İzmir’in Altındağ semtinde yaşanan şüpheli ölüm, kamuoyunda derin bir sarsıntı yarattı. Henüz 18 yaşında olan Dilan Geyik, yaşadığı evde hareketsiz halde bulunurken, olayın ardından başlatılan adli soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Genç yaşta yaşamını yitiren Geyik’in ölümü, yalnızca ailesini değil, kentteki geniş bir kesimi de derinden etkiledi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Dilan Geyik’in hayatını kaybettiğini belirlerken, polis ekipleri evde detaylı inceleme yaptı. İlk bulguların ardından dosya şüpheli ölüm kapsamında ele alındı.
Yetkililer, ölüm nedeninin kesin olarak belirlenmesi için adli tıp raporunun beklendiğini açıkladı. Ancak olayın hemen ardından ortaya atılan iddialar, soruşturmanın seyrini kamuoyu nezdinde daha da dikkat çekici hale getirdi. Özellikle olay sırasında evde olduğu öğrenilen bir erkek şahsın varlığı, soru işaretlerini artırdı.
Evde bulunan şüpheli gözaltına alındı, iddialar çelişti
Olayın yaşandığı sırada evde bulunan ve Mustafa isimli olduğu belirtilen erkek şahıs, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Şüphelinin emniyette verdiği ilk ifadede, Dilan Geyik’in intihar ettiğini ve geride bir mektup bıraktığını öne sürdüğü öğrenildi. Ancak bu ifade, genç kadının ailesi tarafından kesin bir dille reddedildi.
Aile ve yakın çevre, Dilan Geyik’in böyle bir eylemde bulunmasının mümkün olmadığını savunarak, ölümün cinayet olduğu iddiasını gündeme taşıdı. Yakınlarının aktardığı bilgilere göre, genç kadının evde boğularak öldürüldüğü öne sürüldü. Ailenin iddiaları doğrultusunda soruşturma derinleştirilirken, şüpheli şahsın gözaltı sürecinin ardından tutuklandığı bilgisi paylaşıldı.
Olay yerinde bulunduğu belirtilen intihar mektubu da soruşturmanın kritik başlıklarından biri haline geldi. Aile, söz konusu mektubun Dilan Geyik tarafından kendi iradesiyle yazılmadığını savunarak, belgenin ayrıntılı biçimde incelenmesini talep etti. Uzmanlar, yazı ve imza incelemelerinin adli sürecin önemli bir parçası olacağını ifade ediyor.
Aileden adalet çağrısı, soruşturma çok yönlü sürüyor
Dilan Geyik’in ailesi, kızlarının ölümünün üzerinin örtülmemesi için kamuoyuna açık bir adalet çağrısı yaptı. Yoksul bir aileden geldiklerini belirten yakınları, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini dile getirdi. Ailenin bu çağrısı, sosyal medyada da geniş yankı buldu ve birçok kullanıcı sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmada, olay yeri inceleme raporları, tanık ifadeleri ve adli tıp sonuçları büyük önem taşıyor. Yetkililer, kesin ölüm nedeninin ve olayın nasıl gerçekleştiğinin, yapılacak teknik incelemeler ve bilirkişi raporlarıyla netleşeceğini belirtiyor. Şu aşamada soruşturmanın gizliliği korunurken, yeni bulguların ortaya çıkmasıyla dosyanın seyrinin değişebileceği ifade ediliyor.
Genç yaşta hayatını kaybeden Dilan Geyik’in şüpheli ölümü, yalnızca bireysel bir adli vaka olarak değil, kadınların yaşam hakkı ve adalet arayışı bağlamında da toplumda güçlü bir yankı yaratmış durumda. Soruşturmanın sonuçları, hem aile hem de kamuoyu tarafından yakından izleniyor.
