Temel’in cep telefonu çalmış bakmış arayan Dursun. Dursun’un gelinlik kızı olduğunu bilen Temel; “Eyvah Fadume!” demiş çeyrek altın fiyatını düşünerek “Dursun arayi”

Telefonla görüştükten sonra yüzü gülmüş Temel’in ve; “Üzülecek bir şey yokmuş Fadumeciğum!” demiş “Dursun’un babasu ölmüş, cenazeye çağirdu!” (Bir Ulvi Puğ fıkrasıdır)

***
Bu BamBaşkanlık sisteminden sonra ekonomimiz Altın Çağına girip çeyrek altın 1367 lira olunca, düğün davetiyeleri gerçekten millete kara haber gibi gelmeye başlamıştı.

Ancak, dün bir davetiye gördüm. Düğün davetiyesi değildi ama bana eski düğünlerimizin yüzümüzü güldüren davetiyeleri gibi geldi.

Davetiyenin üstünde Ak Saray’ın değil, TBMM binasının resmi vardı. Daveti yapanların yazılış şekli bile içimi ısıttı. Çünkü alfabetik sırayla yazılmışlardı.

Çünkü birbirinden farklı 6 parti, 6 lider yan yana gelmişlerdi.

Çünkü bu 6 farklı parti, 6 farklı lider hep birlikte tüm Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Sunum Ve İmza Töreni'ne davet ediyorlardı.

Çünkü bu davet benim için adeta; Seçilmiş Krallık haline gelen bu hükümet sisteminden vazgeçip yeniden kayıtsız şartsız milletin egemenliğine dayanan Parlamenter Sisteme dönüş anlamına geliyordu.

***

Sinirli eczacı Temel, bir kadına küfür etmekten yargılanıyormuş. Hakim ne olduğunu sorunca Temel; “Vallahi hacim pey!” demiş “Canum purnumda işe geldum. Tam kapiyu açtum ki, telefon zır zır çalayi.

Yetişeyum derken ayağım kaydı kafamu çarptım kafam yarıldı. Telefon hala çalıyor. Can havliyle telefonu açtum, telefonda bu kari. Rektal termometreyi nasıl kullanacağuni soruyor. İnanın pen kendisune sadece doğruyu ve gerçeğu söyledum efendum.”

***
Ben bu yazıyı henüz davetiyedeki toplantı yapılmadan yazıp gazeteme göndereceğim. O yüzden  henüz toplantıda yapılacak açıklamaların içeriğini tam olarak bilmiyorum.

Ama Temel gibi; sadece bu BamBaşkanlık Sistemiyle ilgili doğruları ve gerçekleri söylemekle yetinmeyip, milletin büyük bir kısmını ikna edecek bir metin olmasını umuyor ve diliyorum.

***
Papaz nikah töreninde Katolik inançları gereğince davetlilere sormuş:

-İçinizde bu evlenmeye karşı çıkan var mı?

Cılız bir ses “Ben...” demiş.

Papaz sesin geldiği yere doğru dönmüş ve “Canım sana sormuyorum” demiş “Sen damatsın”

Bu davete de karşı çıkan iki kişi mutlaka olacaktır. Bu sistemin nimetlerinden faydalanan damat ve sağdıcı.

Olsun; karşılarında demokrasi isteyen, adalet isteyen, huzur isteyen ve tüm bunları gerçekleştirmeye kararlı 6 partinin 6 lideri var.

Neyse; biz dönelim davetiyenin metnine. Davetiyenin altında tüm davetiyelerde olduğu gibi LCV notu vardı.

Ben de tüm Türk Milletine “LCV” çağrısında bulunuyorum.

Bu 6 partinin, 6 liderinin çağrısına Lütfen Cevap Verin!

Verin de sandığı bir an önce ortaya koyalım.

Hangi dinden, hangi inanç sisteminden, hangi etnik kökenden olursak olalım, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla hepimizin insan onuruna yakışır şekilde;

“Bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçe”

yaşayabileceğimiz ortamı hep birlikte yaratalım.

Bir şiirimle bitirelim bu haftaki yazımızı.

BARIŞ’A

En güzel sitemdir;

aşk olsun.

En tatlı ilaçtır;

Öpeyim de geçsin.

Güvercin ağzında zeytin dalıdır;

İnsan yüzündeki hoş bir tebessüm.

En kahredici tesellidir;

Bir ananın şehidine yaktığı ağıt.

Ve en acı gerçektir sırasız ölüm.

Unutma;

Bazı yaraların ilacı olurken zaman

Bazıları gecikmişlikten olur kangren.

Keşkelere hiç yer yoktur hayatta.

Ve İyi ki’leri arttırmaksa marifet.

Kalkmadan ayrılığa son kara tren

Ya affettir kendini ya da sen affet.

Yurtta ve dünyada bir an önce barışa kavuşmak dileğiyle.

Rusya, ABD bu çağrıya siz de;

LCV!