Türkiye'de özellikle dar ve orta gelirli vatandaşların en büyük hayali olan ev, araba veya kendi iş yerini satın alma konusunda ezberleri bozacak yeni bir dönem başlıyor. Yüksek faiz oranları nedeniyle banka kredisi kullanmaktan çekinen veya faizsiz bir finansman modeli arayan milyonlarca kişi için devlet güvenceli yeni bir sistem hayata geçiriliyor. Emlak Katılım'ın iştiraki olarak kurulan Emlak Katılım Tasarruf Finansman A.Ş. ile Türkiye'de ilk kez bir kamu bankası, tasarruf finansman sektörüne adım atıyor. Bu tarihi adım, vatandaşlara kendi birikim potansiyellerine uygun ödeme planları sunarak, hiç faiz maliyetine katlanmadan gayrimenkul veya taşıt sahibi olmalarının önünü açacak.
Sistem nasıl işleyecek? Devlet güvencesiyle faizsiz finansman
Bu yeni model, temel olarak "tasarrufa dayalı faizsiz finansman" prensibiyle çalışacak. Sisteme dahil olan vatandaşlar, satın almak istedikleri konut, araç veya çatılı iş yerinin değerine ve kendi bütçelerine göre belirlenen taksitlerle düzenli olarak tasarruf yapmaya başlayacaklar. Bu tasarruf süreci, Emlak Katılım Tasarruf Finansman A.Ş.'nin güvencesi altında yürütülecek. Katılımcılar, belirli bir birikim seviyesine ulaştıktan sonra, satın alınacak malın geri kalan bedeli, yine şirket tarafından faizsiz bir şekilde finanse edilecek. Yani sistem, bireylerin kendi birikimleriyle bir kamu finans kuruluşunun desteğini birleştiren bir yapı üzerine kurulu. Bu sayede, banka kredilerinde olduğu gibi anaparanın üzerine eklenen yüksek faiz maliyetleri ortadan kalkmış olacak. Vatandaşlar, sadece satın aldıkları malın bedelini, kendi belirledikleri taksitlerle ve uzun bir vadeye yayarak ödeme imkanına kavuşacak.
Kamu bankası desteğinin anlamı nedir?
Türkiye'de yıllardır özel şirketler tarafından yürütülen ve kamuoyunda zaman zaman "elbirliği sistemi" veya "altın günü" benzeri modellerle bilinen tasarruf finansman sektörü, ilk kez bir kamu bankasının iştirakiyle tanışıyor. Emlak Katılım'ın bu alana girmesi, sisteme olan güveni artırması ve daha geniş kitlelere ulaşması açısından kritik bir önem taşıyor. Kamu bankası güvencesi, vatandaşların sisteme yatırdıkları paranın devletin denetimi ve koruması altında olduğu anlamına geliyor. Geçmişte bu sektörde yaşanan bazı olumsuz örnekler ve mağduriyetler, vatandaşların sisteme temkinli yaklaşmasına neden oluyordu. Ancak şimdi bir kamu bankasının bu işin içinde olması, hem şeffaflığı hem de hesap verebilirliği artırarak, sektörün daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasına öncülük edecek. Bu durum, sistemin sadece güvenilirliğini değil, aynı zamanda finansal gücünü de artırarak, daha fazla vatandaşa daha hızlı finansman sağlama kapasitesini de beraberinde getirecek.
Kimler, nasıl faydalanabilecek? Herkes için esnek çözümler
Yeni sistemin en dikkat çekici özelliklerinden biri, sunduğu esneklik. Sistem, sadece belirli bir gelir grubunu değil, farklı bütçelere sahip geniş bir kitleyi hedefliyor. Katılımcılar, aylık ödeyebilecekleri taksit miktarını ve tasarruf süresini kendi mali durumlarına göre belirleyebilecekler. Bu sayede, asgari ücretle geçinen bir aileden, daha yüksek gelire sahip bir bireye kadar herkes kendi "kesesine göre" bir ödeme planı oluşturabilecek. Sistemin bir diğer önemli avantajı ise sadece konut alımıyla sınırlı olmaması. Vatandaşlar, bu faizsiz finansman modeliyle sıfır veya ikinci el bir araç satın alabilecekleri gibi, kendi işini kurmak veya büyütmek isteyenler için dükkan, ofis gibi çatılı iş yeri sahibi de olabilecekler. Bu çeşitlilik, sistemin farklı ihtiyaçlara cevap verebilen kapsayıcı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin 81 ilinden herkes, bu yeni finansman modeline başvurarak hayallerine kavuşma imkanı bulabilecek.
Yeni sosyal konut hamlelerinin bir parçası
Bu yeni finansman modelinin hayata geçirilmesi, hükümetin dar gelirli vatandaşları ev sahibi yapmaya yönelik daha geniş kapsamlı stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bir yandan yıl sonunda yeni bir sosyal konut kampanyası için hazırlıkların devam ettiği, diğer yandan da konut arzının hızla karşılanması ve vatandaşların ev sahibi olmasını kolaylaştırmak için bu tür yenilikçi adımların atıldığı vurgulandı. Bakan Murat Kurum'un daha önceki açıklamalarında sıkça dile getirdiği "Ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayacak" hedefi, bu yeni adımla somut bir karşılık buluyor. Devlet, TOKİ aracılığıyla yaptığı sosyal konut projelerinin yanı sıra, şimdi de Emlak Katılım aracılığıyla faizsiz finansman modellerini devreye sokarak, vatandaşın barınma sorununa çok yönlü bir çözüm sunmayı amaçlıyor.
Lansmanla birlikte detaylar netleşecek
Yeni dönemin tüm detayları, bugün İstanbul'da düzenlenecek olan "Emlak Katılım Tasarruf Finansman A.Ş. Lansmanı" programında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından kamuoyuyla paylaşılacak. Lansmanda, sisteme başvuru koşulları, taksit hesaplama yöntemleri, teslimat süreçleri ve diğer tüm teknik detayların açıklanması bekleniyor. Bu yeni modelin, özellikle son yıllarda artan konut ve araç fiyatları karşısında zorlanan milyonlarca vatandaş için yeni bir umut kapısı olması ve finansman piyasasında önemli bir hareketlilik yaratması öngörülüyor.
