AKP İzmir İl Başkanı
Bülent Delican demiş ki;
“Büyükşehir'de İZELMAN,
PKK yuvası haline gelmiş.
İZELMAN kadrolarındaki
Vatansever işçiler rahatsız.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu’nun bu konuya
El atması gerekir...”
AKP İl Başkanı unutmuş.
Öyle ise anımsatalım...
Tarih 20 Ekim 2004.
Türkiye'nin Habur Sınır kapısı.
İktidarda AKP hükümeti var.
Kendince “barış” istiyor.
Adına da “demokratik açılım süreci” demiş.
Irak'ın Mahmur Kampı'ndan
Ve Kandil'den Türkiye'ye gelerek,
Habur'da güvenlik güçlerine,
34 PKK'lı teslim oluyor.
Sınır kapısının içinde,
Çadırdan kurulmuş adliyede,
İfadeleri alınıyor...
Savcılık tarafından sorgulanan,
34 kişiden 29'u serbest,
5'i ise tutuklanmaları istemiyle,
Mahkemeye sevk edilmiş.
5 örgüt üyesiyle ilgili yazışmaların
Yanıtı bekleniyordu.
Sonuç;
Nöbetçi mahkemeye sevk edildiler.
İfadeleri alındı,
5 PKK'lı da serbest bırakıldı.
34 PKK'lıyı sorgulayan savcılar,
Her kişiye ortalama 10 dakika ayırdı.
Sorguları 4 saatte tamamlandı.
Serbest bırakılan 34 PKK'lı,
DTP otobüsüne binerek,
Silopi'ye doğru yola çıktı.
Kahraman gibi karşılandılar.
Diyarbakır'da şölen yapıldı...
Sonra “anlaşma” bozuldu...
Tıpkı daha sonra,
AKP'den milletvekili adayı,
İl yöneticisi, meclis üyesi,
Hatta para kaynağı işadamlarının,
“Paralelci” ilan edilmesi gibi...
Delican'a kalsa bütün bunlar,
AKP iktidarında yaşanmadı.
Uzaylılar yaptı, haa bir de,
Saftılar, kandırıldılar...
Ahaliyi iki torba makarna,
Otuz torba kömür ile,
Kandırmaya alışkın olduğundan,
Emekçilere de diz çöktürüp,
Biat ettiririz sanıyor...
Oysa azıcık DİSK tarihi okusa,
Abdullah Baştürk'ü,
Kemal Nebioğlu'nu,
Kemal Türkler'i bilse,
Ne DİSK'in, ne üyelerinin,
Değil kömüre, makarnaya,
Hiçbir iktidara biat etmeyeceğini,
Çok iyi bilirdi...
Bütün bunları bilerek yapıyor.
İsteyerek tahrik edip suçluyor.
DİSK'e saldırmasının nedeni,
Aslında tam da budur.
Karşısında biat etmeyen,
Direnen, haykıran hiç kimse,
İstememesindendir...