendi tavırları ve yeteneğiyle Yeşilçam'ın altın çağına damgasını vurdu. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Emel Sayın ve Neşe Karaböcek gibi dönemin en büyük kadın yıldızlarıyla kamera karşısına geçti. "Feride", "Makber", "Rüyalar Gerçek Olsa", "İntizar", "Kadın Değil Baş Belası" gibi filmlerle sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

Sinemanın ötesinde bir yaşam: Aile babası ve sektörün koruyucusu

Engin Çağlar, 1974 yılında sinema dünyasından bir adım geri çekilerek ticarete atıldı. Matbaa ve konfeksiyon alanlarında iş hayatını sürdürdü. Ancak oyunculuk tutkusundan hiçbir zaman kopmadı ve ilerleyen yıllarda birçok film ve dizi projesinde konuk oyuncu olarak yer aldı.

Özel hayatını her zaman gözlerden uzak yaşamayı tercih eden Çağlar, 1972 yılında, o dönem komşusu olan 1971 Avrupa Güzeli Filiz Vural ile hayatını birleştirdi. Bu mutlu evlilikten Çağlan ve Eser adında iki oğlu dünyaya geldi. Sanatçı, sadece bir aktör değil, aynı zamanda örnek bir aile babasıydı. Sektördeki vefasını ise son yıllarında üstlendiği görevle gösterdi. Kurucularından olduğu Film-San Vakfı'nın 2016 yılında yönetim kurulu başkanlığına seçildi ve yedi yıl boyunca sinema emekçilerinin hakları için mücadele etti.

Sanat dünyasından son veda

Hayatını kaybeden usta oyuncu Engin Çağlar için 2 Kasım 2025 Pazar günü son görev yerine getirilecek. Sanatçının cenazesi, öğle namazını müteakip Şişli Merkez Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından, ebedi istirahatgahı olan Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Film-San Vakfı, yayımladıkları taziye mesajlarıyla sanatçının ailesine, sevenlerine ve tüm sinema camiasına başsağlığı diledi.

Kaynak: haber merkezi