Yol arkadaşım, ağabeyim! 


Ağabey ya da erkek kardeş zordur der genelde kadınlar fakat benim için tam tersi oldu hep… Kız kardeşim olsa böyle mükemmel olur muydu ilişkimiz bilmiyorum.. Herkesin kardeşi, çok özeldir önemlidir fakat bizim ilişkimiz standartların alışılagelmişin dışında biraz..


Kendimi bildiğim andan beri hep benim yanımda… ‘’Kardeş ister misin? ‘’ diye sorduklarında hep ‘evet’ demiş.. Ben hiçbir zaman istemedim mesela kardeşim olsun.. Çünkü ağabeyim vardı, başka birine gerek yoktu ki..  O çağırdı beni bu hayata.. İsmimi bile o istedi… 

Dünyaya geldiğim saatten beri hep elimi tuttu; sevgiyle, sabırla...

Düşmek fiili her iki anlamda da geçerli bizim ilişkimizde... Her düşmeli, yuvarlanmalı sakarlıklarımda beni kurtaran o oldu...

Gardım düşüp, darmadağın olduğumda da tutup elimden kaldıran...


Aramızda sadece ikimizin bildiği bir dil var bizim... Telefonla konuşmaktan nefret etse de, günde en az iki defa arayıp kafasını ütülediğim bir dil.. Diğer taraftan ise yolunda gitmeyen şeyleri bir çırpıda çözen, en zayıf hissettiğim anda  bana güç veren..
O da bilir benim kırmızı çizgilerimi ama karışma dediği bir şeye karışmak ne mümkün.. Gözümün dönme ihtimali yaklaştıkça daha sık temas kurar ki müdahale edebilsin… 


Hiçbir konuda kısıtlamadı beni, aksine ilk bahar şenliği konserine o götürdü canım Sezai ile birlikte… 15 yaşında, üniversiteli gençlerin içinde en yakın arkadaşınla eğleniyor olabilmenin özgürlük hissi hala içimde…

İlk Metallica şarkılarını ondan öğrendim; çözemediğim matematik sorularının cevaplarını da..

Kara kutusu olduk hep birbirimizin ve çoğu zaman da gizli kasası… Ve benim kimseye ihtiyacım hiç olmadı çünkü benim zaten ‘ağabeyim’ vardı… 

Çok sevdiği oyuncaklarını kırıp döksem de, belli aralıklarlarla ambulanstan arayıp aklını alsam da beni en çok o sevdi… 
Güvenli limanım o benim.. En yakın dostum, çocukluğumun kahramanı, gözümün nuru, mutlu günlerimin mimarı…
Ben ne kadar iyi bir kardeş olabiliyorum ona bilmiyorum ama ömrümün sonuna kadar hep yanında olayım, yanımda olsun… Deli saçması binbir anımız daha olsun bu hayatta..

Gün batımında zorla benimle deniz kenarına gelsin, 'Tek başıma korkuyorum' dediğimde hep benimle kalsın.. Saçma sapan gülelim sabahlara kadar, gecenin bir yarısı karnıma ağrılar girene kadar.. 
Ve fonda bizim şarkımız hep çalsın….
‘Super girls don’t cry..’’