Bu coşku neyin coşkusu bir anlam veremedim.
Çünkü ben bu ülkede kendimi hiçbir zaman, hiç kimseden farklı ve ayrıcalıklı hissetmedim.
Kimseden ayrılmadım ki birleşmeye ihtiyacım olsun.
Ülkemi hep sevdim, insanımdan umudumu kesmedim.
Güzel halkımı "af edersin Ermeni, çok pardon Kürt, Allah göstermesin Yahudi" diye ötekileştirmedim.
İnsanların yüreğinin merhameti, ruhunun güzelliği ilgilendirdi beni. Kafasına türban mı örtmüş, kippa mı takmış, ateist mi, beş vakit namazda mı, orasıyla ilgilenmedim.
FETÖ'nün bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaketlerden biri olduğunu ise her zaman bildim.
Bunu yeni öğrenmedim.
FETÖ'cüler bu ülkenin ordusunu talan edip, tüm devlet kadrolarını çekirge gibi kemirirken onlara destek vermedim.

***
Demokrasi nöbeti tutmak için kornaya basma ihtiyacı da hissetmedim bak!
Çünkü zaten hangi çılgın bu milletin iradesine zincir vurmaya kalkacakmış, şaşardım.
Açıkçası ben hala coşkulu kalabalıkların içine girip şenlik havasına bürünemeyecek kadar üzgün, hala tedirginim.
Kafamdaki o sorular hala net bir cevap bulamadı.
Üç hafta önce sokaklarda üzerine ateş açılan sivil halkın acısı kalbimde... Tatbikata gidiyoruz diye götürülüp tuzağa düşürülen, linç edilen ve en az o siviller kadar masum erlerimizin korku dolu bakışları, kanlı yüzleri gözümün önünde...
Ardından alelacele yuvaları kapatılan öğrencilerin son kez hıçkırıklarla okudukları Harbiye Marşı hala kulaklarımda.

***
Neler oluyor bilmiyorum... Temkinli ve itidalli davranmak sanırım bu ara en iyisi.
Çünkü öyle bir hava var ki artık, fırtınanın nereden vuracağı, rüzgarın nereden eseceği, yağmurun bereket mi yoksa sel felaketi mi getireceği belli değil gibi...
Son yıllarda kendini toplumun bir kesiminden nefret ederken bulan ve demokrasiden uzaklaştığını hisseden varsa birleşme partilerine ve nöbete devam etsin tabii.
Ben ne Cumhuriyetim'den, ne demokratik haklarımdan, ne de halkımın tek bir ferdinden vazgeçecek değilim.
Benim gibi düşünen çok insan olduğunu da biliyorum.
Uzun lafın kısası, yapılan birleşme partilerine gelmedik, çünkü biz zaten kendimizi hiçbir zaman ayrı-gayrı hissetmedik.