Bizim gibi demokratik yönetim şeklini benimsemiş ülkeler kanun ile yönetilirler. Her ne kadar biz Türkiyeliler kendi kanunlarımızı çok iyi bilip uygulamasak da… Sizlere 1163 sayılı kanundan çok kısa bahsetmek istiyorum; Kooperatifler Kanunu! Hoppala! Sporla, hele ki futbolla ne alakası var şimdi kooperatifçiliğin…
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, Birinci Bölümünde “Tarif” sekmesinde şöyle diyor; “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.”
Yani 1163 diyor ki, ey tüzel veya gerçek kişilikler! Karşılıklı yardım ve dayanışma ile ihtiyaçlarınızı gidermek ve kazanımlarınızı korumak amacıyla, daha fazla ve daha düzenli kazanmak amacıyla birleşin! Birleşerek ortaya getirdiğiniz yapı sizlerle beraber büyüsün. O büyüdükçe siz de büyüyün.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu’nun Bayındır ve Tire’deki başarılı kooperatifçilik örneklerini de hatırladıktan sonra sorayım; ey amatörler! Ey alt yapıda tek başlarına üretmek için canla başla çırpınan, bir kuruş destek bulamayan futbol emekçileri! Spora ve sporcuya hizmet edebilmek için kılıktan kılığa giren, sürekli sıfat değiştiren yorgun yöneticiler! Bir kulübün hem başkanı, hem antrenörü, hem alt yapı direktörü, hem malzemecisi, hem de sağlık ekibi olan değerlilerim! Birleşmek için, birlikte üretebilmek için daha neyi bekliyoruz?
2016 yılı verilerine göre İzmir’imizin nüfusu 4 milyon 223 bin. Beş yaş ile on dokuz yaş arası nüfus ise 810 bin civarında. Bu 810 bin genç ve çocuğun sizce kaçı sporun içerisinde? Hemen söyleyeyim; yaklaşık 80 bin adedi… Yani demem o ki, daha ulaşılması gereken on binlerce genç ve çocuk var!
O zaman vakit kaybetmeden…
İster kooperatif ol! İster vakıf! İstersen üst birlik! Adını sen koy! Yeter ki ol!