heyytt-aslanim1Ekonomik krizin geleceği ayan beyan ortadaydı.
Hakkını vermek lazım İTO Başkanı Demirtaş ön gördüydü zaten.
2016 için “Para bulmak çok zor olacak” dediydi bir mesajında…
Öyle de oldu zaten.
Sonra da kriz piyasaya daldı.
Bakkal, restoran, pazara kadar yansıdı.
Kredi kartıyla ıspanak satan gördü gözler.
Ticaret Odası’na
“Gereksiz masraf yerine üyelerine kredi bul” diye haykırdık…
Nihayet adım atıldı.
“Can Suyu” adını verdikleri bir kredi oluşturdular.
Ayrıntısını boş ver.
Bi sevindim sorma…
Sonunda buldular doğru yolu diye…
Şeytan dürttü, şartlara baktım…
Tabi beynimize şaplağı yedik…
Şartların en başında şu yazıyor;
“Vergi borcu ve SGK borcu olmayacak”

…..
Biz böyle durumlarda aramızda bi şey söyleriz;
“Halamın bıyıkları olsa amcam olurdu”
Be arkadaşım işiniz esnafla kobiyle…
Hiç mi tanımadınız?
Yoksa başka dünyada mıyız?
Nedir küçük esnafın baş sorunu?
Finans…Nakit…
Daralma oldu mu önce ne yapar KOBİ?
Vergisini ödeyemez.
Sonra ne yapar ?
SGK'sini geciktirir.
Aynen de böyle olur.
Bu yüzden bir af oldu mu kilometrelerce kuyruk olur.
Arkadaş komik misiniz?
Vergisini düzenli ödeyen, SGK’sını sektirmeyen KOBİ sayısı kaç acaba?
Adam sıkışmış, borçlarını kapatmak için kredi istiyor.
Alacak SGK borcunu kapatacak.
Alacak Vergi borcunu yamayacak.
Sen ona diyorsun ki “Borcun yoksa gel”…
Heyt aslanım;
Esselamın aleyküm ve alüyküm selam…

***

DARMADAĞIN

İnanın kalbim darma dağınık.
Yazı yazmak istemiyor canım.
Biz nasıl bu hale geldik?
Kim sorumlu?
Daha ne kadar sürecek?
Kabus gibi günler.
Beşiktaş, Beleştepe, Anıttepe'ye dönmüşken,
Daha doğrusu daha İstanbul’u hazmetmeden Kayseri patladı…
Koca otobüse dolmuş bebeler, ana kuzuları…
Ve yanları başında patlayan hain ölüm…
Ne olur ki onun hayali?
Çarşı izninde ne yapar?
Bilemedin 10 dakika sevgilisiyle konuşmak.
Haydi Bir o kadar da anacığı babacığı…
Evlatlarımız yitiyor…
Yürekler darmadağınık...
Ne yazmanın keyfi var, ne yaptığımız işin…
Ruhunuz şad olsun evlatlar…

darmadagin

***

ALSANCAK TERÖRÜ

Biraz geç saat ise Kıbrıs Şehitleri’ne dikkat edin…
Yıllarımız burada geçti.
Çocukluğumuz dahil, gençliğimiz de…
Maalesef, suç çocuklarının mekanı oldu Kıbrıs Şehitleri.
Denize çıkan yan sokaklarına saat 01.00'den itibaren dikkat edin.
Tinerci grupları, kapkaççılar, cüzdancılar cirit atıyor.
Geçen hafta bir telefon çarptılar.
İki gün sonra gözümle bir cüzdan vakası gördüm.
Ara sokaklarda dükkan yoksa, insan yoksa sakın girmeyin…
Bu ara sokakların aydınlatılması lazım.
Emniyetin de özellikle Cuma ve Cumartesi akşamları önlemlerini arttırması gerekli.
Aksi taktirde Alsancak sokakları, Amerikan filmlerini aratmayacak…

alsancak1

***

DOKTORUMUZ DİYOR Kİ;

12 yaşında kız çocuğu, iki yıl önce halsizlik yorgunluk, mide bulantısı şikayetleriyle tıp fakültesine götürülüyor.
Teşhis Aplastik anemi.
Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık.
Devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor.
Küçük hastanın durumu iyice kötüleşiyor.
Ölümün eşiğine gelen çocuktaki asıl sorun neymiş biliyor musunuz?
Ağır metal zehirlenmesi.
Zehirlenmenin kaynağı da tost makinası…
Anne tost makinasının yüzeyi çizildiği için önlem olarak içini alüminyum folyo ile kaplıyor.
Çocuk yediği tostlarla vücutta yüksek miktarda ağır metal yükleniyor.
Gerekli tespitten sonra tedaviye geçildi.
Nihayet kurtardık güzel kızımızı.
Alüminyum folyolar ısıyla temas ettiklerinde muhafaza ettikleri yiyeceğin içine ağır metal salmaya başlarlar.
Bir çok ev hanımı balığı sebzeyi bu folyalara sarıp fırına atar.
Yani başlarsınız ağır metal yüklenmeye…
Lütfen birbirinizi uyarın…

….
Bu satırların tamamı işini, insanını seven bir doktorumuza ait…
Uyarmamı istedi…
Aman dikkat…

***

DELİ ZİYA; Güzel ablanın hatırı, dağı-daşı yatırı…