Bir okurumuz soruyor: “6 yıla yakın bir süreden beri bir işyerinde çalışıyorum. İşyerinin işvereni olan şirketin bu günlerde faaliyetini durdurup biz çalışanların ortakları aynı olan diğer şirkete nakledilmemiz söz konusu. Bu nakilde kıdem tazminatım ile diğer haklarımla ilgili ne yapmam gerekiyor. Ayrıca aldığım ücretin asgari ücret kısmı banka hesabından ödenip kalanı elden veriliyor. İleride kıdem tazminatı almam gerektiğinde tazminata esas olması gereken ücretimi nasıl kanıtlayabilirim?”
4857 sayılı İş Yasası’nın 6 ncı maddesinde “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
"Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
“Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
“Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
“Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
“Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme ortakları aynı olan ve aralarında ortaklık, yönetim ve organizasyon bazında organik bağ bulunan iki şirketten birinin diğer şirketle birleşmesi veya ona katılması ya da türünün değişmesiyle nedeniyle tüzel kişiliğinin sona ermesi halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmayacaktır.
Uygulamada ortakları aynı olan bir şirketlerden birinde çalışan işçiler diğer şirkete geçirildiklerinde, eğer iş sözleşmesinin devrine ilişkin bir sözleşme yapıp devredilen işçiye vermemeleri halinde ileride devralan şirketin önceki hizmetlerle ilgili kıdem tazminatı ödemekten kaçındıklarına rastlanmaktadır. Okurumuzun böyle bir sorula karşılaşmaması için iş sözleşmesinin devri sırasında önceki şirkette geçen hizmetinin devralan şirket tarafından kabul edildiğine ilişkin bir devir sözleşmesi istemesi ve bu sözleşmeyi kendisinin de devri kabul ettiğini belirten imzasıyla birlikte devreden ve devralan şirket yetkilerinin de imzasının bulunması önemli olacaktır.
Diğer yandan daha fazla vergi vermemek ve sigorta primi ödememek için işverenler yüksek ücretle çalıştırdıkları işçilerin ücretlerinin asgari ücret kısmını banka hesabından ödeyip farkını da elden vermektedirler. Böyle bir uygulamada tazminata ve diğer ödenemeyen haklarla ilgili olarak ileride alınan gerçek ücreti kanıtlamak gerekebilecektir. Bununla ilgili yargılama gerektiğinde öncelikle alınan gerçek ücretin yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında işçinin eğitimi, yaptığı iş, meslekti kıdemi ve diğer özelliklerine göre ödenen gerçek ücretin meslek kuruluşlarından sorulmasını ve buralardan gelen yanıtların tanık anlatımları ile birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmektedir.