İzmir'in en büyük ilçelerinden biri olan Karabağlar, siyasi ve idari haritaları değiştirebilecek, benzeri görülmemiş bir taleple çalkalanıyor. İlçenin en merkezi ve değerli mahallelerinden biri olan Fahrettin Altay Mahallesi, Karabağlar Belediyesi'nden yeterli hizmet alamadığı gerekçesiyle ilçeden ayrılıp komşu ilçe Balçova'ya bağlanmak için harekete geçti. Mahalle Muhtarı İkbal Kaytancılar'ın öncülük ettiği bu "ayrılık" hamlesi, resmi bir imza kampanyası ile somut bir adıma dönüştü. Bu girişim, sadece iki ilçe arasındaki sınırları değil, aynı zamanda yerel siyasetteki hassas dengeleri de yeniden tartışmaya açtı.
"Hizmet alamıyoruz" isyanı imzaya döküldü
Fahrettin Altay Mahallesi'nde bir süredir dile getirilen hizmet memnuniyetsizliği, Muhtar İkbal Kaytancılar'ın cesur çıkışıyla yeni bir boyut kazandı. Karabağlar Belediyesi'nden cenaze aracı talebinde bile zorluk yaşadıklarını ve mahalle sakinlerinden sürekli şikayet aldıklarını belirten Kaytancılar, çözüm olarak Balçova'ya bağlanmayı gördüklerini açıkladı. Sözde kalmayan muhtar, Karabağlar Kaymakamlığı'na başvurarak yasal süreci başlattı ve mahalle sakinlerini muhtarlığa davet ederek, "Sevgili mahallelerimiz, Balçova İlçemize bağlanmak için Pazartesi gününden itibaren muhtarlığımıza uğrayarak imzanızı verebilirsiniz" çağrısıyla kampanyayı resmen ateşledi. Bu adım, mahallenin talebini bireysel şikayetler düzeyinden çıkarıp kolektif bir eyleme dönüştürdü.
Balçova'dan yeşil ışık, ama 'parti' ve 'denge' freni
Gözlerin çevrildiği Balçova cephesinden ilk yanıt Belediye Başkanı Onur Yiğit'ten geldi. Muhtar Kaytancılar'ın talebine prensipte olumlu yaklaşan Yiğit, "Her zaman halkın dediği olur, halkın böyle bir isteği varsa değerlendirilir" diyerek demokratik bir duruş sergiledi. Ancak Yiğit, kararın tek başına verilemeyeceğinin altını çizerek konunun siyasi boyutlarına dikkat çekti. Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil Kınay İnay'ın da CHP'li olduğunu hatırlatan Yiğit, bunun bir "savaş" olmadığını ve meselenin öncelikle CHP Genel Merkezi ile görüşülmesi gerektiğini vurguladı. Yiğit'in en çarpıcı yorumu ise siyasi dengeler üzerine oldu: "Karabağlar’da Fahrettin Altay önemli bir yer, yerel seçimlerde de bunu gördük, dengeleri de bozarız. Orada çok ciddi CHP’li oyu var, onun da hesap edilmesi lazım." Bu sözler, talebin idari bir karardan çok, stratejik bir siyasi hamle olarak da değerlendirildiğini ortaya koydu.
CHP'li ilçe başkanından iddialara ret: Hizmet eşit, çıkışlar yanlış
Tartışmaların merkezindeki Karabağlar'da ise CHP İlçe Başkanı Volkan Gürboğa, muhtarın "hizmet alamıyoruz" iddialarını kesin bir dille reddetti. Karabağlar Belediyesi'nin 58 mahallenin tamamına elindeki tüm imkanlarla eşit hizmet verdiğini savunan Gürboğa, bu tür çıkışları doğru bulmadığını söyledi. Hükümetin İller Bankası kesintileri gibi politikalarla CHP'li belediyeleri engellemeye çalıştığını belirten Gürboğa, "Tüm bu engelleme çabalarına rağmen CHP’li belediyeler hizmet üretmek için mücadele ediyor. Bu nedenlerle bu çıkışları doğru bulmuyorum" dedi. Gürboğa, muhtarların taleplerinin yasal bir prosedürü olduğunu hatırlatarak, konunun ilçe ve il meclisleri ile TBMM gibi platformlarda değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Parti içi diplomasi devrede
Konunun her iki belediyenin de CHP'li olması nedeniyle parti içinde yarattığı hassasiyet, üst düzey isimleri de devreye soktu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel'in hem belediye başkanları hem de meclis üyeleriyle görüşerek süreci yakından takip ettiği öğrenildi. İlçe Başkanı Gürboğa, parti içi anlaşmazlıkların kamuoyunu meşgul etmemesi gerektiğini belirterek, "Kol kırılır yen içinde kalır. Kimse benden belediye başkanıyla ya da meclis üyeleriyle kavga etmemi beklemesin. Şu an meclis grubumuzda da, belediye başkanımızda da bir sorun yok" diyerek birlik mesajı verdi. Bu diplomatik trafik, Fahrettin Altay'ın talebinin sadece bir mahalle meselesi değil, aynı zamanda partinin İzmir'deki iç dengelerini de etkileyen kritik bir konu olduğunu gösteriyor.





