Değerli okurlarım, Eylül aynına girerken Alpay'ın "Eylül'de Gel" şarkı ve sözleri ile yazıma başlamıştım.
Çünkü sözleri ve temposu beni ayrı bir coşkuya sürüklüyor. Nedeni de benim 2 Eylül de dünyaya gelişim ve de bunu her yıl aile bireylerimle ve dostlarımla paylaşmamdan kaynaklanıyor.
Eylül'ün 21.günü gece ile gündüz eşitti.
Ülkemizde siyaset ve spor da sevinçler, kaoslar da bir bakıma karma karışık giderken siyaseti bir kenara iliştirip meslekteki orijinim olan sporu o gece seçtim.
Fenerbahçe'de o gece saha ve masa mücadelesi vardı. Kırkpınar'daki temenna gibi "İki mert çıkmıştı meydana: Ali Koç ve Sadettin Saran. İkisini de "Mevlâ kayıra" diyerek salmıştık sandık mücadelesine. Aynı gece Fenerbahçe Kasımpaşa stadında da krampon savaşı vardı...
***
Fenerbahçe'de Ali Koç gitti, Sadettin Saran geldi.
Koç kongre üyelerine el sallayıp giderken, Fenerbahçe'nin anlı- şanlı takımı da adeta göz yaşı yerine 2 puanını Kasımpaşa çimlerine akıtıyordu.
NEYSE; şimdi beni "Deyim" sözcükleri arasına, ya da Deyim öyküleri" arasına itip araştırmaya sokmayın!
Ali Koç ve Sadettin Saran'ın bu zamansız mücadelesinde sanki gelen "Turnayı gözünden vurmaya geliyor!" düşüncesi vardı. Bir bakıma da "Gideni mumla arayacağız!" endişesi askıda bekliyor muydu?
İnanıyor ve de biliyorum ki, asırlık çınar Fenerbahçe bu ligde ve Avrupa Kupalarında mücadelesine ülke adına devam eder.
Futbolumuzda ve de siyasetimizde "ayrık otları" ülkemizin tamamını sarmaz!
Fenerbahçe Kongresi'nin "külleri "hala soğumadı."
Tıpkı ülkedeki orman yangınları gibi.
Evet Fenerbahçe'de Koç gitti, Sadettin Saran geldi.
İyimser Saran destekçileri, Saran'ın ayağının tozu ile Kasımpaşa Stadında bırakılan 2 puanın kendilerine uğur getireceği inancında.
Pek çok taraftar da buna "Ayağının tozu ile" mi? Yoksa "iki ayağını bir pabuca mı soktu" diyordur, bilemiyorum!
Fenerbahçe'de şu anda "Kontrol bende" diyen taze bir başkan var.
O da kongre sonrası TV. Dizisindeki gibi "Aşk ve Gözyaşı" ile şunları söyledi: "Amacım Şampiyonluk gecesi iki eski Başkan Ali Koç ve Aziz Yıldırım ile birlikte ellerimizi havaya kaldıracağız"
Ey Şampiyonluk kupası! Sen nelere gebesin biliyor musun?
***
Değerli okurlarım malum bugünlerde Spor, siyasetin bir adım önünde gidiyor.
Bugün siyaset sahnesinde öne çıkması beklenen Belediye Başkanlarının çoğu hapiste 1,5 metre karelik karanlık kafeslerde tutuluyor.
Siyaset, İddianameleri yazılmamış davalarda Başkanların tutsaklığını konuşuyor.
Bakalım onlar ne zaman meydanlara çıkıp, el ense tutup güreşecekler?
Dileriz "iktidar değişikliği" Fenerbahçe'deki gibi olsun.
Eller birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin "Sonsuza dek payidar kalması" için birlikte havaya kalksın.
Demokrasimiz kazansız.
Atatürk Gençliği, Atasının armağanı için nöbettedir.