Haber/ Didar Demirci

Pandemi sürecinin, ekonomik açıdan birçok sektörü kötü etkilediği artık yadsınamaz bir gerçek. Özellikle ne zaman son bulacağı konusunda bir netliğinin olmaması ise psikolojik açıdan insanları etkiledi. Sürecin ağır yükünü hissedenler arasında müzikle ekmeğini kazananlar da var. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan müzisyen Emre Kantaşlı, yaptıkları işin meslek tanımına girmediğini ve öte yandan sendikalı olmadıkları için sektörde yaşadıkları hak kayıplarından bahsetti.

Kötü bir ruh hali

Her çalışanın yaptığı işe belirli süre ara vermek istediği bir dönemin olduğunu dile getiren Kantaşlı, kendisinin de böyle bir dönemden geçtiğini zamanlarda pandeminin başladığına işaret ederek, “Eskiden Ramazan aylarında 30 günlük bir ara olurdu. Bu süreçte dinlenir, plan ve programımızı ona göre ayarlardık. Pandemi sürecinde de ilk olarak evde kalmamız dinlenmemiz açısından iyi olsa da bir iki hafta sonrasında sıkıcı olmaya başladı. Sonu belli olmayan bir süreç ve bu süreçte bütün müzisyenleri kötü bir ruh haline soktu” şeklinde konuştu.

Yaşam felsefemiz kırıldı

Pandemi öncesinde müzik yaparak geçimlerini sağladıklarının altını çizen Kantaşlı, pandeminin yaşam felsefelerini kırdığını söyledi. Kantaşlı, “Özellikle normalleşme sürecinden sonraki ucu belirsiz kapalılıkta, bana kişisel olarak ‘Eyvah para kazanamıyorum'dan başka bir konuda etki etti. 35 yaşındayım sosyal çevrede seçilen mesleğe göre eleştirel olabiliyor. Daha sağlam daha garanti bir işe mi girseydin diye bir şey oluyor. Benim ailem bu konuda bir yaptırım uygulamadı ama duygu da bulaşıcı bir şey. Ben kötüysem sen de kötü olursun. Bizzat bana olmasa da böyle bir şey var toplumda. Derinlerde bir yerlerde ‘Acaba onlar haklılar mıydı?’ diye geçiyor içimden. Aslında pandemi yokken işlerimiz yolundayken, kazancımız bizi tatmin ediyordu. Bizim dışımızda bazı müzisyenler var. İşte sahnesi tutmuyor, geçimini sağlayamıyor… O da onun hayat idamesine yetmiyor. Ben bu yaşa kadar mesleğimi değiştirmeden geldiysem demek ki ben bu işten iyi kazanıyorum” diye konuştu. Mekanların kapanmasıyla işlerin durduğuna dikkat çeken Kantaşlı, “Kadrolu, güvenceli bir işte çalışanlar, bu süreçte ücretlerini almaya devam etti. Ancak, pandemi sürecinde mekanların kapatılması bizi sıfıra indirdi. Bu da, toplumun mesleğimize bakış açısı konusunda haklı olduğunu düşünmemize dönüşen paranoyaya neden oldu. Öte yandan kolum kırıldı, işte sesim gitti ya da tercih edilmiyoruz artık diyelim yine bu olacaktı. Dolayısıyla böyle bir bakış açısını da getirerek felsefemizi çok fena kırdı” ifadelerini kullandı.

Bin lira hemen eriyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın pandemi sürecinde müzisyenleri desteklemek amacıyla uygulamaya koyduğu, 3 ay boyunca bin lira maddi yardımı hatırlatan Kantaşlı, “Biz başvurduk ve çıktı. Öte yandan benimle aynı işi yapan arkadaşlarımdan bazıları bu yardımdan faydalanamadı! Onlara çıkmadı? Bizlerin bir yerde müzisyen olup olmadığını belirleyecek bir belge yok. Sigortamızı kendimiz ödüyoruz. Serbest meslek olarak geçiyoruz. Meslek tanımına girmiyoruz. Bu da verilen yardımların hak eden kişilere ulaşmasını zorlaştırıyor. Bu noktada da sendikalı olmak bizleri kamu tarafından mesleki açıdan tanınır kılacaktı” dedi.