Haber/Didem ÇAM - Samsun’da 21-30 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu (FISU) Dünya Üniversiteler Dövüş Sporları Kupası’nda altın madalya kazanan milli güreşçi Kerem Kamal, 9 Eylül Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz aylarda Cezayir'de düzenlenen 19’uncu Akdeniz Oyunları'nda da hanesine bir altın madalya daha ekleyen ve 3 dünya şampiyonluğu, 6 Avrupa şampiyonluğu unvanına sahip olan 22 yaşındaki milli güreşçi, “Yaşım daha genç, umarım önümüzdeki yıllarda madalyaların sayısını kat kat artırmak nasip olur” dedi. Kariyerinde toplam 20 madalyaya sahip olan milli sporcunun en büyük hedefi ise 2024 Paris Olimpiyatları.

ELDE ETTİĞİM BAŞARILAR BANA HİÇBİR ZAMAN YETMEDİ”

Elde ettiği başarıların kendisine yetmediğini ve hep daha fazlasını istediğini dile getiren Kerem Kamal, “Yaptıklarımla ve yapacaklarımla efsane sporcular arasına girmek istiyorum” diyerek şunları söyledi:

Kader gayrete aşıktır diye çok sevdiğim bir söz var. Ben de bu doğrultuda bütün gayretimi göstermeye çalışıyorum. Evet, genç yaşımda başarıya ulaştım. Ama bu hiçbir zaman bana yetmedi. Her zaman daha fazlasını istedim ve her zaman da daha fazlasını isteyeceğim. Çünkü ben sıradan bir şampiyon olarak anılmak istemiyorum. Yaptıklarımla ve yapacaklarımla efsane sporcular arasına girmek istiyorum. Bu benim için en büyük motive kaynaklarından biri. Ayrıca kendinize her yönden de dikkat etmelisiniz. Yediğinize, içtiğinize, oturduğunuz ortamlara, çevrenizdeki insanlara ve konuşmalarınıza çok dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü insanlar artık belli bir zaman sonra sizi örnek almaya başlıyor. Ben de onlara iyi yönde örnek olmak istiyorum.”

ATLETİZM PİSTİNDEN GÜREŞ MİNDERLERİNE

Atletizmden güreş sporuna nasıl geçiş yaptığını da anlatan milli sporcu, “10 yaşında atletizmle ilgileniyordum. Bir gün çok yoğun bir antrenmandan çıkmıştım ve bir hayli de yorulmuştum. Dışarıda oturup dinleniyordum. Bir arkadaşım yanıma gelip ne yaptığımı sormuştu. Ben de çok yorgun olduğumu ve dinlendiğimi söylemiştim. O da, ‘Bizim burada güreş salonu var. Minderler de yumuşak. Orada yatar dinlenirsin’ demişti. O salona girmemle güreş hayatım böylece başlamış oldu” dedi.

HAK ETTİĞİM DEĞERİ AZ DA OLSA GÖRMEK İSTERİM”

Manisa’da 65 yıl sonra olimpiyata katılan ilk sporcu olduğuna dikkat çeken Kamal, “Her turnuvada hem ülkemizi hem de Manisa’yı elimden geldiğince en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum. Bunun için çok gururlu ve onurluyum fakat bu konuda biraz şikayetçiyim. Çünkü Manisa’dan yeterli ilgiliyi göremiyorum maalesef. Hak ettiğim değeri az da olsa görmek isterim. Sonuçta Manisa’dan çıkan bir sporcuyum, Manisa’nın çocuğuyum. Birçok başarı elde ettim. 65 yıl sonra olimpiyata katılan ilk sporcuyum ama gerekli ilgiyi görebildiğime inanmıyorum” şeklinde konuştu.

EN BÜYÜK ŞANSLARIMDAN BİRİ…”

Güreş sporuna olan tutkusundan da bahseden Kerem Kamal, “Bu spor o kadar farklı bir spor ki insanı kendine bağlıyor. Benim en büyük şanslarımdan biri belki de bu. Yaptığım işi severek ve isteyerek yapıyorum. Güreş öyle bir spor ki belli bir süre yaptıktan sonra bırakmaya çalışsanız bile özlüyorsunuz. Öyle bir duygu bırakıyor içinizde. Güreş yapacak olanlara güreş yapmanın ne kadar mutluluk verdiğini, yaptıkça çok daha keyifli ve zevkli bir spor olduğunu söyleyebilirim” dedi.