Dünyanın her yerinde,
Her zaman,
Her yönetimde,
En kolay üzerine gidilen,
Horlanan,
Kırılan, dökülen,
Hapse tıkılan,
Yetmedi öldürülen,
Gazetecilerdir...
*
Kalemlerinden başka,
Kelimelerinden başka,
Kendilerini savunacak,
Yanlışı gösterecek,
Haksızlığa direnecek güçleri yokken,
En tehlikeli insanlar olarak görülürler.
*
Hırsızın biri parayı çalar,
Hatta organize olurlar,
Hep birlikte çalarlar,
Devlet yakalar,
Paralarına el koyar,
Sonra birileri devreye girer,
Hırsızlığı aklamak yetmezmiş gibi,
Üzerine çalıntı paralara faiz öderler.
*
Senin, benim, onun,
Hepimizin cebinden,
İstemesek de alınan,
Adına vergi denilen,
Yol, su, elektrik olarak,
Bize dönmesi gereken kör kuruşlar,
Ne hikmetse hep saraya,
Makam harcamalarına gider.
*
Bir musibet,
Bin nasihatten iyidir derler.
Yaşadıklarımıza bir de böyle bakarsak,
Yaşadıklarımız,
Sanki gecenin en karanlık zamanı gibi.
Sanki bundan sonrası,
Gittikçe sertleşen,
Acımasızlaşan,
Öfkesinden gözleri dönen,
Tiran huyundan vazgeçmeyen,
Bir avuç hırsızın da son işi.
*
Elde kalmadı, avuçta kalmadı.
Sokaktaki kalabalığa bakarsanız,
İnsanları zorla eylemci yaptılar.
Yine de umutsuzluğa,
Karamsarlığa kapılmamalı.
Geç öğrenelim ama güç öğrenmeyelim.
Çalıntı paranın faiziyle yaşayacağımıza,
Boşverin,
Zindanın rutubeti daha mutlu edecektir...