2 Aralık 2012'de İspanya'nın Navarra eyaletinin Burlada kentinde uzun mesafe kros yarışması yapılır. Kenya'yı temsil eden olimpiyat madalyalı atlet Abel Mutai, çok iyi bir çıkış yapar ve yarışın sonlarına doğru rakiplerini geride bırakır. Hemen arkasında İspanyol atlet Ivan Fernandez vardır. Her ikisi de yarışı önde tamamlayabilmek için çok efor sarf etmiştir. Abel Mutai, bitiş çizgisinden sadece birkaç metre varken, yarışı tamamladığını düşünerek koşmayı bırakır.

***

Bazen final çizgisini geçtiğimizi ve başardığımızı düşünürüz... Her şeyin kontrolümüz altında olduğunu ve bunu hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini. Bu ilişkilerimizde de böyledir, iktidar mücadelelerinde de...

Fark etmediğimiz varış çizgisi gibi, önemsemediğimiz bazı insanlar ve kimi durumlar hayatımızı değiştirebilir. Dış etkenleri minimuma indirmek için başta kendimiz daha sonra da etrafımızdakileri iyi tanımamız gerekir.

İnsan bazen kendini bile tanıyamıyor değil mi?

Amerikalı psikanalist, psikiyatrist ve yazar Irvin Yalom, 'Aşkın Celladı' adlı kitabında, "İncelenmemiş bir yaşam, yaşanmaya değmez" der.

Hayatımızı ve diğer hayatları daha fazla mercek altına almak, kişisel gelişimimizde yakaladığımız farkındalıkla birkaç adım daha öne geçmemizi sağlar.

Netflix'in ilk Türk filmi 'Yarına Tek Bilet' filminde Leyla ile Ali de Ankara - İzmir arasındaki yolculukları boyunca birbirlerine sorular sorarlar. Cevaplar birbirlerine dokundukça yaşantıları değişir. Hem kendilerini hem de değer verdikleri insanların gerçek yüzlerini görürler.

'Kaybedenler Kulübü' filminde sık tekrarlanan repliklerden biri şudur: Her şeyin başı seks. Her şeyin başı seks değildir, her şeyin başı soru sormaktır... Kaan ve Mete radyo programları birbirlerine ve dinleyiciye sordukları sorular üzerinden ilerler.

Yazar Irvin Yalom, danışanlarına sorduğu ve aldığı cevaplar üzerinden başta Aşkın Celladı'ndaki öykülerini, Nietzsche Ağladığında, Divan gibi romanlarını yazabilmiştir.

İktidarı eleştirirken, muhalefeti de sorgulamak gerekir. İnsan kendisini, yanındakini, önündekini ve arkasındaki iyi tanımalıdır. Sonra bir bakmışsınız siz adalet için yürürken bazıları yolu kendi çıkarları için değiştiriverir. Siz olduğunuz yerde kalırsınız.

***

Abel Mutai yarışta durmuştur ama İspanyol atlet Ivan Fernandez onun neden durduğunu fark eder. Koşmaya devam etmesi için Kenyalı atlete bağırmaya başlar. Ama Mutai’nin İspanyolca bilmiyordur, Fernandez'in ne dediğini anlamaz. Bunun üzerine İspanyol atlet varış çizgisini eliyle gösterir ve onu zafere iter.

Yarış sonrasında bir gazeteci Ivan'a "Bunu neden yaptın?" diye sorar. Ivan, "Hayalim bir gün iyi bir toplum yaşamına sahip olabileceğimizdir" der. Gazeteci "Peki neden Kenyalının kazanmasına izin verdiniz?" diye sorunca Ivan, "Kazanmasına izin vermedim, kazanacaktı" diye yanıtlar. Gazetecinin bu kez, "Ama kazanabilirdin!" demesi üzerine Ivan, "Ama o zaman zaferimin değeri ne olacaktı? O madalyanın onuru ne olurdu? Annem bunun hakkında ne düşünürdü?" diye yanıtlar.

Her şey kazanmak ve iktidarda kalmak demek değildir. Onur, vicdan, adalet, hak, hukuk ve özgürlük gibi daha önemli kavramlar vardır.